Bu yıl 3-11 Ekim arasında düzenlenecek Filmekimi'nin programına dahil olan bazı filmler açıklandı. Birbirinden başarılı ve etkileyici filmleri sizler için derledik. Programa eklenecek diğer filmler için takipte kalın!
Me, Earl and The Dying Girl
Bu yıl Sundance Film Festivali'nde hem Jüri Büyük Ödülü hem de İzleyici Ödülü'nü kazanan Me, Earl and The Dying Girl büyüme ve dostluk hakkında anlatacakları olan bir kara komedi. Filmin yönetmen koltuğunda Alfonso Gomez-Rejon oturuyor.
Ex Machina
Alex Garland'ın yönetmenliğini üstlendiği Ex Machina yapay zeka ürünü bir kadın robot deneyini test eden bilim adamlarının hikayesini anlatıyor. Film Gérardmer Film Festivali'nde Jüri Ödülü sahibi.
Son of Saul
Cannes Film Festivali'nden dört ödülle dönen Son of Saul etkileyici bir soykırım hikayesini anlatıyor.
The Lobster
Başrollerinde Colin Farrell, Rachel Weisz, Lea Seydoux, Ben Whishaw gibi başarılı oyuncuların yer aldığı The Lobster Cannes Film Festivali'nden üç ödülle döndü. Film bekar olmanın en büyük tehlike olduğu distopik bir gelecekte geçiyor.
El Club
Yönetmenliğini Pablo Larrain'in üstlendiği El Club Berlin Film Festlivali'nde Büyük Jüri Ödülü'nü kazandı. Şili'de geçen film bir sahil kasabasında günahlarıyla yüzleşen bir grubu rahibi anlatıyor.
Mia Madre
Bu yıl Cannes Film Festivali'nde Ekümenik Jüri Ödülü'nü kazanan Mia Madre yaş dönümü ve annesinin yaklaşan ölümüyle başa çıkmaya çalışan bir kadının yaşadıkların anlatıyor.
Youth
Prömiyerini Cannes Film Festivali'nde gerçekleştiren Youth başarılı kadrosuyla dikkat çekiyor. Michael Caine, Rachel Weisz, Paul Dano, Harvey Keitel'i bir araya getiren film gençlik, yaşlılık, yaşam karmaşıklığını konu alıyor.
Mistress America
Noah Baumbach'ın yönetmenliğini yaptığı Mistress America'nın başrolünde Frances Ha filmiyle tanıdığımız Greta Gerwig yer alıyor. Gerwig aynı zamanda filmin senaristi ve yapımcısı. Öğrenciliği devam eden Tracy, üvey ablası Brooke'un yanına başka bir şehre gelir, onun hayatında olup bitenlere şahit olmaya başlar.
Cemetery of Splendour
Taylandlı yönetmen Apichatpong Weerasethakul'un yönetmenliğini yaptığı Cemetery of Splendour orta yaşlı bir kadının genç bir askere duyduğu hayranlığı ve bu hayranlığın giderek hayaller görmesine sebep oluşunu izliyoruz.
Mountains May Depart
1991 yılında Çin'de geçen Mountains May Depart iki çocukluk arkadaşının aynı kadına aşık olmasını ve bu kadının aralarından birini seçerek evlenmesini konu alıyor.