Bosphorus Film Lab Direktörü Selin Karlı moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide konuşmacılar filmleri “Kar ve Ayı”nın yapım sürecinde edindikleri deneyimleri paylaştılar. İlk olarak sözü alan filmin yönetmeni Selcen Ergun, hikayeyi 2017 yılında ilk olarak kalema aldığını dile getirerek ilerleyen süreçte senaryo için ufak notlar alarak ilerlediğini ve onları daha sonra bir araya getirip senaryolaştırdığını belirtti. Mekansal olarak zor bir film olduğundan dolayı tek yapımcı olmak istemediğinden bahseden Ergun, bu sayede filmin yapımcısı Nefes Polat ile bir araya geldiklerinden söz etti. Danışmanlarla çalışmak nasıl bir duygu sorusuna ise Ergun, doğru danışmanlarla çalışmanın çok önemli olduğunun altını çizerek kendi istediğinizin ne olduğunu, o projede neler görmek istediğinizi bilmek gerektiğinden bahsetti ve fikirleri dinleyip hayalinizde filme uyuyor mu diye düşünmek gerektiğinden söz etti.
Etkinliğin devamında ise sözü Kar ve Ayı filminin yapımcısı Nefes Polat aldı. İlk olarak yönetmen Selcen Ergun ile bir araya gelişlerinden bahseden Polat, “Selcen nasıl bir yönetmen?”sorusuna; “Yan yana kalmanın her türlü yolunu bulmak gerektiren bir yolculuk bu, bu açıdan benim için hayatta bulduğum en değerli partnerlerden birisidir. Ne yapmak istediğini iyi biliyor bence.“ diye yanıt verdi. Aynı soruya yönetmen Selcen Ergun ise “Aynısını aynalayayım. Şu çok önemli; açıklık, dürüstlük ve sorunları konuşabilmek. Bu anlamda önemli ve değerli kendisi benim için.” dedi.
Ortak çalışmaya mekan gezerek başladıklarından bahseden Polat, yönetmen Selcen Ergun’u son çektiği filmin köyüne götürerek daha önceden tanıdığı kişilerle tanıştırdığından söz etti. Finansal destek başvuruları ile ilgili soruya ise Polat, beş yıllık bir süreç olduğunu belirterek hedef-sonuç üzerine ilerlediklerinden bahsetti.
Yönetmen Selcen Ergun, başvuru süreçleri ile ilgili soruya; “Bizi davet ettikleri bir platform vardı ve orada sunum yapıyoruz, hikaye anlatıyoruz. Bir noktada şey sordular tecavüz sahnesi nasıl olacak, bunu nasıl çekeceğiz? Ve ben dondum kaldım, çünkü, bir tecavüz sahnesi yok ve filmde bir an var, ben o ana bir erkeğin erkekliğini geri istemesi gibi bir şey diyorum, öyle bir taciz sahnesi yok dedim ve üç kadının da orada tepkisi gördüm ve o an anladım ki biz destek ödülü alamayacağız.” dedi. Ergun, bazı platformlarda Türkiye’den bekledikleri o malzemeyi verip anlaşabileceğini ama bunu yapmamayı tercih ettiğini söyledi. Türkiye’de bağımsız filmi yapmanın iki şekli olduğunu söyleyen yönetmen, bunların birinin destek bulmak olduğunu, diğerinin ise daha çok uğraşıp ortak yapımcılarla anlaşmak olduğunu söyledi.
Nefes Polat ise, aynı soru özelinde; “Selcen’in söylediği vizyonu oluştururken şunları düşünüyoruz, nasıl bir ortaklık, hangi ülkeler ortaklık yapacak gibi. O ülkelerde neler yapmayı planlıyolar gibi sorular yönelttik kendimize. Gürcistan’ın mesela coğrafyası bize uygun diye düşünüyoruz. Küçük bütçeli bir filmdi ve ince hesaplar yapmak zorundaydık.” cevabını verdi.