Tavsiye üzerine film listesi hazırlamak hiçbir zaman kolay olmamıştır. Bazı ünlü filmleri bu listeye koymak zorunluluk gibidir. Riske atmak istemezsiniz. Bu galerimizde biraz risk alarak, gerektiği ilgiyi görememiş ama başarılı filmleri sizler için bir araya getirdik.
Keyifli seyirler!
#1
Paradise Serisi Ulrich Seidl'ın üç parçadan oluşan film serisi kaçıranlar için izlemeye değer bir yapım. Cannes, Berlin ve Venice gibi avrupa film festivallerinde gösterime giren yapım eleştirmenler tarafından "dahiyane" olarak tanımlandı.
#2
Tayvan'ın başkenti Taipei'de yaşayan Jian ailesinin hayatını ele alan filmde, hikayeleri farklı bakış açılarından ele alınıyor. Ailenin orta yaşlı babası NJ çalıştığı yerde mutsuzdur. İş ortakları yeni yapacakları iş anlaşmasında sadece daha fazla para kazanmanın derdindedir ve bu durum NJ'nin dürüst yapısına aykırıdır. Ayrıca kendisini bekleyen büyük bir sürpriz vardır. Ailenin küçük oğlunun başı okul ve öğretmenleriyle derttedir, kızları Ting-Ting ise zor bir aşk üçgeninin tam ortasında kalmıştır. NJ'nin en büyük problemi ise annelerinin komaya girmesi, bu nedenle de evlerine yerleşmesidir. Ancak bu misafir zamanla ailenin tüm fertlerinin birbirlerine olan bakışlarını değiştirecek sıradışı bir sınav olacaktır. Edward Yang'ın yazıp yönettiği filmde birçok insani faktör harmanlanarak etkileyici bir hayat portresi çiziliyor. Filmin başrollerinde Nien-Jen Wu, Elaine Jin ve Issei Ogata yer alıyor.
#3
Mad Detective Hong Kong sineması tarihin en iyi suç filmlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Başrolünde Lau Ching Wan’ın dedektif rolünde yükseldiği filmde, cinayetler ve olay örgüleri başarılı bir senaryo ekibinin elinden beyaz perdeye uyarlanmış
#4
An Inspector Calls
Muhteşem oyunculuğu ile David Thewlis'in başrolünde yer aldığı yapım kesinlikle hakettiği ilgiyi göremeyen filmler arasında üst sıralarda yer alıyor. Film, gizemli bir müfettişin varlıklı bir aile olan Birling ailesini ve onların akşam yemeğinde misafirleri olan genç bir kadının intiharını araştırmasını konu ediniyor.
#5
Election
Francis Ford Coppola’ın birçok eserini oldukça yakından tanıyoruz. “Baba” serisi ünlü yönetmenin en önemli yapımları arasında yer alıyor. Karakter kurgusu ve hikaye anlatış tarzıyla tarihin en önemli yapımlarından birine imza atan yönetmene, ”rakip” bir film tabirini kullanmasak bile kıyaslama yapacak olursak, bu iki parçadan oluşan Asya yapımı Election olur. Film oldukça başarılı bir anlatıma sahip.
#6
Kendilerini toplumdan tamamen soyutlayan bir topluluğun üyesi olan Camiel Borgman, toprağın altında insanlıktan uzak bir ritüelde yaşadığı gizli evinin yabancılar tarafından keşfedilmesi sonrasında ormanı terk eder. Borgman, uzun zaman sonra ilk kez yollara düşer ve gördüğü ilk evin kapısını çalar. Varlıklı bir aileye ait olan ev, kendini bir şekilde kabul ettirmeyi başaran bu beklenmedik misafirin gelişiyle esrarengiz ve ürkütücü olaylara ev sahipliği yapmaya başlar. Borgman arkadaşlarının da yardımıyla alışılmadık yöntemlerle düzenin parçası olan her şeyi ele geçirmeyi başararak olağandışı bir sistem kuracaktır.
#7
Güney Kore sineması ile yakından ilgileniyorsanız Na Hong-jin ismini mutlaka duymuş olmalısınız. The Yellow Sea, yönetmenin en iyi filmi olarak adlandırılıyor. Gu-nam Kuzey Kore, Çin ve Rusya arasında kalan Yanji kentinde taksicilik yaparak geçimini sağlamaya çalışan fakir bir şöfordür. İş bulmak için Kore'ye giden karısından 6 aydır haber alamaz. Bu arada Gu-nam'ın borçları da katlanarak artmıştır, artık yolun sonuna doğru geldiğini hisseder. Tam da bu sırada borçlarının silinmesi, hayatının düzene kavuşması hatta karısıyla yeniden bir araya gelmesi için kendisine son bir şans verilir: Güney Kore'ye geçip bir cinayet işleyecek, tetikçi olacaktır. Çaresiz Gu-nam teklifi kabul eder fakat işler planlandığı gibi gitmeyince Kuzey ve Güney Kore çetelerinin arasında kalır...
#8
Toplumsal normlardan dolayı ruhsal olarak tacize uğramış üç birey bir aşk üçgenine hapsolur. Katolik olan Yuu gerçek aşkı aramaktadır ve kendini Yoko’yu keşfedene kadar halka açık yerlerde mayolu kadınların fotoğrafını çekerken bulur. Yoko Yuu’yu kendisinin kutsal bakiresi olarak görmektedir. Yoko erkek karşıtı ve geleneksel aile yapısına bağlı olmayan biridir. Annesinin Yuu’nun babası ile evleneceğini öğrenir. Koike ise gerçek bir günahkar ve beyin yıkayan bir mezhebin bölgesel lideridir. Yuu’nun ailesini kendi mezhebine katmak için bir plan yürütmektedir. Koike’nin yaptıkları sonrasında herkesin hayatı inanç dolu bir sokak kavgasında kesişir.
#9
Çanakkale'nin Yenice kasabasını kendisine mekan olarak seçen yönetmen, Uzak filmi için karlar altında bir İstanbul'u tercih etmiş.Film, ideallerinden uzaklaşmaya başladıkça yaşamının anlamını yitiren ve uzaklara gitmeyi düşleyen bir adamla, hayallerini gerçekleştirmek için İstanbula gelen bir gencin hikayesini anlatıyor.Minimalist bir sinema anlayışına sahip olan Nuri Bilge Ceylan, filmin senaryosunu ve yönetimini üstlendiği gibi, görüntü yönetmenliğini de kendisi yapmış. Sinemasında doğuya özgü yavaşlığı ve sadeliği temel almasıyla tanınan yönetmenin son filmi, en olgun çalışması olarak kabul edildi.
#10
13 Assassins 21. yüzyılın en iyi samuray filmine hoş geldiniz!
#11
Film, 17. yüzyılda yaşayan iki rahibin karşılaştıkları şiddet ve baskıyı konu alıyor. Onyedinci yüzyılda Hristiyanlığı tanıtmak ve kayıp olan akıl hocaları Ferreira'yı bulmak için yola çıkan iki Cizvit papaz, Rodrigues ve Garrpe, Japonya'ya geldiklerinde şiddet ve zulümle karşı karşıya kalırlar. Katolikliğin yasadışı olduğu ve varlıklarının yasak olduğu bir dönemde Japonya'ya gelen ikilinin inancı ciddi bir teste tabi tutulacaktır...
#12
Three Times Hou Hsiao-Hsien'in yönetmen koltuğunda yer aldığı film "Batı" seyircisinin gözünden kaçan yapımlar arasında!
#13
IRA ile ilgili olarak çekilmiş filmde, Bobby Sands'in insanlık dışı muamelelere maruz kalışındaki sertliği adeta yaşıyorsunuz. Diyalogsuz sahnelerin vuruculuğu ile başlayan film, tüm filme yayılan dehşetli gerçeklik duygusu ile izleyeni kavrıyor. Mahkumların battaniye ve yıkanmama eylemleriyle ilerleyen direnişleri, altı hafta süren açlık grevi ile doruğa çıkıyor. Hayatı mücadele ile geçmiş Sands’ın kendi vücudunu yaşamının son savaş alanı olarak addedmesiyle yaşanan dramatik süreç muazzam bir etkileyicilikle gözler önüne seriliyor.
#14
In the House 32. Uluslararası İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilen François Ozon filmi izlemeye değer yapımlar arasında yerini alıyor...
#15
Fred ve Mick iki eski arkadaştır. Ömürlerinde pek çok kez yaptıkları gibi Alplerin kalbinde yer alan bir kaplıca/dinlenme otelinde biraraya gelmişlerdir. Fred artık emekli olmuş bir besteci, Mick ise halihazırda son filmini projelendirmeye çalışan bir yönetmendir. İkili, toplumun karmaşasından uzaklaşmak için adeta "sığındıkları" bu konforlu otelde hem kendi çocukları hem de yeni jenerasyonun eğilimlerine dair bakış açılarını tazelerler. Özellikle Mick, bu otelde tanıdığı yeni insanları, yeni filminin öyküsüne taşımayı hedeflemektedir. Mick üretirken, birileri de Fred'in yeniden müzik kariyerine dönüş yapmasını beklemektedir.