Hesabım
    "Cam Perde" Ekibi Filmi Beyazperde'ye Anlattı

    Adana Altın Koza Film Festivali'nden ödüllerle ayrılan Fikret Reyhan imzalı "Cam Perde" filmini, oyuncuları Selen Kurtaran, Alper Çankaya, Uğur Karabulut ve Elif Çakman ile konuştuk.

    Şiddetin şiddeti doğurması ve ataerkil düşünce yapısının kadınlar tarafından da içselleştirilmiş olması filmin önemli bir teması. Filmde bunun farklı boyutlarını görüyoruz, hatta komiser Ahmet bile durması gereken çizgiyi aşabiliyor ya da Nesrin’in aslında güzel bir ilişkiye sahip olduğu eniştesi Halil'de de haddini aşabilecek bir korumacılık ortaya çıkabiliyor.

    S.K.: O polisi bir seyirciyle konuştum ve insanlara iyi gibi gelmiş o karakter. Ama aslında o da o iyilik yapma kisvesi altında erkeklik tarafını tatmin etmek istiyor, mevzuyu erkeksel yöntemlerle çözmeye çalıyor. Nesrin’e söylediği sen canını sıkma, bu işler böyle olur ben bu işleri biliyorum... Ama aslında yapmak istediği şey, asıl derdi Nesrin’e yardım etmek mi yoksa başka bir şey mi onu düşünüyorsun.

    Nesrin bu ilişkileri dengede tutmaya çalışırken aslında yine erkeklerin attığı adımlar nedeniyle her şey sürekli çıkmaza sürükleniyor, daha tehlikeli yönlere sapıyor. Hatta yoldan geçen ve şiddet gördüğü sırada yardım etmeyen bir erkeğin ya da tanıklık etmeyi reddeden üst komşunun da payı olduğunu görüyoruz bunda. Bütün o toplumsal manzara önümüzde, peki siz günün sonunda buradan bir çıkış olduğunu düşünüyor musunuz?

    S.K.: Bunun ben çok toplumsal bir irdelemeden ve dönüşümden geçeceğini düşündüğüm için çok zor gibi geliyor bana ve çaresizliğe düşüyorum bunları düşündüğümde. Ama bir şekilde Nesrin de buradan sıyrılmaya çalışıyor işte, çünkü Ömer gibi bir tiple olumlu bir yöne gidebilecek hiçbir hikaye yok gibi geliyor.

    Peki Selim’le olumlu bir yere gider mi?

    S.K.: Selim’le de çok zor… Şu olabilir, Selim Bey çok radikal kararlar alıp, ben Nesrin’i bir dinleyeyim, ne diyorsa onu yapayım, bu kız akıllı bir kız deyip hayatını değiştirmeye karar vermediği sürece zor. O yüzden bu tarz değişimler için herkesten kendine şöyle bir bakıp eleştirmesini ve gerekiyorsa yargılamasını bekliyorum ben, özellikle erkeklerden. Böyle böyle güzellikler gelecektir ama elimizi de hızlı tutmamız lazım.

    U.K.: Ben çok umutlu değilim ya, yani…

    S.K: Ben de değilim işte…

    U.K.: Ülkenin durumu belli, nefret söylemleri gün geçtikçe artıyor, üst yapı alt yapıyı etkiliyor, alt yapı üst yapıyı etkiliyor.

    S.K.: Bir de şu da var, insanların genel olarak artık birbiriyle iletişim kurma biçimi de öfke içerikli. Herkes birbirine öfkeden yola çıkarak, onunla ilerlemeyi iyi bir şey gibi görmeye başlamış onu görüyorum ben.

    U.K.: İktidar mücadelesi kurarak ilişkilenebiliriz, yoksa kaybeden oluruz.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Back to Top