Sinema tarihinin en önemli ve etkili filmlerinden bazılarının arkasındaki beyin olan Stanley Kubrick, bundan tam 94 yıl önce bugün dünyaya geldi.
Biz de bu galerimizde, 1999 yılında hayata veda eden Kubrick hakkındaki 10 ilginç bilgiyi derleyerek, usta yönetmeni doğum gününde anmak istedik...
Stanley Kubrick, 1928 yılında Avusturya, Romanya ve Rusya kökenli Yahudi göçmeni bir ailenin oğlu olarak New York'ta doğdu. Zeki bir çocuk olarak değerlendirilmesine rağmen okulda hiç başarılı değildi. Babası onu önce satrançla tanıştırdı, daha sonrasında ise, henüz 13 yaşındayken ona ilk kamerasını hediye etti. Böylece Kubrick'in dünyası, küçük yaşta tamamen değişti...
Mükemmeliyetçi kişiliği nedeniyle, 46 yıllık kariyerinde yalnızca 16 film çekebildi ancak bu filmlerin birçoğuyla, tüm zamanların en etkili, kendisine en çok referans verilen yönetmenlerinden biri olmayı başardı.
Filmlerinin yanı sıra birlikte çalıştığı oyuncularla olan tuhaf ilişkisi ve enteresan takıntılarıyla da bilinen Stanley Kubrick'in deli mi yoksa bir dahi mi olduğu sorusuna verilecek her zaman biraz müphem kalacak. Karar sizin...
Kariyerine fotoğrafçı olarak başladı
Kubrick, lisedeyken fotoğraf kulübü üyesi oldu ve fotoğrafa olan sevgisi başladı. 1950'lerde kısa filmlerle yönetmenliğe başlamadan önce Look dergisi için fotoğrafçı olarak çalıştı.
Kedilere takıntılıydı
Kubrick kedilere hayrandı ve yıllarca evcil hayvan olarak kedi besledi, öldüğünde 8 kedisi vardı. Kubrick'in kedileri, yönetmen tarafından diğer insanlara asla izin verilmeyen bazı ayrıcalıklara sahipti. Örneğin, Kubrick'in bir tür yalnızlık kalesi görevi gören kurgu odasında kediler istedikleri gibi dolaşabilirdi.
Oyunculara çok sert davranıyordu
Aynı sahneyi onlarca kez çekmesiyle meşhur Kubrick, oyunculardan istediği performansı alabilmek için adeta onlara işkence ediyordu. Birçok oyuncu Kubrick'in sert davranışları hakkında açıklamalar yaptı. Örneğin "Clockwork Orange" yıldızı Malcolm McDowell, Kubrick'in bir keresinde üzerine tükürüldüğünü ve göz kapaklarını açık tutan makinenin olduğu sahnede ciddi yaralanmalar geçirmesine rağmen Kubrick'in oyuncunun sağlığından ziyade çekimlerin ne zaman devam edebileceği konusunda endişeli olduğunu söylemişti.
İlk uzun metraj filmini ailesi finanse etti
Kubrick, kısa filmlerden uzun metrajlı filmlere sıçramaya hazır olduğunda, finansal açıdan biraz yardıma ihtiyacı olduğunu gördü. 1953 tarihli ilk uzun metrajlı filmi "Fear or Desire"ı babası ve amcası finanse etti.
Beatles üyeleriyle Yüzüklerin Efendisi filmi çekebilirdi
Yüzüklerin Efendisi kitabının film uyarlamasında oynamak isteyen Beatles üyeleri, yönetmenlik için Kubrick'i seçtiler. Başka bir yönetmen dünyaca ünlü yıldızların bu teklifine muhtemelen balıklama atlardı ancak Kubrick bu teklifi geri çevirdi. İddiaya göre, kitabın popülaritesinin yaratacağı izleyici beklentisinden korktu, ancak söz konusu Kubrick olunca izleyici beklentilerini tatmin etmek onu ne kadar durdururdu bilemiyoruz...
Köprüleri yakmaktan asla çekinmezdi
Kubrick'in sinema endüstrisinde birlikte çalıştığı pek çok kişi onunla iyi ilişkilere sahip değildi. Bazıları yönetmen tarafından ihanete uğradığını hissetti ve onunla gelecekteki herhangi bir projede çalışmayı reddetti. Örneğin, George C. Scott, "Dr. Strangelove"da oynadıktan sonra Kubrick ile bir daha çalışmayı reddetti. İddiaya göre Kubrick, oyuncu kadrosuna ısınma çekimleri için aptalca davranmalarını söyledi, ardından onları gerçek çekimler için normal davranmaya yönlendirdi. Bu bir oyundu, çünkü filmin son halinde o aptalca çekimler kullanıldı.
Boks tutkusu vardı
Stanley Kubrick'in boksa karşı büyük bir tutkusu vardı. Fotoğrafçıyken, çalışmalarının çoğunun odak noktası boksörlerdi. İlk kısa filmlerinden biri olan "Day of the Fight" da boks üzerineydi.
Orijinal olmayan senaryoları yönetmeyi tercih etti
Stanley Kubrick'in filmlerinin çoğu (2001: A Space Odyssey, The Shining, Eyes Wide Shut, Barry Lyndon, A Clockwork Orange) kitaplardan uyarlandı. Kubrick'in uzun süredir birlikte çalıştığı yazar Diane Johnson bu durumu şöyle açıklıyor: "Kubrick her zaman, orijinal bir senaryo yazmaktansa bir kitabı uyarlamanın daha iyi olduğunu ve kendinizi geliştirebilmek için başyapıt olmayan bir yapıt seçmeniz gerektiğini söylerdi."
Yalnızca bir Oscar'ı var, o da yönetmenlik için değil...
Pek az yönetmen Stanley Kubrick kadar referans alır ve alkışlanır. Yine de ünlü yönetmen, Akademi tarafından görmezden gelindi, tüm kariyeri boyunca sadece bir kez ödüle layık görüldü. Birçok klasik filmi için birçok kez aday gösterilen Kubrick, ilk ve tek Oscar'ını "2001: A Space Odyssey" ile En İyi Özel Görsel Efektler kategorisinde kazandı.
Filmlerinde Alman esintileri vardı
Sinema sektöründe etikisi kolay kolay silinmeyecek etkiler bırakan ve birçok taklitçisi olan Kubrick de başka yönetmenlerden etkilenmişti. Onu en çok etkileyen yönetmenlerden biri sinematografisi ve çarpıcı kamera hareketleriyle bilinen Alman yönetmen Max Ophüls'tü. Kubrick, Ophüls hakkında " İyi konuları ortaya çıkarmak için olağanüstü bir yeteneğe sahip ve onlardan en iyi şekilde yararlandı. Aynı zamanda harika bir oyuncu yönetmeniydi." ifadelerinde bulunmuştu.
