Film türleri arasında distopyanın her zaman farklı bir yeri olmuştur. Ne kadar karanlık, karamsar veya korkunç görünse de, gelecekte dünyanın nasıl bir yer haline gelebileceğini görmek insanı büyülüyor. Sinemanın ilk zamanlarında yapılan filmlerde geleceğin isabetli bir şekilde tahmin edilmesi ise insanı korkutuyor doğrusu. İşte gelecekte gerçekleşmesini asla istemeyeceğimiz en iyi distopya filmleri!
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört
Nineteen Eighty-Four (1984) Dünyanın en büyük devleti olan Okyanusya, günümüz Londra'sının yerine kurulmuştur. Okyanusya deyim yerindeyse tam bir korku imparatorluğudur. Bu ülkede yaşayayan herkes, yönetim diktesinin buyurduğu her şeye harfi harfine uymak zorundadır. Bu evrende ne kitap okumak serbesttir ne de aşık olmak... George Orwell'ın klasik romanından beyaz perdeye uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda Michael Radford bulunuyor.
Ölüm Oyunu
Battle Royale (2000) Günümüzden uzak bir gelecekte, Japon hükumeti çığırından çıkmakta olan Japon gençlerine gözdağı vermek ve şiddet olaylarını azaltmak için çılgın bir plan kurar. Her yanından işsizlik, karamsarlık ve şiddet akan bu ülke gençliği bu plan sonrasında dersini alacak, her şey düzelecektir. Plana göre şiddete meyilli Japon gençliğinden 42 öğrenci zorla bir adaya gönderilir. Bu adada hayatta kalabilmek için birbirlerini öldürmek zorunda olan gençler arasından sadece biri, hayatta kalan son kişi kurtulabilecektir. Böylece bu oyun yıllarca anlatılarak şiddetin önüne geçilmiş olunacaktır.
Kayıp Çocuklar Şehri
City of Lost Children (1995) Kötü yürekli Krank ve adamları çılgın bir bilim adamı tarafından imal edilmişlerdir. Krank’ın en büyük acısı, rüya görme yetisinden yoksun olmasıdır. Tek çareyi, rüyalarını çalmak için kaçırdığı çocuklarda bulur. Oysa çocuklar ondan korktuğu için tek elde ettiği onların kabusları olacaktır.
Akira
Akira (1988) Gelecekte geçen Akira, bir motosiklet çetesi liderinin hikayesini konu ediyor. Motosiklet çetesinin lideri, hükümet tarafından üzerinde tehlikeli deneyler yapılan arkadaşını kurtarmak için harekete geçer. Çete liderinin arkadaşı, yapılan deneyler sonucu büyük yıkıma neden olabilecek psikokinetik güçlere sahip olur. Arkadaşını kurtarmak zorunda olan çete lideri, kendisini zorlu bir mücadelenin içinde bulur.
Soylent Green
Soylent Green (1973) 2022 yılında New York City’de hava kirliliği ve neden olduğu küresel ısınmadan dolayı tüm doğal kaynaklar yok olur. Şehirde yaşayan 40 milyon insan açıklıktan ölmek üzerelerken, Soylent Şirketi yeni bir gıda ürünü olan Soylent Green’i oluşturur.
The Trial
The Trial (1962) Bir sabah odasında uyandığında hakkında bir dava açılmış olduğunu öğrenen, ancak ne ile suçlandığını bir türlü öğrenemeyen banka memuru Josef K.'nın gerçek dışı durumunun anlatıldığı film, toplum içinde bireyin varoluş yalnızlığını ve kabuslarını romana sadık kalarak yansıtır.
12 Maymun
Twelve Monkeys (1995) Dünyada insanlığın yok olmasına yetecek derecede tehlikeli olan bir virüs yaklaşık beş milyar kişinin ölümüne yol açmıştır. Geriye kalan az sayıdaki insan yer altlarına kurdukları barınaklarda yaşamlarını sürdürebilmektedirler. Bu esnada virüsün yok olması için bir çözüm yolu bulan insanlar, zamanda geriye gidebilecekleri bir zaman makinesi yaparlar. İlk test sürüşü içinse eski bir mahkum olan James Cole gönüllü olur.
Otomatik Portakal
A Clockwork Orange (1971) Otomatik Portakal, şiddet bağımlısı gençlerden kurulu bir çetenin, çevrelerine saçtığı dehşet ve korkuyu işleyerek bir korku imparatorluğunun resmini çizmektedir. Çetenin lideri Alex, işler çığırından çıkınca yakalanır ve gözaltına alınır. Ama hapse atılmaz; cezası bir şiddet deneyine kobay olarak kullanılmak olur. Bu deney insanoğlu ve şiddet kavramı arasındaki ilişkiyi ortaya koyma amaçlıdır ama deneyin kendisi de bir o kadar insan doğasına aykırıdır.
Metropolis
Metropolis (1927) Metropolis'te, insanlık artık ikiye ayrılmıştır. Yeraltında makinelerle birlikte yaşayan sınıf ve yukarıda daha konforlu bir yaşam süren yönetici sınıf. Lang, bölünmüş toplumsal yapıyı, insanı bir aşktan yola çıkarak, uzlaştırmaya çalışır.
Azınlık Raporu
Minority Report (2002) Efsanevi yazar Philip K. Dick’in bir kısa öyküsünden yönetmen Steven Spielberg tarafından sinemaya uyarlanan film, 2054’te Washington DC’de geçen, heyecanlı bir aksiyon filmi. Dedektif John Anderton, psişik güçlere sahip kahinler ve bazı teknolojik aygıtlar sayesinde cinayetleri daha işlenmeden önce farkedip suçluları yakalayan özel bir polis biriminin başındadır. Anderton’ın kusursuz işlediğine inandığı sistem, birdenbire tersine döner.
Bıçak Sırtı
Blade Runner (1982) Bıçak Sırtı, çekildiği yıldan çok uzak bir dönemde, 2019 yılında dünyanın artık distopik bir yaşam alanı haline geldiği bir dönemde geçer. Tyrell gibi devasa üretici firmalar Replikant isimli, dış görünüm olarak insan türünden ayırt edilemeyen robotlar üretmektedirler. Dünya dışı kolonilerin tehlikeli ve illegal işlerinin halledilmesi için kullanılan bu robotlar, Blade Runners isimli özel polisler tarafından yakalanmaktadır. Uzman bir Blade Runner olan Rick Deckard, görevini bıraktığı bir esnada, Los Angeles’a gelen bir grup replikantı yakalamak için verilen son bir görevi kabul eder. Ancak iki milyon insanın yaşadığı bu şehirde görünüm olarak insandan hiçbir farkı bulunmayan bu robotları teşhis etmek hiç kolay olmayacaktır.
THX 1138
THX 1138 (1971) 25. yüzyıla hoşgeldiniz. İnsanların sadece kod ve sayılarla tanımlandığı, duygulardan arındırılıp yeraltında robot gibi yaşatıldığı bir çağdayız. Devletin bir tür uyuşturucu madde vererek insanlığını yokettiği vatandaşlardan birisi de, fabrika işçisi THX 1138’dir. THX, bir kadın olan ev arkadaşı LUH 3417 ile birlikte yaşamaktadır. Elbette bir bitki gibi süren hayatlarında herhangi bir yakınlaşma olması mümkün değildir. Genç kadın her ikisinin de ilaçlarını almasına engel olduğunda değişim başlar.
Gattaca
Gattaca (1997) Teknolojinin ve bilimin durmak bilmeksizin ilerlediği bir yüzyıldayız. Bilim artık kusursuz insan modelleri üretebilmekte ve ortaya çıkan ırk süper insan niceliklerini taşımaktadır. Özel amaçlar ve mevkiler için yaratılan bu insanlar, eski insanlığın yerini almakta ve onları hayattan soyutlamaktadır. Bu eski insanlardan biri olan astronot adayı Vincent, önemli bir şirkette ancak temizlikçi olarak iş bulabilecektir. Ancak bu süreçte kurduğu bir tezgah sayesinde yüksek bir mevkide iş bulur. Şirkette vuku bulan bir cinayeti çözmek için görevlendirilen özel dedektif, Vincent'ın sırrını açığa çıkarmak üzeredir.
Matrix
The Matrix (1999) Bir yaşanan gerçek vardır, bir de yaşananın ötesinde olan gerçeklik... Biri rüya, diğeri ise Matrix! Bir gece Neo, kendisini başka bir dünyaya götürebilecek güzel yabancı Trinity ile tanışır. Bu kızın götüreceği dünyada, Neo Morpheus’u bulacak ve Matrix hakkında bir şeyler öğrenecektir. Neo, tam olarak kavrayamadığı şeylerin yaşamını kontrol ettiğini biliyor.. Peki ama nedir bu Matrix?
Gizemli Şehir
Dark City (1998) John Murdoch, bir sabah nasıl geldiğini bilmediği yabancı bir otel odasında uyanır ve vahşice işlenmiş cinayetlerin katili olarak arandığını fark eder. Hafızasını kaybetmiş olduğu için cinayetleri işleyip işlemediğini dahi hatırlayamamaktadır. Dedektif Burmstead tarafından aranan Murdoch, gerçekte kim olduğunu öğrenmek ve karşılaştığı bu korkunç bilmeceyi çözmek için büyük bir mücadeleye başlar.
Son Umut
Children of Men (2006) Dünyanın en genç insanı on sekiz yaşında ölmüştür ve insanlık, neslinin tükenme olasılığı ile karşı karşıyadır. 2027 yılı itibari ile artık üreme diye bir şey gerçekleşmemektedir. Bu durum siyasi açıdan da tüm dengeleri sarsarken bir grup insan, var oluşlarını akışa teslim etmiş, bir diğer grup ise olanları değiştirmenin başkaldırısında mücadeleye soyunmuşlardır.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451 (1966) Devlet, insanların düşünsel dünyalarını özgürleştirdiği için tüm kitapları yasaklamış ve kitap kavramını tedavülden kaldırmıştır. Devlet, kitaplarla olan savaşı kazanmıştır. İtfaiyede çalışan Guy Montag'ın görevi de bu mevcut tüm kitapları yakmak ve onları tarihe gömmektir. Ancak Montag, tüm insanların yitip gittiği ve türlü haplarla hayatta kalmaya çalıştıkları dünyada kendini tek başına kalmış gibi hissetmektedir. Bir süre sonra aşık olacağı kitap aşığı bir kız, Montag'ın tüm bakış açısını değiştirecektir.
Mad Max 2: Yol Savaşçısı / Max Max 2
Max Max 2 (1981) Nükleer savaş sonrası harap ve bitap düşmüş Avustralya. İlk filmden hatırladığımız çılgın Max, ailesini kaybettikten sonra kendisini yollara vurmuştur. İnsanların ulaşımlarını sağlayacak petrol için yaşadığı bir bölgede çetelerin baskısı altında olan bir grubun yanına sığınır ve güvenliklerini sağlamaya çalışır.
They Live
They Live (1988) Seyyare bir işçi olan John Nada, bir inşaatta çalışmak için Los Angeles’tadır. Şans eseri uzaylıların dünyayı ele geçirme planına şahit olur. TV, gazete ve basın yayın yoluyla halkı ipnotize eden ve gerçek görüntülerini gizleyen iğrenç istilacılar, özellikle para ve güç sahibi kimseleri kendilerine hedef seçmektedir. Gizlice örgütlenmiş direniş hareketine katılan Nada, direnişçilerin özel yapım güneş gözlükleri sayesinde kerkenkelemsi uzaylıların gerçek yüzünü görebilmektedir.
Brazil
Brazil (1985) Günümüzden çok uzak bir gelecekte geçen film, insanoğlunun distopik sonlarından birini ele alıyor. Son derece fütüristik ve karanlık bir atmosfere evrilen bu dünyada yaşayan insanlardan biri olan Sam Lowrey, sıradan bir devlet memurudur. Fazlasıyla bunaldığı işinden ve teknolojinin ta kendisinden kaçmasının tek yolu ise hayal ve rüyalarına sığınmaktır.