Hüzünlü anime diziler, izleyicilerin aklında en uzun süre kalan hikayeleri anlatıyorlar, çünkü çok az duygu üzüntü kadar yoğun hissediliyor. Bir şakaya gülmek veya bir karakterin başarıları ve zaferleri karşısında sevinç duymak kolay ve genellikle kısa ömürlü. İzleyicileri gözyaşlarına boğmak için ise onların karakterlerle gerçek bir bağ kurması gerekiyor ve listemizdeki 10 anime dizi bunu başarıyla gerçekleştiriyor.
Zaman zaman izleyicisini ağlatan pek çok dizi var; özellikle daha uzun sürenler söz konusu olduğunda, bazı anların özellikle üzücü olması kaçınılmaz. Bununla birlikte çok az anime dizi baştan sona izleyicilerle gerçek bir bağ kurmaya çalışarak, her şeyden önce onların duygularına odaklanarak tüm zamanları en hüzünlü dizileri arasına girmeyi başarıyor.
İşte izlerken sizi kesinlikle ağlatacak olan 10 anime dizi...
Violet Evergarden
.
Kana Akatsuki ve Akiko Takase tarafından yazılan romandan uyarlanan "Violet Evergarden", yalnızca savaş alanında üstün olması amaçlanan bir silah olarak yetiştirilen ve savaş bittikten sonra bir "Otomatik Hafızalı Bebek" olarak yepyeni bir hayata başlamak zorunda kalan, aynı adı taşıyan kahramanı konu alıyor. Kendisi insan duygularının ve deneyimlerinin büyük ölçüde farkında olmadığı için, başkalarının düşüncelerini yazıya dökmek ve onların duygularını tanımak, onun için öğrenmenin ve büyümenin mükemmel bir yoludur. Violet'in geçmişi başlı başına oldukça üzücü olsa da, bu serinin en üzücü anları onun müşterileriyle etkileşiminde ortaya çıkıyor; örneğin bir annenin, kızının gelecekteki doğum günleri için onun yanında olmayacağını bilerek mektup yazması gibi...
Bölüm sayısı: 13
Angel Beats!
.
Angel Beats! öbür dünyada geçen hikayesiyle anime hayranlarının izleyebileceği en duygusal dizilerden biri olarak öne çıkıyor. Hikaye, hepsi derin pişmanlıklar ve yerine getirilmemiş arzular nedeniyle ölen bir grup gencin etrafında dönüyor. Baş kahramanlardan yardımcı karakterlere kadar, buraya gelen herkesin trajik ve gerçekçi bir geçmişi var ve izleyicilerin en azından bunlardan biriyle bağlantı kurması kaçınılmaz. Her ne kadar özellikle Afterlife Battlefront ve Tachibana arasındaki çatışmayla ilgili mizah ve aksiyon anları da mevcut olsa da sonuçta bu, gelmiş geçmiş en üzücü sahnelerin hiçbir şeyden haberi olmayan izleyicileri beklediği bir hikayeden başka bir şey değil.
Bölüm Sayısı: 13
Your Lie in April
.
Naoshi Arakawa imzalı mangadan uyarlanan "Your Lie in April", annesinin ölümünden sonra hem çalma yeteneğini hem de müziğe olan sevgisini kaybeden piyano dahisi Kousei Arima'yı konu alıyor. Özgür ruhlu, duygusal müzik tarzı Kousei'nin tutkusunu yeniden alevlendiren ve ona yeniden piyano çalmaya başlaması için ilham veren eksantrik kemancı Kaori Miyazono ile tanıştığında işler değişecek gibi olur. Ancak ne yazık ki Kaori ölümcül bir hastalığa yakalanır ve birlikte yolculukları zamansız bir şekilde sona erer. Her ne kadar Kaori'nin hastalığı başından beri gösterilse ve zamanının çoğunu hastanelerde geçirse de, Kousei onun mektubunu okurken ağlamamak mümkün değil!
Bölüm Sayısı: 22
Banana Fish
.
Akimi Yoshida'nın mangasından uyarlanan Banana Fish'in hikayesi hüzünlü anlarla ve ağlamak için sebeplerle dolu, çünkü çok az hikayenin ele almaya cesaret ettiği temaları cesurca öne çıkarıyor. Uyuşturucu kullanımından çete şiddetine, yolsuzluğa ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu'na kadar hiçbir karanlık olgu bu dizinin radarından kaçmıyor. Hikaye, travmatik geçmişine rağmen inanılmaz derecede güçlü olduğunu kanıtlamış karmaşık bir karakter olan Ash Lynx'i ve Ash'i kurtarma arzusuyla onun dünyasına çekilen Eiji Okumura'yı konu alıyor. Ne yazık ki yolculukları hayranların arzu ettiği mutlu sonla bitmiyor...
Bölüm Sayısı: 24
Anohana: The Flower We Saw That Day
.
Anohana: The Flower We Saw That Day, en hüzünlü anime dizilerinden biri olmasıyla ünlüdür ve bunun için iyi bir nedeni var. Hikaye, içlerinden biri olan Meiko Honma'nın ölümünden sonra birbirlerinden ayrılan bir grup arkadaşın etrafında dönüyor. Birkaç yıl sonra, onun bir hayalet şeklinde ortaya çıkışı onları yeniden bir araya getirir ve uzun süredir görmezden geldikleri pişmanlık, suçluluk ve üzüntüyle yüzleşmeye zorlar. Doğaüstü bir dokunuşa sahip olmasına rağmen, nostaljik teması ve insan ilişkilerine odaklanması diziyi sağlam ve bağ kurulabilir kılıyor, yalnızca kapsayıcı üzüntünün etkisini artırıyor. Kendine özgü bitiş temasının hayranları her zaman duygulandıracağı kesin.
Bölüm Sayısı: 11
Cyberpunk: Edgerunners
.
Mike Pondsmith tarafından yaratılan RPG oyunundan uyarlanan Cyberpunk: Edgerunners, yalnızca serinin hayranlarının takdir edeceği bir oyunun tanıtım malzemesi olarak kolayca göz ardı edilebilir. Ancak dizide bundan çok daha fazlası var. Bir zamanlar parlak bir geleceğe sahip olan ama bir dizi trajediden sonra sıra dışı bir oyuncu haline gelen David Martinez ile benzer şekilde trajik bir geçmişe sahip bir netrunner olan Lucy'nin etrafında dönen orijinal hikaye; iyi olmanın nadiren ödüllendirildiği, tehlikeli, distopik, fütüristik bir şehir olan Night City'de geçiyor ve yürek burkan olaylar izleyicileri bekliyor.
Bölüm Sayısı: 10
Tokyo Magnitude 8.0
.
Tokyo Magnitude 8.0'ın en güçlü yönlerinden biri, Tokyo'nun manzarasını bir anda değiştirecek kadar güçlü bir depremi ve bunun ciddi sonuçlarını gerçekçi bir şekilde tasvir etmeye çalışması, gerçek hayata sadık olmasıdır. Hiç kimse böyle bir olaya hazırlıklı olamazdı; tıpkı tek başlarına tatile giden iki çocuk olan Mirai Onozawa ve Yuuki Onozawa gibi. Onlar şimdi, ailelerinden uzakta, motosikletçi ve bekar bir anne olan Mari Kusakabe ile birlikte bu yeni durumla yüzleşmek zorunda. Kentte çok sayıda kayıp ve acıya neden olan felaketin etkileri diziyi oldukça hüzünlü kılıyor.
Bölüm Sayısı: 11
WorldEnd: What do you do at the end of the world? Are you busy? Will you save us?
.
WorldEnd, 500 yıl önce buzun içinde donmuş eski bir savaşçı olan Willem Kmetsch'i konu alıyor. Savaşçı yıllar sonra uyanır ve insanlık "Canavarlar" olarak bilinen gizemli yaratıklar tarafından yok edilirken geriye kalan tek insanın kendisi olduğunu keşfeder. Bu canavarlardan korkan kendisi ve hayatta kalan ırklar artık gökyüzünde yüzen adalarda yaşamak zorundadır. Canavarlara karşı silah olarak kullanılan genç kızlar olan Leprikonlarla burada karşılaşır. Dizi, kıyamet sonrası ortamından Leprikonların trajik arka hikayeleri, fedakarlık amaçları ve kendi hayatlarını hiçe saymaları gibi duygusal anlarla dolu.
Bölüm Sayısı: 12
Plastic Memories
.
Plastic Memories, zamanla sınırlı, yasak bir aşkın hikayesidir. Hikaye, SAI Corp olarak bilinen bir şirketin, çok daha kısa ömürlü olmasının yanı sıra, her açıdan insanlara benzeyen gerçekçi androidler ürettiği bir dünyada geçiyor. Bu şirkette işe girdikten sonra Tsukasa Mizugaki, deneyimli bir android olan Isla ile buluşur ve birlikte, hafızalarını kaybetmeden diğer androidleri kurtarmaları gerekir. Yakınlaşan insanlarla androidlerin ayrılmak zorunda olduğunu görmek yürek parçalayıcı ama aynı zamanda Tsukasa ve Isla'nın dizi boyunca gelişen ilişkisinin kaderinde de trajik bir şekilde sona ermek var.
Bölüm Sayısı: 13
Clannad: After Story
.
Clannad: After Story, Tomoya Okazaki'nin Nagisa Furukawa ile çıkmaya başladığını ve birlikte yaşamlarını konu alıyor. Ne yazık ki, ilişkilerinin gelişmesine tanık olmak çiftin hayranları için olumlu bir deneyim olsa da, aile hayatları sorunlarla, zorluklarla ve zor seçimlerle dolu olduğunu kanıtlıyor. Trajediler sadece çiftle sınırlı değil, diğer karakterler de kendi zorluklarıyla karşı karşıya kalıyor. Yetişkinlik nadiren kolaydır; bu dizi, bunu gerçekçi ve samimi bir şekilde tasvir ederken izleyicilerde gerçek bir empati uyandırıyor. Trajik ölümler ve zamansız gelen açıklamalar gibi birçok ana sahip bu dizi, birçok anime hayranına göre gelmiş geçmiş en hüzünlü animelerden biri...
Bölüm Sayısı: 25
Kaynak: ScreenRant