Birçok kişi için, yapay zeka kullanmak yedi ölümcül günahtan birini işlemek gibi bir şeydir. Ama EW ile yaptığı bir röportajda, David Fincher "Se7en"ın 30. yıl dönümünden önce restorasyon sürecinde yapay zekayı nasıl kullandığına dair uzun uzun konuştu ve üretken yapay zeka hakkındaki tartışmaların sadece desteklemek ya da karşı olma durumuyla sınırlı olmaması gerektiğini belirtti.
Fincher, “Se7en”in dijital bir versiyonunu daha önce iki kez yaptığını, bir kez 1995’teki ilk vizyonunun ardından DVD için, bir kez de yüksek çözünürlüklü hale getirmek için gerçekleştirdiğini söyledi. Ancak, 4K versiyonu için tekrar kaliteye kavuşturma sürecinde yapılacak işi küçümsemişti ve ekibi “neyle karşı karşıya olduklarını” tam olarak anlamamıştı. Fincher, EW’ye verdiği röportajda, “Birçok insan dijital teknolojiye karşı olsa da, 30 yıllık bir negatifin -harika şekilde saklanmış olsa bile- ne kadar kötü göründüğünü bir görebilseniz... Bu, sadece çizikler, darbelere ve izlere yapılacak devasa bir düzeltme işlemiydi.” dedi. “Bu yüzden birkaç ay, filmi eski haline getirmeye harcandı, ardından işin geriye kalanına başlayabildik.”
İşte burada yapay zeka devreye giriyor. Fincher, yapay zeka aracının (hangi araç olduğunu belirtmedi) görüntüyü keskinleştirmek için ve “bakılması gereken şeyi yeniden oluşturmak” amacıyla kullanıldığını söyledi. Bu süreç bir yılı aşkın bir zaman aldı.
Fincher, “Gerçekten, 30 yıl önce gördüğümüz ilk CCE kontrol baskısına geri dönmeye çalışıyorduk, ‘Tamam, işte film bu. Kontrastı, yoğunluğu, renkleri, nerede soluk, nerede canlı olduklarını’ görelim diyorduk.” dedi. “Ve gerçekten sadece ilk baskının teknoloji ve sanat açısından nasıl olduğunu hatırlamaya çalışıyorduk. Bence başardık.”
Yönetmen, bir filmin yapıldığı teknik kısıtlamalara bağlı olması gerektiğini düşündüğünü, ancak daha önce yapılamayan renk eşleştirmeleri ve diğer küçük efektlerin yapılabildiğini belirtti. Özellikle AI, Kevin Spacey’nin karakterinin polis aracının arka koltuğunda bir ızgaradan ayrıldığı sahneyi netleştirmekte yardımcı olmuş.
“Yapay zeka kullanarak maskeler oluşturduk ve arka koltuktaki performansı çıkarıp render ettik. Hala yumuşak ama eskisi kadar belirgin değil.” diyen Fincher, “Ama evet, gerçek tutumum şudur ki, filmi değiştirmek istemiyorum. 1995’in açılış gecesini yapmak istiyorum, ama onun temizlenmiş versiyonunu.” diye ekledi.
Bir başka örnekte, kameramanın kaçırdığı bir sahneden bahsetti ve bunun sonucunda bazı verilerin “geri alınamaz” hale geldiğini söyledi.
“Her iki tarafında da karakterin omuzlarının tamamı vardı ve biz AI kullanarak, o omuzu ve derinin yüzeyindeki ışık hareketlerini yeniden oluşturabildik. Ve bu şekilde, dikkat dağıtıcı ve gereksiz hareketi ortadan kaldırmış olduk.” diye açıkladı Fincher.
Ancak Fincher, “AI'dan yana mısınız yoksa karşı mı?” gibi geniş bir sorunun çok fazla anlam ifade etmediğini çünkü üretken yapay zeka araçlarının hala küçük şeylerde oldukça yetenekli olduğunu belirtti.
“Yani, bakın, bana bir araç veriyorsunuz, X, Y ve Z’yi yapabilen güçlü bir araç, belki Y ve Z ile ilgilenmiyorum ama X için kullanabiliyorsam; tüm araçlar, söyledikleri şeyi yapabiliyorlarsa, iyi araçlardır,” dedi. “Ve genellikle fazla vaat edip az veren araçlarla daha fazla sorunum var."
Herkes restorasyonlarda yapay zekanın kullanılması konusunda hassas. Fincher, yapay zekanın diğer kullanım alanlarına şüpheyle yaklaştığını daha önce dile getirmişti, çünkü bazı arkadaşlarının yapay zeka sinematografisi denemelerinin “düşük bütçeli bir Roger Deakins gibi” göründüğünü söylemişti. Ancak teknoloji o zamandan beri büyük bir yol kat etti.
“Se7en”in restorasyonu, 3 Ocak’tan itibaren ABD'de IMAX salonlarında gösterime girdi. 4K Blu-ray versiyonu ise 7 Ocak’ta raflarda yerini alacak.