Usta yönetmen Francis Ford Coppola'nın uzun süre merakla beklenen destansı filmi "Megalopolis", Modern Amerika'nın hayali bir versiyonunda geçen bir Roma Destanı olarak tanımlanıyor. Yeni Roma Şehri değişmek zorundadır ve bu durum, ütopik, idealist bir geleceğe adım atmayı amaçlayan dahi sanatçı Cesar Catilina (Adam Driver) ile gerici bir geleceğe bağlı kalan Belediye Başkanı Franklyn Cicero (Giancarlo Esposito) arasında çatışmaya neden olur. Aralarında, belediye başkanının kızı sosyetik Julia Cicero (Nathalie Emmanuel) vardır; Cesar'a olan sevgisi sadakatlerini böler ve onu insanlığın gerçekten hak ettiğine inandığı şeyi keşfetmeye zorlar.
Beyazperde eleştirisi:
Efsaneleşmiş bir yönetmenin sinema tarihine masalsı bir veda busesi olarak da okunabilecek film, en basit tabiriyle salt seyirciler için değil, Coppola'nın öncelikle kendisi için sonra da görsel ve yazılı sanatlar külliyatına saygı duruşu olarak imza attığı bir iş. Ve tek seferde bu filmin içine girip, yüzde yüz anlamak ya da anlamlandırmak mümkün olmayabilir. Her seyrettiğinizde mevzuların farklı bir boyutunu yakalamanın mümkün olduğu bir film Megalopolis.