.
H.K: En çok “The Witches of Eastwick” ve “The Craft” filmlerinden klipler dikkatimi çekti. Favorileriniz hangileri?
E.S: "The Witches of Eastwick" bence mükemmel bir film. Üç oyuncu var; Michelle Pfeiffer, Cher, Susan Sarandon ve hepsi harikalar. Filmi zaferle bitirmeleri ve hala güçlü kalmaları oldukça sıra dışı. Adeta şeytanı yeniyorlar ve bu gerçekten moral verici, muhteşem bir film. Ama aynı zamanda The Crucible gibi filmleri de seviyorum ve bir de Practical Magic'i gerçekten seviyorum tabii.
H.K: Evet, Practical Magic, ben de o filmi severim.
E.S: Ama aynı zamanda 1977 yapımı House gibi filmleri de seviyorum. 1922 yapımı Haxon gibi bir filmi izlemek muhteşemdi mesela ve o zamanlarda yapılan öyle bir filmin, şu anla hala çok alakalı ve çok algısal olduğuna inanıyorum. Yönetmenin o filmde bahsettiği o kadar çok şey var ki.. Ayrıca 1942 yapımı “I Married a Witch”i de seviyorum.
H.K: Rosemary’s Baby de vardı sanırım…
E.S: Rosemary's Baby'yi seviyorsun demek, ben de severim. Rosemary's Baby'yi gerçekten seviyorum. Ve yine ilginç bir film çünkü bir nevi, anne karakterinin, bebeğinin şeytan olduğu gerçeğiyle barışmasıyla bitiyor, yani bu biraz, bilmiyorum ama uğraşılması ilginç bir konu.
H.K: Filmlerden konuştuk ama en sevdiğiniz cadı karakteri kim? E.S: Bana bunu birisi daha sordu. Eastwick Cadıları diyebilirim, o üçü benim için çok ilham vericiler. Ayrıca Elvira'yı seviryorum ve Bewitched dizisinden Samantha'yı da çok seviyorum. Çok fazla var, Posession'daki Isabella Adjani’yi de seviyorum. Bu yüzden seçemedim.