Hesabım
    Tatili Cehenneme Çeviren 10 Yaz Tatili Korku Filmi!

    Tatil fikrinin verdiği rahatlığı ürpertici hikayelerle birleştiren 10 etkileyici korku filmi bu dosyamızda!

    -

    Yaz mevsiminin akla ilk getirdiği şeylerden biri tatildir. Bütün yılın yorgunluğunu atmak, denize girmek ya da yeni yerleri keşfetmek için hepimiz tatili dört gözle bekliyoruz. Ancak bu listemizdeki korku filmleri tatil fikrini yeniden gözden geçirmenize neden olabilir.

    "Midsommar (Ritüel) ve "Friday the 13th" (13. Cuma) gibi filmler, karakterlerini olumlu anılar uyandırması amaçlanan ortamlarda ölüm kalım senaryolarına yerleştirmeleriyle ünlü... Yaz korku filmleri başlı başına dehşet verici, ancak tatil unsuru filmdeki karakterlerin hazırlıksız yakalanmasının en önemli nedeni olarak etkiyi arttırıyor.

    Bu filmlerde, cennet gibi bir kaçamak hayali olarak başlayan tatil şiddetle kesintiye uğrar ve kişinin hayatta kalmak için mücadele vermesi gerekir. Bu, izleyiciler üzerinde de hile yapan bir ton değişikliğidir. Avrupa'daki bir yaz ortası festivalinin görüntüleri veya şehrin izole, sessiz bir kesimi, ekrandaki en korkunç şiddet görüntülerinin bazılarının arka planını oluşturabilir.

    İşte en dehşet verici 10 yaz tatili korku filmi...

    Jaws (1975)

    -

    Steven Spielberg imzalı, 1975 yapımı "Jaws" izleyicilerin denizden gelecek korkularını arttırmasıyla ünlü bir film. ABD Bağımsızlık Günü olan 4 Temmuz tatilini fon olarak kullanan hikaye, New England sahilinde tatil yapan kalabalığın büyük beyaz bir köpekbalığıyla mücadelesini konu alıyor. Aradan geçen yılların ardından, bazı yönleri eskise de "Jaws" hala korkutucu olmaya devam ediyor çünkü köpekbalığı saldırılarının kanlı görselleri bir yana, filmin en tüyler ürpertici kısmı köpekbalığının ekran dışında olduğu gerginlik ve dehşet dolu anlar...

    Cabin Fever / Dehşetin Gözleri (2002)

    -

    "Dehşetin Gözleri" yönetmen Eli Roth'un imzasını taşıyor ve ormanın derinliklerindeki bir kulübede tatil yapmayı seçen beş üniversite arkadaşını konu alıyor. Ancak tatil planladıkları gibi gitmez ve arkadaşlar teker teker acımasız bir hastalıkla karşılaşır. Kaptıkları virüs gerçek kişiliklerini açığa çıkarırken her biri ölümcül bir kaderden kaçınmak için semptomlarını gizlemeye çalışır. Yayınlandıktan sonraki ilk incelemeler filmi korku türüne yeni bir şey getiremediği için eleştirdi. Bununla birlikte, filmin hastalığa ilişkin grafiklerin ve tüyler ürpertici görsellerin gücü yadsınamaz.

    The Texas Chain Saw Massacre / Teksas Katliamı (1974)

    -

    Uzun bir yolculuğa çıkmak harika ancak araca yakıt ikmali yapmak ve dinlenmek için sık sık durmayı gerektirir. "Teksas Katliamı" gibi filmler bu tür duraklamaları korkunç bir düşünceye dönüştürdü; iki kardeş, arkadaşlarıyla birlikte Teksas'ın bir kasabasında yolculuğa çıkar ancak grubun minibüsünün benzini azaldığında ortaya çıkan olaylar nedeniyle hayatları altüst olur. Filmin ortamı ve tonlarındaki zıtlık, en iyi yaz korku filmlerinden biri olmasının nedeni, ayrıca ikonik kötü adam Leatherface de akılda kalan bir diğer unsur...

    Midsommar / Ritüel (2019)

    -

    Ailesinin ölümünün ardından bir Avrupa tatili Dani'ye iyi bir fikir gibi geliyor. "Ritüel" Dani'nin erkek arkadaşı ve arkadaşlarıyla birlikte İsveç'teki yaz festivaline katılmasıyla başlıyor. Arkadaşlardan biri benzer Avrupa şenlikleri üzerine bir tez yazdığı için gezi aynı anda macera dolu ve eğitici; hem filmin konuk karakterleri hem de izleyiciler için "Ritüel"deki İsveç ortamı başlangıçta oldukça sıcak. Ancak işler hızla tuhaflaşmaya başlıyor. Film, komün üyelerinin başlangıçta yalnızca Dani'yi rahatsız edecek kadar ileri giden tuhaf ritüellere katılmaya başlamasıyla, korkunç bir tarikat hakkında büyüleyici bir hikayeye dönüşüyor.

    Us / Biz (2019)

    -

    Çocukluk döneminde sıklıkla ziyaret edilen bazı yerler değerli anılar barındırır, fakat Adelaide Wilson için genç bir kızken yaptığı bir aile gezisi travmatik bir deneyimle sonuçlanmıştır. Artık bir yetişkin olan Adelaide, bölgeye dönmek konusunda tereddüt etse de sonunda çocukları ve kocasıyla birlikte bir geziye çıkmayı kabul eder ama bu macera kendilerine tıpatıp benzeyen davetsiz misafirlerin ortaya çıkmasıyla tuhaf bir hal alır. "Biz", Jordan Peele'nin yönettiği ikinci film, ancak "Get Out"un (Kapan) başarısının ardından, Peele tüyler ürpertici konseptler ve korku konusunda usta olduğunu kanıtlamayı başardı.

    The Evil Dead / Şeytanın Ölüsü (1981)

    -

    İzole bir kulübe, korku filmlerindeki kurgusal karakterler için popüler bir destinasyondur. Ortam, başkalarından uzaklaşmak için arzu edilen bir kaçış sağlar ama burada planlanan tatiller her zaman karanlık bir hal alır. "The Evil Dead"de böyle bir kulübede tatil yapmak isteyen arkadaşların macerası, buldukları teyp kayıtları ve Ölüler Kitabı ile bambaşka bir hal alır. Arkadaşlar şeytani bir varlık tarafından ele geçirilir ve Deadites olarak bilinen yaratıklara dönüştür. İlk filmin başarısının ardından The Evil Dead büyük bir seriye dönüştü ve film boyunca kararlı Ash Williams'ı canlandıran Bruce Campbell'ın kariyerinin yükselmesine yardımcı oldu.

    I Know What You Did Last Summer / Ne Yaptığını Biliyorum (1997)

    -

    Tatilden eve dönmek çoğu zaman gerçekliğe korkunç bir geçiştir. "Ne Yaptığını Biliyorum'daki arkadaş grubu ise eve döndüklerinde 4 Temmuz maceralarında yaşanan olayları atlatamazlar. Julie ve arkadaşları plaj tatilinden eve dönerken bir yayaya çarpar ve panik içinde cesedini suya atar. Gizemli bir katil tarafından avlanmaya başladıklarında, bu suçları onların peşini bırakmaz. "Ne Yaptığını Biliyorum", "Çığlık" serisi ile birlikte 90'ların en popüler slasher'larından biri. Devam filmi, birçok olumsuz eleştirel karşılaştırmaya maruz kaldı ama ticari başarıya ulaştı.

    Friday The 13th / 13. Cuma (1980)

    -

    Yaz kampları güçlü bir topluluk duygusuna taşır ve misafirperver olmaları amaçlanır, ancak birkaç korku filmi sayesinde bu fikir tersine döndü. Kamp ortamıyla en çok bilinen filmlerden biri "13. Cuma"dır. Cesur bir girişimci, yıllar önce esrarengiz cinayetlerin işlendiği terk edilmiş bir kampı tekrar hizmete açmaya karar vererek yakışıklı delikanlılar ve güzel genç kızlardan oluşan bir kadroyu işe alır. Ama bir yağmur fırtınası kampı dünyanın geri kalanından soyutladığında korkunç ölümler başlar... "13. Cuma" 80'lerin en iyi slasher filmlerinden biri olarak kendinden sonra gelen pek çok yapımı etkiledi.

    The Burning (1981)

    -

    "The Burning", daha büyük korku filmlerinin, özellikle de benzer bir önermeyi paylaştığı "13. Cuma"nın gölgesinde kalıyor ama filmde bugün de işe yarayan pek çok kurtarıcı nitelik ve dehşet verici heyecan var. Camp Blackfoot'ta geçen hikaye Cropsy adlı intikamcı bir katilin elindeki ölümleri anlatıyor. Katil, Cropsey manyağının şehir efsanesinden ilham alıyor ve hikayeye aşina olanlarda korkuyu artırıyor. Diğer slasher'lara benzer bir anlatımı olsa da "The Burning"in şiddet düzeyinde kesinlikle bir artış var.

    It / O (2017)

    -

    Yaz, özellikle çocuklar için arkadaşlarla anılar biriktirmek için mükemmel bir dönem ve "It" filmindeki Bill tam da bunu yapmayı planlıyor ama küçük kardeşi Georgie'nin gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasıyla her şey değişiyor. Bill durumu en iyi şekilde değerlendirip arkadaşlarıyla birlikte bir soruşturma başlatır. Ancak kendilerini beklenmedik bir düşman olan Pennywise'ın hedefinde bulurlar. Palyaçoların genel olarak korku duygusu uyandırdığı biliniyor ancak Pennywise, hedeflediği çocuğu en iyi şekilde korkutacak herhangi bir figüre dönüşebildiği için daha büyük bir tehdit oluşturuyor. Stephen King'in yarattığı Pennywise, popüler kültürün en ünlü palyaçolarından biri ve muhtemelen böyle bir figürden duyulan korkunun kaynağı da bu.

    Kaynak: ScreenRant

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top