Görünüşte mükemmel bir oyuncu kadrosuyla yola çıkan, ancak sonunda muazzam bir başarısızlıkla sonuçlanan pek çok film sayabiliriz.
Bir oyuncunun performansının kötü ya da filmin geneliyle uyumsuz olması, oyuncunun film dışındaki eylemlerinin kamuoyundaki algısını kötü yönde etkilemesi gibi nedenlerle, bazen bir filmin oyuncu kadrosu sorunları nedeniyle felaketle sonuçlanmasını önleyemezsiniz.
Bazı filmlerin algısı zamanla düzelir, çünkü bahsedilen kötü tercih filmin genelinde büyük bir yer tutmaz ya da üstünden yıllar geçtiğinde artık sadece esprilere konu olan tatsız ama komik bir deneyim olarak hatırlanmaya devam eder. Bunda, oyuncuların bu kötü rolleri reddetmeyerek onlarla yüzleşmesinin de etkisi büyük tabii ki.
Diğer durumlarda ise kötü oyuncu seçimi hayranların merakla beklediği ya da başka bir oyuncuyla mükemmel olabilecek bir filmi mahvettiği için çok daha büyük hayal kırıklığı yaratır. İşte teoride harika duran ve kesinlikle başarılı olması beklenen ama film çıktığında tamamen yanlış seçim olduğu kanıtlanan 10 oyuncu ve rol eşleşmesi...
George Clooney - Batman & Robin (1997)
George Clooney, kağıt üzerinde Batman için harika bir seçim gibi görünüyor. Romantik komediler ve aksiyon gerilim filmleriyle dolu kariyerinde, milyarder Bruce Wayne'in ikili hayatını tasvir etmek için gerekli olan her şeyin bir versiyonunu hali hazırda zaten sunmuştu, ancak "Batman & Robin" vizyona girdiğinde bu fikrin sadece kağıt üzerinde güzel olduğu ortaya çıktı. Clooney'nin Batman'i, o zamanki diğer versiyonlara kıyasla fazlasıyla karikatürizeydi ve film herkesin beklediğinden çok daha saçmaydı. Clooney kendisine bu kötü kararı hatırlatmak için Batman olarak bir fotoğrafını sakladığını belirtiyor ve Batman rolüyle açık yüreklilikle dalga geçerek, "The Flash" filmindeki sürpriz sahnesi gibi, şakanın bir parçası olmayı kabul ediyor.
Bryan Cranston - Godzilla (2014)
Televizyon tarihinin efsane dizilerinden "Breaking Bad" Bryan Cranston'ı bir yıldız haline getirdi. Dolayısıyla "Godzilla"da oynadığı açıklandığında onun filmin ana kahramanı olduğu varsayıldı ancak şok edici bir şekilde neredeyse anında öldürüldü ve tüm hayranlarda büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Pek çok kişi onu Walter White ile ilişkilendirmeye başladığından, filmde kullanmak için harika bir otoriter karakter olabilirdi. İster bir anti-kahraman olarak Walter White beklentilerini karşılıyor olsun, isterse daha kahraman bir karakter olarak senaryoyu tersine çeviriyor olsun, Cranston bir cameo'dan daha fazlasına sahip olsaydı filmi kolayca geliştirebilirdi.
Taylor Kitsch - John Carter (2012)
Bilim kurgu filmi "John Carter", tarihteki en büyük gişe bombalarından biriydi ve Disney Studios'un yaklaşık 200 milyon dolar kaybetmesine neden oldu. Bir kitap serisine dayanan John Carter'ın birçok devam filmi planlanıyordu ancak film o kadar kötü eleştiriler aldı ki tüm bu planlar anında iptal edildi. Taylor Kitsch, başarısızlığıyla meşhur olan bu kült klasiğin baş karakterini canlandırdı ve bu başarısızlıkla özdeşleştirilen isim olarak öne çıktı. Bildirildiğine göre aktör şimdi bu deneyime sevgiyle bakıyor...
Ben Affleck & Jennifer Garner - Daredevil (2003)
Ben Affleck ve Jennifer Garner, "Daredevil"in vizyona girdiği dönemde Hollywood'un güçlü çiftlerinden biriydi ve Daredevil ile Elektra'yı canlandırmaları, gerçek hayattaki kimyaları sayesinde büyük beklenti yarattı. Bu projeye katıldıklarında her iki yıldız da kariyerlerinin zirvesindeydi, ancak film büyük bir başarısızlığa dönüştü. Affleck, Daredevil'i en çok pişman olduğu proje olarak sık sık hatırlıyor. Jennifer Garner'ın Elektra olarak performansı, Daredevil'den daha iyi karşılandı ancak yine de bu isimlerin proje için uygun olmadığı, Netflix ve Marvel'ın çok sevilen "Daredevil" dizisiyle birlikte net bir şekilde ortaya çıktı.
Keanu Reeves - Dracula (1992)
Keanu Reeves'in, Francis Ford Coppola imzalı "Bram Stoker's Dracula" filmindeki rolü büyük oranda hayal kırıklığı yarattı. Jonathan Harker rolündeki aktörün aksanı dikkati performansından uzaklaştırıyordu ve Kont Dracula ile ilk etkileşimi kuran karakter olarak gergin ve huzursuz Jonathan Harker enerjisini yakalayamadı. Francis Ford Coppola'nın, Reeves'i Johnny Depp'in yerine o zamanın en büyük yıldızı olduğu için seçtiği iddia ediliyor, belki de Depp bu gotik filme çok daha fazla yakışırdı...
Marlon Brando - Apocalypse Now (1979)
Coppola'nın bir başka yanlış oyuncu seçimi "Apocalypse Now"daki Marlon Brando'ydu. Brando, dünyanın en iyi oyuncularından biri olarak kabul edilir, ancak Albay Kurtz rolündeki performansı neredeyse tüm filmi raydan çıkardı. Hikaye karakterinin yüzleşmesine dayanıyor, ancak o sadece kısa bir süre için ekrandaydı ve doruğa ulaşan monoloğunun kurgusu biraz istikrarsızdı. Performansın kendisinin kötü olduğu söylenemez, ancak filmin geri kalanına olması gerektiği gibi sorunsuz bir şekilde uymadığı için rahatsız ediciydi.
Chloë Grace Moretz - Carrie (2013)
"Carrie" yeniden çevrimi duyurulduğunda Chloë Grace Moretz filme adını veren ana karakteri canlandırmak için mükemmel bir seçim gibi görünüyordu. Moretz, kariyerinin çoğunu "Amityville Horror" ve "Let Me In" gibi büyük korku filmlerinin yanı sıra birçok samimi gençlik filminde oynayarak geçirdiğinden "Carrie" gibi bir filmi taşımaktan fazlasıyla yetenekliydi, ancak Carrie'nin tüyler ürperten sonuna ulaşması için okul tarafından bu kadar dışlanmasına neden olan tuhaflığı tam olarak yakalayamadı ve filmin yapmacık hissettirmesine yol açtı.
Jared Leto - Morbius (2022)
"Venom"un hemen ardından gelen Sony - Marvel filmi "Morbius" karanlık ama ilginç bir süper kahraman filmi çekmek için başka bir şans olabilirdi. "Suicide Squad"daki Joker performansına yönelik eleştirilere rağmen, Jared Leto'nun önceki oyunculuk deneyimi onu "Morbius" için umut veren bir seçim yapıyordu. Ancak film daha vizyona girmeden büyük bir şaka halini aldı. Kötü eleştiriler sosyal medyada bir meme akımı yarattığında film yeniden vizyona sokuldu ancak bu da "Morbius"un gişede bir değil iki kez batmasına yol açtı.
Shia LaBeouf - Indiana Jones and the Kingdom of Crystal Skull (2008)
Shia LaBeouf, "Indiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı"nda Indiana Jones'un oğlu Mutt rolüne seçildiğinde gelecek vadeden bir yıldızdı. Filme gerçekten heyecan verici bir katkı olması gerekirdi, ancak Indy ile inandırıcı bir baba-oğul ilişkisi yaratmış gibi görünmüyordu. LaBeouf'un buradaki rolü, aktörün neredeyse kariyerini mahvetmeye yaklaşan bir dizi yanlış adımıyla birleştiğinde, kamuoyunun gözünde giderek daha kötü hatırlanan bir deneyime dönüştü.
Halle Berry - Catwoman (2004)
Halle Berry'nin o zamanlar etkileyici bir oyunculuk özgeçmişi vardı, ancak "Catwoman", izleyicilerin ciddiye alamayacağı kadar çılgındı. Berry rolü canı gönülden üstleniyor ve özellikle kötü filmlere verilen bir ödül olan Razzie'yi kazanmasına rağmen kariyeri zarar görmedi. Berry tüm sahnelerini dublörsüz çekti ve Selina Kyle'ın femme fatal havasına kendisini tamamen adadı ancak yine de bu role uygun olmadığını hissetmemek elde değil. Diğer yandan "Kedi Kadın"ın tek sorunu kesinlikle oyuncu seçimi değildi...