"The Rings of Power" dizisinde yavaş yavaş sona yaklaşılırken, altıncı bölümün sonunda gördüğümüz yanardağ patlaması, sezonun geri kalanı ve Orta Dünya'nın tüm geleceği için büyük etkilere sahip olacak.
Adar'ın (Joseph Mawle) Güney Toprakları'ndaki varlığı, dizinin başlangıcından beri bir tehdit olarak karşımıza çıkıyordu. Altıncı bölümde bunun gerçekleştiğini ve kaçınılmaz olan savaşın nihayet başladığını gördük. Güneyliler Númenor'dan gelen takviye sayesinde galip gelse de, Morgoth tarafından dönüştürülen ilk Elflerden olduğunu öğrendiğimiz Adar'ın planı yalnızca Güney'i ele geçirmek değildi.
Adar'ın sadık hizmekarı Waldreg, ilk olarak Theo'nun (Tyroe Muhafidin) elinde gördüğümüz gizemli kılıç kabzasının gücünü kullanarak büyük planı harekete geçirdi. Bir kılıç kabzasından ziyade kötülüğün serbest kalmasını sağlayan bir anahtar olan bu nesneyle, baraj kapakları açıldı ve Orkların kazdığı tünellerden akan su yanardağın patlamasına neden oldu. Bundan önceki bölümlerde gördüğümüz, Orkların tünel kazma sahnelerinin hikaye açısından önemi de böylece ortaya çıktı.
Zafer kutlaması sırasında başlayan sarsıntı ve patlamalar Galadriel (Morfydd Clark), Arondir (Ismael Cruz Cordova), Halbrand (Charlie Vickers), Elendil (Lloyd Owen) ve diğer herkeste büyük bir şaşkınlık yaratsa da Orkların neler olduğunu hemen anladığını ve "Udûn" nidalarına başladıklarını gördük. Bölüme adını da veren bu kelime, Sindarin dilinde “Cehennem” anlamına geliyor. Aynı zamanda Mordor’da volkanik yanardağların olduğu bölgenin ismi ve meşhur Hüküm Dağı da bu bölgede bulunuyor. Dizide patlayan volkanın Hüküm Dağı olduğunu gösteren herhangi bir işaret olmasa da bu tamamen imkansız değil...
Yanardağın patlaması ve ortalığın bir anda, kelimenin tam manasıyla, cehenneme dönmesiyle Güney Toprakları'nın Mordor'a nasıl dönüştüğünü görmüş olduk. Bundan sonra "Udûn" ismiyle anılacak olan bölgeyi, Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde Mordor'un kara kapılarının olduğu yer olarak görmüştük. Tolkien metinlerinde Mordor'un nasıl bildiğimiz Mordor halini aldığı konusunda ayrıntılı bir bilgi yok. Bu boşluğu doldurmak isteyen yazar ekibinin bu hamlesiyle, hikayenin bu kısmına dair bir bakış elde ettik.
Adar'ın Orkları köle değil de evlatları olarak gördüğü, altıncı bölümde vurgulandı. Yüzüklerin efendisi sayesinde biliyoruz ki, onun orklara yurt yapmak istediği bu bölge er ya da geç Sauron'un eline geçecek. Bu bölümün önemli bir noktası da kim olduğuna dair daha net bilgiler elde ettiğimiz Adar'ın "Sauron'u ortadan ikiye yardığını" söylemesiydi. Muhtemelen ilerleyen bölümlerde, belki de Sauron'u cismen görmeye başladığımızda, bu iki karakter arasındaki ilişkiye daha detaylı bakacağız ve Udûn bu ilişkide önemli bir rol oynayacak.