Şu sıralarda sinemalarda "Oppenheimer" fırtınası estiren Christopher Nolan'ın filmografisi yıllar boyunca tüm dünyadan seyircileri büyüledi. Kara Şövalye üçlemesi tüm zamanların en iyi süper kahraman filmlerinden kabul ediliyor. Memento, zihni zorlayan filmler arasında ilk sırada yer alıyor. Interstellar, Nolan'ın temalarını uzay seviyesine çıkarırken, Prestij iki sihirbazın birbirine geçen intikam hikayesiyle bugün hala mükemmel bir izleme deneyimi sunuyor.
Nolan filmlerinin seyir zevkinin son derece yüksek olmasının sayısız nedeni var kuşkusuz ancak bu galeride biz, Nolan'ın kötü karakterlerini masaya yatırıyoruz. Onun filmlerindeki kötüler genellikle ürkütücü ve inanılmaz derecede tehlikelidir. Hikayenin ölçeği ister büyük olsun ister küçük, ana karakterin karşısına çıkan bu karakterler her zaman hesaba katılması gereken önemli güç kaynaklarıdır. İşte en az tehlikeliden en çok tehlikeliye Nolan'ın kötü adamları...
Robert Angier - Prestij
Prestij: Angier'in (Hugh Jackman) tüm eylemlerinin yüzde yüz kötü niyetli olduğunu söyleyemeyiz fakat Borden'a (Christian Bale) ve onu yenmeye takıntılı hale geldikçe her zamankinden daha tehlikeli davranıyor. İki sihirbaz arasındaki sürtüşme başladığında Angier, Borden'ın şovlarının üstüne çıkabilmek için her şeyi yapar, sonunda izleyicileri yok olup başka bir yerde yeniden ortaya çıkabileceğine inandırmak için Tesla'nın klonlama teknolojisini bile kullanır. Ama bunun için tüm klonlar boğularak ölmek zorundadır. En büyük olma arzusuyla her gece kendisini öldüren bir adamın ne kadar tehlikeli olduğunu tartışmaya gerek bile yok...
Jonathan Crane/Scarecrow - Kara Şövalye Üçlemesi
Batman Başlıyor, Kara Şövalye, Kara Şövalye Yükseliyor: Scarecrow, Nolan'ın Batman üçlemesindeki en ölümcül kötülerden biri değil ama yine de çok tehlikeli. Cillian Murphy'nin mükemmel bir şekilde oynadığı Scarecrow, insanlara eziyet etmek için korkuyu kullanma konusunda oldukça tutkulu ve korku zehrini olabildiğince fazla insan üstünde kullanmak istiyor. Aklında daha alçakça fikirler olan Ducard ile işbirliği yaptığında, tehlike dozu da artıyor. Gotham halkının zihinlerini zehirlemeyi planlayan bu karakterin eylemleri doğrudan ölümcül olmasa da kitleleri etkileyen felaket sonuçlara yol açabilecek kadar korkunç.
Leonard Shelby - Memento
Memento: Karısı saldırıya uğradığında kafasında yaralanan Leonard Shelby (Guy Pearce) yeni anılar oluşturmasını engelleyen bir tür amnezi hastalığına yakalandı. Bu durumun hayatına getirdiği sayısız engel var ancak en önemlisi, karısının katilini bulma konusunda ortaya çıkıyor. Seyircilerin sürpriz bir şekilde öğrendiği gibi, karısı aslında Leonard tarafından öldürüldü ancak o, zihnini bu gerçekten uzaklaştırmak için kendine "katili" bulmaya yönelik ipuçlarıyla çevrili bir hayat yarattı. Leonard'ın durumu oldukça karışık, kendisi hem katil hem de kurban, ancak tehlikeli biri olduğu konusunda şüpheye yer yok.
Walter Finch - Insomnia
Insomnia: Zeki kötüler her zaman korkutucudur çünkü takipçilerini zekalarıyla alt ederler. Walter Finch (Robin Williams), LAPD dedektifi Will Dormer'a (Al Pacino) üstünlük sağlar ve beladan uzak durması için ona şantaj yapar. Ucuz polisiye romanlar yazan Finch, kolaylıkla karakterlerinden birinin yerine geçebilir. Bir cinayet işlediğinde kanıtları nasıl saklaması gerektiğini çok iyi biliyor ve üstelik yaptıklarından hiç rahatsız değil. Çok rahat edici bu karakter, birilerini öldürmekle ilgili bir problemi olmadığını daha sonra yine gösteriyor...
Harvey Dent/Two Face - Kara Şövalye
Kara Şövalye: Two Face Batman'in en eski düşmanlarından biri ama Nolan'ın karaktere yaklaşımı onu yine de ilgi çekici kılıyor. Harvey Dent'in (Aaron Eckhart) yolculuğu, Gotham'daki yozlaşmanın kökünü kazımak isteyen iyi bir adam olarak başladı ancak hayatı, planladığının aksine, kötü yönde akmaya başlayınca intikam arzusuyla yanıp tutuşan bir kötüye döndü. Başkalarına karşı saygı duygusunu tamamen kaybeden Harvey sadece yazı tura atarak insanların yaşaması mı ölmesi mi gerektiğine kara verecek kadar tehlikeli bir ruh haline sahip.
Henri Ducard/Ra's Al Ghul - Batman Başlıyor
Batman Başlıyor: Gotham'daki yolsuzluk geri dönüşü olmayan seviyelere yükselmeye başladığında, Ducard (Liam Neeson) ve League of Shadaws, Gotham'ı yerle bir edip yeniden başlama zamanının geldiğine karar verdi. Ona göre kurtuluş için hiçbir çözüm yoktu ve Gothem'ı kendi yaptıkları yüzünden tamamen yok etmeye karalıydı. Gotham vatandaşlarının iyiliğini düşündüğünü iddia edebilir, ancak kısa vadede onların iyiliği gündeminde değildi.
Bane - Kara Şövalye Yükseliyor
Kara Şövalye Yükseliyor: Bane (Tom Hardy), Nolan filmlerindeki Batman'in karşılaştığı en acımasız düşman olarak kesinlikle birinci sırada. Sadece fiziksel olarak baş edilmesi gereken bir kabus değil, aynı zamanda Batman'den ve Gotham Polisi'nden her zaman bir adım önde olan bir taktik dehası. Kendisine faydası olmayan insanları öldürmesi, Gotham'ın köprülerini yıkması, büyük bombalara başvurması onun Gotham halkı için ne kadar büyük bir tehlike olduğunu kanıtlıyor.
Dr. Mann - Yıldızlararası
Yıldızlararası: Dr. Mann'ın (Matt Damon) başlangıçta başkalarına zarar vermek gibi kasıtlı bir amacı yoktu ancak kendi güvenliğini herkesin önüne koyarak tüm insan ırkını büyük bir tehlikeye attı. Kurtulmayı o kadar istiyordu ki bulunduğu gezegenin yaşanabilir olduğunu bildirdi. Cooper (Matthew McConaughey) ve ekibin geri kalanı inceleme yapmak için geldiklerinde büyük bir kaynak ve zaman israfına neden oldu. İşler sonunda yoluna girdi neyse ki ama Mann yüzünden insanlığın geleceği neredeyse yok oluyordu.
Joker - Kara Şövalye
Kara Şövalye: Joker kendisini kaosla eşdeğer görüyor ve buna karşı çıkmak çok zor. Eylemlerinin arkasında, Gotham'ı yakıp yıkmaktan başka hiçbir neden yok gibi görünüyor. Heath Ledger'ın olağanüstü performansıyla hafızalara kazınan Joker'in herhangi bir ajandası yok. Başkalarına ne kadar çok sefalet, korku ve acı yaşatırsa kendini o kadar iyi hissediyor. Alfred, Joker'in sadece dünyanın yanmasını izlemek istediği konusundaki tespitinde çok haklı ve gerçek hiçbir nedeni olmadan böylesine vahşi olan bir kişiye karşı hissedilecek tek duygu korku olabilir.
Sator - Tenet
Tenet: Sator (Kenneth Branagh) bir Nolan filminde yer alan en korkunç kötü adam gibi görünmüyor ama bu karakterin eylemlerinin sonuçları kesinlikle en kötü etkiyi yaratacak. Kanser nedeniyle öleceğini bilen Sator, tüm dünyayı kendisiyle birlikte mezara sürüklemek istiyor. İnanılmaz bir teknolojiye erişimi olan son derece zengin bir karakter olarak, zamanı kendi üzerine katlayarak tüm insanlığı yok etmenin bir yolunu bulması onu son derece tehlikeli bir karakter haline getiriyor.
Kaynak: ScreenRant