Hesabım
    "Gilmore Girls"ün Luke'u Scott Patterson, Yıllar Sonra Dizideki İlişkiye Dair Açıklamalar Yaptı!

    Paterson, izleyicileri bazen kızdırmanın gerekli olduğunu düşünüyor.

    Netflix

    "Gilmore Girls" yıldızı Scott Patterson, Luke ve Lorelai’ın ilişkisini geçici olarak raydan çıkaran tartışmalı hikaye akışı hakkında konuştu. 2000-2007 yılları arasında yayınlanan ve Stars Hollow kasabasındaki bekar anne Lorelai Gilmore (Lauren Graham) ile genç kızı Rory’nin (Alexis Bledel) hayatlarını konu alan dizi, özellikle Lorelai ve kasabanın restoran sahibi Luke Danes’in (Patterson) ağır ilerleyen aşk hikayesiyle dikkat çekmişti. İkilinin inişli çıkışlı romantizmi, dizinin ana unsurlarından biri olmuş ve 2016’daki "Gilmore Girls: A Year in the Life" devam serisinde evlilikle sonuçlanmıştı.

    Patterson, ScreenRant’ten Brandon Zachary ile yaptığı röportajda, 6. sezonda Luke’un varlığından haberdar olmadığı kızı April (Vanessa Marano) üzerinden gelişen ve Lorelai ile ilişkisini ciddi şekilde geren hikayeyi savundu. Oyuncu, I Am All In with Scott Patterson adlı podcast’inde Marano ile yaptığı son buluşmayı ve hayranların yoğun tepkisini değerlendirdi.

    Vanessa Marano ile bir podcast yaptım ve onu yetişkin bir birey olarak görme şansı buldum. Yıllar içinde büyümesine tanıklık ettim. O hâlâ aynı kişi, sadece daha da etkileyici bir hale gelmiş. İlk diziye katıldığında çok zeki, çok hazırcevap ve etkileyiciydi. Ona yöneltilen öfkeyi asla anlamadım. Hayranların Luke ve Lorelai hikayesine çomak sokulmasına kızdığını anlıyorum, ama bu olması gereken bir şeydi. Bazen hayranları kızdırmanız gerekir. Bu bir risktir, ama getirisi büyüktür. Hiçbir şeyi mahvetmez, sadece gerekli olan dönüşü daha derinleştirir. Vanessa’yı her zaman sevdim. Keşke tepkiler bu kadar ani ve şiddetli olmasaydı... Bu hayranlar çok ciddi. Bu onlar için sadece bir dizi değil, bir nevi din. Biraz bile yoldan saparsanız sizi yere seriyorlar. Muhteşemler, çok tutkulular.

    Patterson, dizinin yeniden çekilmesine dair umutlu açıklamalarda da bulundu:

    Çok heyecanlı olurum. Umut modundan beklenti moduna geçtim. Sanırım bu sadece bir zihin oyunu. Yeterince umarsanız gerçekleşir.

    Patterson’ın açıklamaları, uzun soluklu dizilerdeki önemli ilişki kopmalarına yönelik genel bir eğilimi yansıtıyor. The Office’de Jim ve Pam’in sorunları veya New Girl’de Jess ve Nick’in engelleri gibi klasik dizilerde de benzer tartışmalar yaşanmıştı. Hayranları kızdıran bu ayrılıklar ve iletişim sorunları, genellikle dizinin dramatik tansiyonunu korumak için başvurulan yöntemlerden biri oluyor.

    Sosyal medyanın etkisi, "Gilmore Girls" gibi eski dizilerin hayran kitlesini yıllar sonra bile diri tutuyor. 2005 yılında, Twitter ve Instagram’ın yükselişinden önce yayınlanan April hikayesi, o dönemin çevrimiçi forumları ve hayran siteleri aracılığıyla önemli bir tepki almıştı. Ancak 2016’da Netflix’te yayınlanan "A Year in the Life", orijinal serinin hâlâ güçlü bir çekiciliği olduğunu ve karakterlere duyulan bağlılığın sürdüğünü kanıtladı.

    April hikayesi hâlâ tartışmalı olsa da Patterson’ın savunması, uzun soluklu bir dizide çatışmanın gerekliliğine dair güçlü bir noktayı vurguluyor. April’ın gelişi, Luke’un bir baba ve partner olarak daha derin bir karakter katmanına sahip olmasını sağladı ve ikilinin yeniden bir araya gelmesini daha anlamlı hale getirdi. Ve Patterson’ın “beklentiye” dönüşen umudu, "Gilmore Girls" evreninin geleceği konusunda iyimser bir güven sunuyor.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Back to Top