Christopher Nolan'ın 2023 yazına damga vuran biyografik filmi "Oppenheimer", izleyicilerin yetişkinlere yönelik dramalar için hâlâ sinemalara gelebileceği göstermesinin yanı sıra, IMAX'in sinemanın geleceğindeki önemini de ortaya koydu.
Nolan, dev ekran formatını savunan ilk kişi olmasa da markanın en dikkate değer savunucularından biri haline geldi, hatta IMAX ile anılan bir yönetmen oldu. Sonuç olarak, "Oppenheimer" yalnızca IMAX sinemalarından dünya çapında 179 milyon dolardan fazla gelir elde etti. Yani filmin 900 milyon doları aşan küresel hasılatının büyük bir kısmı IMAX salonlarındaki gösterimlerden geldi.
Geniş ekran formatının diğer bir savunucusu olan Denis Villeneuve, geçtiğimiz günlerde Associated Press ile konuştu ve "Oppenheimer"ı izlediğinde "bir başyapıt" gördüğünü belirtti. Villeneuve, aynı zamanda filmin başarısını, büyük geniş ekran televizyonlar ve iyi ses sistemleriyle bile evde göremeyecekleri bir şeyi görmeye ihtiyaç duyan izleyicilerden gelen bir işaret olarak da görüyor:
"Sinemanın geleceği IMAX ve geniş formatlarda. Seyirci evde göremeyeceği, yayında göremeyeceği bir şeyi görmek istiyor. Bir olayı deneyimlemek istiyorlar."
Villeneueve'nin bilim kurgu destanının devam filmi "Dune: Part Two"nun önümüzdeki Kasım ayında vizyona girmesi planlanıyordu ancak film Holywood grevlerinin etkisiyle 15 Mart 2024'e ertelendi. IMAX ve geniş ekran formatlar "Dune" serisi için de büyük öneme sahip.
Nolan'ın yapımcısı Emma Thomas da izleyicilerin ve stüdyoların selüloidin önemini bir kez daha hatırlamasından memnun görünüyor:
"Chris her zaman formatlardan ve filmin izlenmesini amaçladığı şekilde, insanların onu mümkün olan en iyi versiyonu görmesini istemekten çok bahsetti.
Şimdi filmlerini bu sinemalarda göstermek isteyen başka stüdyoların da olduğunu duyuyorum. Selüloit filmin tek yol olduğunu düşünmüyoruz. Her proje farklıdır ve farklı bir araç seti gerektirir. Biz sadece her zaman film yapımcılarının bu seçeneğe sahip olmasını istedik."
Thomas ayrıca, filmin başarısıyla ilgili en önemli detaylardan birinin, gençlerin filmi birden çok kez izleyeceğini duyması olduğunu ve bu durumun genç izleyicilerin bu tür filmlere ilgi duymayacağı fikrini iptal ettiğini ekliyor.