"Mazhar ile Ruhsar, ortalama bir aşkla birbirlerini severek ve belediyenin nikah memurlarına verdiği yetkiden faydalanarak dünya evine girmişlerdi. Bu evlilik, başta Mahzar'la Ruhsar olmak üzere bir çok kişiyi mutlu etmişti. 35 yıllık annesi Menkibe Hanım ile 19 yıllık kız kardeşi Firdevs hariç elbet. Girdikleri bu dünya evi, klasik türk dünya eviydi. Zavallı Mahzar iki arada bir derede kalmıştı. Buna bir de Ruhsar'ın aşırı kıskanç karakteri eklenince, Mahzar için bu dünya evi bir işkence evine dönüşmüştü. Fakat trikotajla hiçbir ilgisi olmadığı halde, sürekli ağ ören kader yine ağlarını örmüştü. Zalim kader Ruhsar'ı bu dünyadan alır ve tüm fanilerin gitmek zorunda oldukları ahiret evine çok erken gönderir. Ama bu göç hikayemizde bir sona değil, aksine komik olayların başlamasına neden olacaktır."
Doksanların ikinci yarısı, Cumartesi akşamları Hande Ataizi ve Cem Davran'a gülüyoruz. Ruhsar var televizyonlarda, Mazhar'a olan ölümsüz aşkıyla. Ruhsar gidiyor ama ruhu kalıyor buralarda. Menkıbe Hanım, deliriyor, Firdevs Müfit'in peşinde, bir de Reyhan var ki evlere şenlik. Üzerinden 20 koca yıl geçmiş bu dizinin. Şimdi olsa izler miydik, nasıl tepkiler alırdı bilinmez, ancak bir döneme damgasını vurduğu kesin. Yani yağmurlarla gelen Ruhsar'ı, Gözüm Abla'yı ve tabii ki Ruşen Amca'nın oğlu Sedat'ı kim unutabilir ki?
Ruhsar
Hande Ataizi
Mazhar
Cem Davran