Prime Video'nun yeni dizisi The Power'ın ilk üç bölümü 31 Mart'ta yayınlandı. Naomi Alderman'ın 2016 tarihli aynı isimli çok satan kitabından uyarlanan The Power, dünyanın neresinde olursa olsun kadın olarak yaşamanın zorluklarına dikkat çeken, doğaüstü güçlerle donatılmış bir hikaye.
İş yerindeki mobbingden, okuldaki zorbalığa, aile içi şiddet ve cinsel tacize kadar uzanan sorunlara başa çıkmaya çalışan dört genç kadın ve kadın bir belediye başkanını odağına alan The Power, eril düzene adeta bir başkaldırı olarak dünyadaki belli bir yaş grubundaki bütün genç kadınların geçirdikleri evrim sonucu yeni bir uzuva sahip olmaları ve bu yeni organları sayesinde elektrik verebilme özelliğine kavuşmalarının ardından yaşananları ekrana getirecek.
Ancak yayınlanan ilk üç bölüm olacakların adeta fragmanı gibi. Zira dizi bize önce bu karakterlerin hayatlarında yaşadıkları zorlukları uzun uzun anlatıyor. Esas konuya geçmeden bu kadar uzun bir girizgaha gerek var mıydı, inanın bilemedim. Üstüne dizinin dağınık kurgusu da eklenince, özellikle ilk iki bölümü izlemek biraz zorlaşıyor. Hikayenin gidişatı bize herhangi bir karaktere odaklanma ve onu tanıma şansı vermiyor. Oradan oraya savuruluyoruz, tam bu gücü edinen bir kaç kadına odaklanacakken, araya bir gazeteci çocuğun hikayesi giriyor. Ancak üçüncü bölüme geldiğinizde artık hikayenin başladığını anlıyorsunuz.
Seattle Belediye Başkanı Margot (Toni Collette) siyasette kadınlara uygulanan çifte standartla mücadele ederken, Londralı bir mafya patronunun gayri meşru kızı Roxy (Ria Zmitrowicz), evlerini basarak annesini öldüren saldırganların elinden zor kurtulur. Diğer tarafta koruyucu ailenin babası tarafından cinsel tacize uğrayan genç kaçak Allie (Halle Bush) bir diktatörün mahkum gibi yaşayan sert ve çaresiz karısı Tatiana (Zrinka Cvitesic) ve başkanın kızı Jos, bu süper güce sahip olan kadınlardan sadece birkaçı.
Alderman'ın aynı adlı romanından Raelle Tucker, Naomi Alderman ve Sarah Quintrell tarafından uyarlanan The Power'ın ilk üç bölümü, dünya toplumunda büyük bir değişimin başlangıcını gösteriyor. Alderman'ın dünyasında, genç kızlar ellerinden çıkan elektrik gücü sayesinde hızla gezegendeki baskın cinsiyet haline gelecekler. Kadınlar, edindikleri bu yeni gücü kullanmayı öğrendikçe ve cinsiyetler arasındaki güç dinamikleri değiştikçe, bu dağınık hikayeler bir araya gelebilir gibi görünüyor ama dizi bunu yapabilecek mi, ileriki bölümlerde göreceğiz. Eğer yapabilirse izlemeye değer, ancak bu karışıklıkta devam ederse, izlemesi hayli zor bir seyirlik olarak kalacak.
Slogan: Her devrim bir kıvılcımla başlar.
Neye benziyor: Extraordinary'nin daha ciddisine, Sense8'in karmaşık kurgusuna.
Nerede izlenir: Prime Video
Hande Kara