Hesabım
    Engelsiz Filmler Festivali'nde Dördüncü ve Beşinci Gün Geride Kaldı

    Engelsiz Filmler Festivali yarın (13 Haziran) sona eriyor.

    Engelsiz Filmler Festivali

    Puruli Kültür Sanat tarafından “Bir arada film izlemek mümkün” sloganıyla on iki yıldır sinemaseverlerle buluşan Engelsiz Filmler Festivali, programında yer alan Başka Dinleme Biçimleri (Other Ways of Listening), Kara Kutu, Beraber, Suyun Üstü ve Kısa Film Yarışması kapsamındaki filmlerin Paribu Cineverse ANKAmall’daki gösterimleriyle izleyicilerle buluştu.

    Ayrıca kendilerine has üsluplarıyla sinema tarihine iz bırakan sinemacılara odaklanan Parmak İzi seçkisinde yer alan, Jørgen Leth’in yönettiği Yıldızlar ve Su Taşıyıcıları (The Stars and The Water Carriers), Pelota, Hareket Filmi (Motion Picture) ve Çin Masa Tenisi (Chinese Ping-Pong) filmlerinin Goethe-Institut’taki gösterimleri gerçekleşti.

    Festival, 13 Haziran’a kadar Ankara'da Paribu Cineverse ANKAmall ve Goethe-Institut salonlarında izleyicilerle buluşmaya devam edecek. Festivalin Paribu Cineverse ANKAmall gösterimleri için biletlere biletinial.com üzerinden 50 TL’ye ulaşılabilirken Goethe-Institut’taki tüm gösterim ve etkinlikler ücretsiz olarak gerçekleşiyor.

    .

    Kısa Film Yarışması Finalistlerinin Film Ekipleri Seyirciyle Buluştu

    Festivalin dördüncü gününde Kısa Film Yarışması’nın birinci bölümündeki Örümcek-Kadın (Spider-Zan), Beş (Five), Kulaktan Kulağa (On the Grapevine), Ben Yağmurum (I am Rain) ve Aslında Hiçbir Şey Olmadı (Nothing Really Happened) filmleri gösterildi. Gösterimlerden sonra Örümcek-Kadın (Spider-Zan, Beş (Five), Kulaktan Kulağa (On the Grapevine), Ben Yağmurum (I am Rain) ve Aslında Hiçbir Şey Olmadı (Nothing Really Happened) filmlerinin yönetmenleri gönderdikleri video mesajlarla duygularını paylaştı.

    Festivalin beşinci gününde Ulusal Uzun Film Yarışması’nda yarışan Beraber filminin oyuncuları Eylül Ersöz ve Kıvanç Emür, sinema yazarı Hasan Nadir Derin’in yürüttüğü söyleşide konuştu. Emür, filmin ilk projesi olduğunu belirterek iki ay süren çekim sürecinin keyifli geçtiğini ve film ekibinin ağırlıklı olarak yabancı olmasının kendisine farkı deneyimler kazandırdığının altını çizdi. Söyleşinin devamında ise filmin oyuncularından Eylül Ersöz, yönetmen Mete Gümürhan’ın farklı bir karakter oluşturmak isteğini belirterek kendi rolünün de böylelikle şekillenmiş olduğundan bahsetti. Gümürhan ile çalışmanın çok keyifli olduğunun altını çizen Ersöz, film hakkındaki geri dönüşlerden çok memnun olduğunu belirtti.

    .

    18:00 seansındaki Kısa Film Yarışması’nın ikinci bölümündeki Paltonun Altında (Under The Overcoat), Her Gün Biraz Daha Kolay (Every Day It Gets A Little Easier), Zilden Sonra (After The Ringing of The Bell), Seçme Filmi (Selftape) ve Otuz Saniye (Thirty Seconds) filmleri sinemaseverlerle buluştu.

    Gösterimden sonra Engelsiz Filmler Festivali Program Koordinatörü Kaan Denk tarafından yürütülen söyleşide ilk olarak Zilden Sonra (After The Ringing of The Bell) filminin yönetmen ve senaristi Shahrzad Ebrahimi ve oyuncuları Maryam Moghadam ile Nima Shakibaei sözü aldı. Ebrahimi, İran’da film çekmenin zorluklarından bahsederek film hakkında kafasında bir fikir olduğunu ve bu fikri filmde yansıtmaya çalıştığını belirtti. Sözlerine kısa film çekmeyi sevdiğini ve bu alanda devam etmek istediğini belirten yönetmen sözü filmin oyuncusu Maryam Moghadam’a bıraktı. Moghadam ise ilk film deneyimini olduğundan dolayı çok zorlandığınından bahsederek bu durumun kendisine birçok deneyim kazandırdığını belirtti.

    Söyleşide Kısa Film Yarışması’ndaki Seçme Filmi (Selftape) filminin ekibinden ise filmin yönetmenleri Florent Beaudot ve Valentin Coste katıldı. Beaudot, 10 dakika gibi çok kısa bir film planladıklarını ve asıl konunun, sadece filmi çekebilmek olduğunu belirtti. Kısa filmlerin de aslında bütün bir çekim sürecini kapsadığını belirtirken, öğrenciyken çok fazla uzun film izlediğini ve belki de bu durumun onu kısa filme iten şey olabileceğine dikkat çekti. Filmin diğer yönetmeni Coste ise Fransa’daki bir film festivali için bu filmi çekmeye karar verdiğini ve çekimlerin 1 aydan daha kısa bir sürede tamamlandığını ifade etti. Film içerisinde başka bir film seti alanı yaratarak film çekmenin kolay olduğunu vurgulayan Valentin Coste, prodüksiyonun en zor kısmının konuşmalardaki ritmi yakalamak olduğunu belirtti.

    Kısa Film Yarışması’nın ikinci bölümündeki söyleşiye katılan Otuz Saniye (Thirty Seconds) filminin yapım şirketini temsilen Iren Vanidovskaya oldu. Filmin gerçek bir hastanede çekildiğini ve 2 gün gibi kısa bir sürede tamamladıklarını belirtti. Hastane ortamı olduğu için gürültü yapamadıklarını söyleyen Vanidovskaya, çekimleri hızlı bir şekilde tamamladıklarını söyledi. Sonrasında Paltonun Altında (Under The Overcoat) ve Her Gün Biraz Daha Kolay (Every Day It Gets A Little Easier) fimlerinin yönetmenleri gönderdikleri video mesajlarla duygularını paylaştı.

    .

    “Babamın denizci olmasından dolayı bu role uygun olduğunu düşündüm.”

    Günün son seansında gösterilen Suyun Üstü filminin ardından filmin yönetmen ve senaristi Aslıhan Ünaldı ve oyuncusu Serhat Ünaldı söyleşiye katıldı. Sinema yazarı Hasan Nadir Derin’in moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Aslıhan Ünaldı, yazar ve senarist olarak ilk uzun metraj filminin olduğunu belirterek senaryosunu 10 sene önce yazdığını ve fonlama kısmının uzun sürdüğü için çekimlerin geç tamamladığını belirtti. Babasının denizci olması ve çocukluğunun Ege kıyılarında geçtiğini söyleyen Ünaldı, teknenin küçük bir alan olduğunu ve dramatik birçok konunun ortaya çıktığını vurguladı. Oyuncu seçiminde ise sıfırdan bir oyuncuyu eğitmenin zor ve bütçe gerektiren bir süreç olacağını öngördükleri için babasının denizci olmasından dolayı babasını bu rol için uygun olduğunu düşündüğünü açıkladı. Yabancılaşma hissini anlatmak istediğini söyleyen Ünaldı, filmin yolculuğunun devam ettiğini ifade ederek izleyenlere teşekkürlerini sundu.

    Filmin oyuncusu Serhat Ünaldı ise ilk oyunculuk deneyimi olduğunu ve kızının böyle bir teklifle gelmesi kendisini şaşırttığını söyledi. Çekimlerin yaklaşık 3-4 hafta kadar sürdüğünü, keyifli fakat teknede oldukları için kolay olmadığını belirtti. Ayrıca aktör olmanın profesyonellik istediğini fakat yönetmenin çok iyi olduğunu ifade etti.

    Ödüller 13 Haziran’da Sahipleriyle Buluşacak

    Ulusal Uzun Film Yarışması jüri üyeleri, kategorisini belirleyecekleri bir ödül ile birlikte En İyi Yönetmen ve Jüri ödüllerinin sahiplerini seçerken; Seyirci Özel Ödülü’nün sahibini ise her yıl olduğu gibi gösterimler sonrası kullandıkları oylarla izleyiciler belirleyecek. Seyirciler oylarını Braille alfabesi ile basılan pusulalarla da kullanabilecekler.

    Kısa Film Yarışması jüri üyelerinin belirleyeceği ve 1000 dolar ile desteklenecek En İyi Film ödülü ile birlikte En İyi Yönetmen ödülü, En İyi Senaryo ödülü ve yine izleyici oylarıyla belirlenecek Seyirci Özel Ödülü’nü kazananlar 13 Haziran Perşembe saat 19:30’da Goethe-Institut’ta düzenlenecek ve sunuculuğunu Ege Kayacan’ın yapacağı ödül töreninde açıklanacak.

    FESTİVALDEKİ TÜM GÖSTERİM VE ETKİNLİKLER ERİŞİLEBİLİR

    Engelsiz Filmler Festivali’nin programında yer alan tüm filmler sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı ile erişebilir olarak sinemaseverlerle buluşuyor. Gösterimlerin ardından film ekipleriyle yapılan söyleşilerde, atölye ve Ödül Töreni’nde işaret dili tercümesi yapılıyor.

    Festivaldeki tüm filmler Turkcell Hayal Ortağım uygulaması üzerinden sesli betimlemeli olarak takip edilebiliyor. Ayrıca festivalin gösterim mekanları geçen yıl da olduğu gibi görme engellilerin sosyal hayata eşit ve tam katılımı için teknolojiler geliştiren TIME ödüllü WeWALK’un “DANIŞ” servisiyle birlikte erişilebilir hale geliyor ve görme engelli katılımcılar profesyonel asistanlara bağlanarak görüntülü destek ile yönlendirme alabiliyor.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top