Cate Blanchett'in üstün üvey anne performansından, Joshua Oppenheimer'ın yeni belgeseli The Look of Silence'ın kapalı gişe oynamasına kadar Berlin Film Festivali'nde öne çıkan detayları Beyazperde.com takipçileri için derledik!
Cate Blanchett
Sindirella filminde üvey anne Lady Tremaine karakterine hayat veren Cate Blanchett tüm güzelliği ve sempatik tavırlarıyla seyirci ve basının en çok ilgi gösterdiği isimlerdendi.
James Franco
James Franco, Everything Will Be Fine, Queen of the Desert, I Am Michael olmak üzere festivale üç farklı filmle dahil olarak yine odak noktası olmayı başardı. Kendisi ayrıca kırmızı halıda en çok çığlık alan ünlülerdendi.
Nicole Kidman
Queen of the Desert'ın kötü eleştirilerle karşılanması; ünlü gezgin, yazar, kaşif Gertrude Bell'e hayat veren Nicole Kidman'ın festivalin ağırladığı büyük yıldızlardan biri olduğu gerçeğini değiştirmedi.
Christian Bale
Christian Bale, Terrence Malick'in yeni filmi Knight of Cups'ta hayatına anlam kazandırmaya çalışan yorgun Hollywoodlu Rick'e hayat veriyor. Filmin basın toplantısında soruların tamamına yakını Bale'e soruldu.
Elizabeth Banks
Eleştirmenlerin övgüyle karşıladığı Love & Mercy filminde Elizabeth Banks'in rolü iddiasız bulunsa da festivalin en iddialı kıyafetiyle adım attığı her yerde gündem yaratmaktan kaçamadı.
Robert Pattinson
Kitleleri peşinden sürükleyen bir diğer isim Robert Pattinson iki prestijli sinemacının merakla beklenen yeni filmlerinde boy gösterdi. Anton Corbijn imzalı Life ortalama eleştiriler alırken Werner Herzog filmi Queen of the Desert festivalin hayal kırıklıklarından biriydi.
Natalie Portman
Terrence Malick'in yeni filmiyle izleyici karşısına çıkan Natalie Portman sakin ve gösterişsiz halleriyle flaşların en çok doğrulduğu isimlerden biri oldu.
Helen Mirren
Yarışma dışı gösterilen Woman in Gold kulislerde ses getirmemiş olsa da usta oyuncu Helen Mirren zarifliği ve pozitif enerjisiyle dikkat çeken bir figür oldu.
Elmer Bäck
Peter Greenaway'in Sergei Eisenstein'ın Meksika seyahatini anlatan yeni filminin tartışılmaz yıldızı Eisenstein rolünde deli işi bir performans sergileyen Elmer Bäck.
Ian McKellen
Ian McKellen, Mr. Holmes filminde hafızasını yitirmeye başlayan Sherlock Holmes olarak izleyici karşısına çıktı; karizması ve basın toplantısındaki eğlenceli tavırlarıyla izleyenleri mest etti.
Juliette Binoche
Nobody Wants the Night'ın başrolündeki Juliette Binoche, film olumsuz eleştiriler alsa da katıldığı her festivalde olduğu gibi Berlinale'de de ilgi çekmeyi başardı.
Andrew Haigh
İki oyuncusuna da festivalin oyuncu ödüllerini kazandıran Andrew Haigh, 45 Years ile henüz üçüncü filminde usta işi bir yapıta imzasını atmış oldu.
Tom Courtenay
Tom Courtenay'in başrolleri Charlotte Rampling ile paylaştığı 45 Years filmindeki olağanüstü performansı, En İyi Erkek Oyuncu ödülüne layık görüldü.
Charlotte Rampling
En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kucaklayan Charlotte Rampling oyunculuk dehası ve duruşuyla sektörde eşine az rastlanan değerlerden biri olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Wim Wenders
Wim Wenders bu yıl onur ödülünü kucaklasa da festivalin en merak edilen filmlerinden, 3D dramı Every Thing Will Be Fine seçkinin en zayıf halkaların biri olarak akıllarda yer etti.
Laia Cost
Sebastian Schipper'in 140 dakikalık tek plan filmi Victoria'da görüntü yönetmeni ve yönetmenin yanı sıra oyunculuklar da büyük bir yükü sırtlamışlardı. Genç başrol Laia Costa'nın performansı kuşkusuz ki filmin sivrilen yanlarından biriydi.
Joshua Oppenheimer
Öldürme Eylemi belgeseliyle fırtınalar koparan Joshua Oppenheimer'ın yeni belgeseli The Look of Silence, bilet bulmanın imkansız olduğu filmlerden biriydi. Film, kimi eleştirmenlerden Öldürme Eylemi'nden daha iyi olduğu yönünde eleştiriler aldı.
Peter Greenaway
"Bugüne kadar gördüğümüz sadece bir girişti, asıl sinema şimdi başlıyor." cümlesiyle ses getiren 73 yaşındaki Peter Greenaway, dönemdaşlarının aksine yeni filminde bolca risk alıp yarışmanın en yenilikçi filmlerinden birine imza attı.
Hana Saeidi
Hana Saeidi Altın Ayı'nın sahibi Taxi'de Jafar Panahi'nin kullandığı arabanın yolcularından biri, aynı zamanda Panahi'nin yeğeni. Önemli bir rolü başarıyla sırtlayan Saeidi'nin Altın Ayı'yı kabul ederken gözyaşlarına boğulması ödül töreninin en unutulmaz anı oldu.
Pablo Larrain'
Pablo Larrain'in katolik kilisesini sıradışı bir şekilde eleştirdiği The Club, yönetmenin diğer filmleriyle kıyaslandığında bambaşka bir sinema anlayışının ürünü gibi. The Club yarışmanın öne çıkan filmlerinden oldu.