Denis Villeneuve'ün Frank Herbert'in bilim kurgu klasiği "Dune"dan uyarladığı devam filmi "Dune: Part Two" bu yıl vizyona girdi. Film hem hayranlardan ve eleştirmenlerden övgüler topladı hem de gişede başarıyı yakaladı.
Villeneuve şimdi, Herbert'in "Dune Mesihi" kitabından uyarlanacak olan üçüncü filmin senaryo çalışmalarını gerçekleştiriyor. Yönetmen daha önce, bu filme geçmeden önce başka bir film çekip ara vermek istediğini söylese de son röportajlarından "Dune: Messiah" filminin tahmin edilenden daha yakın zamanda çekileceği anlaşıyor. Durum ne olursa olsun, Villeneuve'nin üçlemesini sonlandıracak filmi izlemek için önümüzde hâlâ uzun bir zaman var.
Neyse ki bu arada, filmlerle aynı evrende geçen prequel dizisi "Dune: Prophecy" ile çok sevdiğimiz bu bilim kurgu evrenini keşfetmeye devam edebileceğiz. Dune hayranları tarafından merakla beklenen dizi, filmlerde anlatılanların on bin yıl öncesinde geçiyor, dolayısıyla bu hikayede evrenin işleyişinden tanıdığımız hanelere kadar pek çok değişiklik göreceğiz.
İşte 18 Kasım'da BluTV'de yayınlanmaya başlayacak olan "Dune: Prophecy" hakkında tüm bildiklerimiz...
"Dune: Prophecy" ne anlatıyor?
Max
Dizi, Paul Atreides'in (Timothee Chalamet) Harkonen Hanesi'ni devirmek için Arrakis'te bir ayaklanmaya liderlik etmek üzere Fremenlere katılmasından on bin yıl önce geçiyor.
Frank Herbert'in yarattığı derin mitolojiyi ve Brian Herbert ile Kevin J. Anderson'ın "Sisterhood of Dune" romanını kaynak olarak kullanan dizi, Bene Gesserit adı verilen, tamamı kadınlardan oluşan gizemli bir tarikatın kurucuları olan kız kardeşler Valya ve Tula Harkkonen'e odaklanıyor.
Paul'un annesi Lady Jessica da Bene Gesserit mensubu ve tarikatın bin yıllarca süren faaliyetleriyle sonuçlarına "Dune: Part Two"da değiniliyor. "Dune: Prophecy"de Valya (Emily Watson) ve Tula (Olivia Williams) kardeşler, insanlığın geleceğini tehdit eden güçlerle savaşıyor.
İnsanlığa yönelik tehdit ne?
Max
Bu kesin olarak bilmediğimiz bir şey ama dizide karşılaşacağımız ortamdan biraz daha bahsederek üstüne düşünebiliriz. "Dune: Part Two"da tarihin kaydını tutan (ve Bene Gessert mensubu olan) Prenses Irulan (Florence Pugh), 10191 yılında olduklarını ve diziye adını veren "Kehanet"in (Prophecy) on bin yıl önceye dayandığını belirtiyor.
Dune romanlarının hayranları, Dune dünyasında bilgisayar bulunmamasının Butleryan Cihadı olarak bilinen bir olaydan kaynaklandığını biliyor. Bu, bilinen evrende, insanlığı köleleştiren bir yapay zeka ile insanlar arasındaki çok büyük bir çatışmaydı. İnsanlar makineleri mağlup ettiğinde bilgisayarlar yasa dışı ilan edildi ve onlar yerine karmaşık makineler kullanıldı.
Butleryan Cihadı, Dune'dan 10.000 yıldan fazla bir süre önce gerçekleşti; bu da dizide Atreides, Harkonnen ve Corrino hanelerini, daha önce gördüğümüzden çok farklı bir yerde bulacağımız anlamına geliyor. İlerde kendi başına bir Butleryan Cihadı film serisi bile görebiliriz; Prophecy ise galaksiyi keşfetmeye başlayan insan aileleri arasındaki ilk çatışmalara odaklanacak.
Bahsedilen "Kehanet" ne?
Warner Bros.
Başlangıçta adı "Dune: Sisterhood" olarak açıklanan dizi, oyuncuların ve yazarların da değiştiği bir revizyondan geçerken "Dune: Prophecy" adını aldı. Diziye adını da veren bu kehanetin (prophecy) Paul Atreides (Timothee Chalamet) ile ilgili olduğunu tahmin edebiliriz.
Casusluk gibi siyasi faaliyetler de yürüten bir örgüt olan Bene Gesserit'in amacı Kuisatz Haderah adında, insanlığı doğru yola götürecek erkek bir mesih figürünü ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla asırlar boyunca planlanmış birliktelikleri harekete geçirerek doğacak çocukları kontrol ederler. Bu kontrollü döllenme programın son ayaklarından biri olan Leydi Jessica'ya (Rebecca Ferguson) da Dük Leto'dan (Oscar Isaac) bir kız çocuğu doğurması emredilir.
Bu kız, Harkonnen veliahdı Feyd-Rautha (Austin Butler) ile evlendirilecek ve bu birliktelikten bir erkek çocuk, Kuisatz Haderah doğacaktır. Ancak Leydi Jessica'nın Dük'e bir erkek evlat verme kararını almasıyla planlar değişir... Evet, Bene Gesserit kadınları zihinsel ve bedensel kontrol açısından öyle sıkı bir eğitimden geçiyorlar ki, doğacak çocuklarının cinsiyetini bile belirlemeyi başarabiliyorlar.
Missionaria Protectiva
Warner Bros.
Bene Gesserit'in binlerce yıl boyunca uyguladığı bir diğer yöntem de uzak gezegenlere batıl inanç tohumları ekmektir (Missionaria Protectiva). Böylece, ileride bir gün lazım olması durumunda, halihazırda yerleşmiş ve büyümüş olan bu inançları kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilirler.
Paul Atreides'in Kuisatz Haderah'ta olması beklenen özellikleri gösteriyor olması (geleceği rüyalar aracılığıyla görebiliyor olması gibi) bir yana, yolu Arrakis'e yani Dune gezegenine düşmeden çok önce, bu gezegenin yerel halkı olan Fremenler onun gelişini bekliyordu. Çünkü buraya ekilen inanç tohumları Fremenler arasında yaygınlaşmıştı ve halk, "bir Bene Gesserit cadısından doğacak" peygamberi bekliyordu. Yani Paul'ün yükselişinde her anlamda Bene Gesseritlerin etkisi vardı ve o bir kehaneti gerçekleştirmek üzere hareket ediyordu...
Dolayısıyla dizide bütün bu sürecin, kehanetin yaratılmasının ve neden buna gereksinim duyulduğunun ayrıntılı bir açıklamasını görmeyi bekleyebiliriz.
Dizide kimler oynuyor?
Max
"Dune: Prophecy"nin, Emily Watson ve Olivia Williams'ın önderlik ettiği sağlam bir oyuncu kadrosu var.
Başlangıçta Tula Harkonnen'i oynayacak olan Shirley Henderson yapımdan erken ayrıldı. İmparatoriçe Natalya'yı canlandıracak olan Indira Varma da ayrılınca yerine Jodhi May getirildi.
Kadroda İmparator Javicco Corrino rolünde Mark Strong ve onun gayri meşru oğlu Constantine rolünde Josh Heuston yer alıyor. Sarah Sofie Boussnina, tahtın varisi olarak baskılarıyla mücadele eden Prenses Ynez'i canlandırıyor. Vikings yıldızı Travis Fimmel, Desmond Hart adında bir askeri; Chris Mason, kraliyet ailesiyle beklenmedik bir bağlantısı olan kılıç ustası Keiran Atreides'i ve Shalom Brune Franklin, kraliyet ailesinin Fremen hizmetkarı Mikaela'yı canlandıracak.
Denis Villeneuve projeye dahil mi?
Warner Bros.
Orijinal plan, diziyi Denis Villeneuve'ün yönetmesiydi, ama takvim çakışması ve yönetmenin film projelerine yoğunlaşmak istemesi nedeniyle planlar değişti. Villeneuve ile birlikte dizinin ilk showrunner'ı Jon Spaihts de filmde çalışmak üzere ayrıldı.
O zamanlar adı "Dune: The Sisterhood" olan dizi, "Chernobyl" yönetmeni Johan Renck ile çekimlere başladı. İlk iki bölümü yönetmesi planlanan Renck de kısa sürede bazı oyuncular ve senaristlerle birlikte projeden ayrıldı. Bu ayrılığın, yayıncı ile yönetmenin yaratıcı vizyonlarının uyuşmaması nedeniyle olduğu öne sürüldü. Revizyonlardan sonra dizinin yaratıcı kadrosu tamamen yeniledi.
Kamera arkasında kimler var?
.
Villeneuve ve Spaihts, "Dune" devam filmini çekmek için diziden ayrılırken, perde arkasında bazı değişiklikler yapıldı. Dizi sorumlusu olarak gelen Dana Calvo'nun yerini önce Diane Ademu John, sonra da Alison Schapker aldı.
Yönetmen koltuğuna Renck'in yerine Anna Foerster (Outlander, Carnival Row, Westwolrd) getirildi. Sigur Ros'un solisti Jonsi besteci olarak belirlenmişti ancak Ekim 2023'te yerine Volker Bertelmann getirildi.
Oyuncu kadrosu ve ekibin İngiltere merkezli Equity sendikasına bağlı olması sayesinde yapımın SAG AFTRA grevi sırasında da devam edebildi. Çekimler 2022'nin sonlarında başladı ve Aralık 2023'te tamamlandı.
Ayrıca dizinin, Disney'in "The Mandalorian" gibi dizilerde kullandığı devrim yaratan StageCraft teknolojisini kullanmadığını, bunun yerine fiziksel prodüksiyonu ve gerçek setleri tercih ettiğini biliyoruz.
Dune: Prophecy ne zaman yayınlanacak?
.
HBO'da 17 Kasım'da yayın hayatına başlayacak olan dizi ülkemizde BluTV'de yayınlanacak. 18 Kasım'da prömiyer yapacak olan "Dune: Prophecy"nin bölümleri haftalık olarak gelmeye devam edecek.