Hesabım
    The Conversation
    Ortalama puan
    3,7
    55 Puanlama
    The Conversation hakkında görüşlerin ?

    10 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    4 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    2 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.050 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    9 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da Michelangelo Antonioni'nin "Blowup"ından (1966) etkilenerek ve fotoğrafın yanına sesli izlemeyi de ekleyerek yazan usta sinemacı Francis Ford Coppola'nın, yapımcılığını da üstlenmenin yanı sıra yönetmen koltuğunda da oturduğu “The Conversation”, 1,6 milyon dolarlık bütçesine karşın her türlü övgüyü fazlasıyla hak eden bir psikolojik gerilim filmi olarak çıkıyor karşımıza...

    Yorumumuza, 5 Academy ödüllü Coppola'nın sinemaya gönül vermişlerce zaten malum olan filmografisine değinmeden, klostrofobik bir atmosferin hakim kılınarak çekilmiş olan filmin hikayesini kendimize temel alarak başlayacağız...

    Yer, San Francisco Union Meydanı...

    O an için hiç kimsenin gerçek kimliklerini bilmediği Mark (Frederic Forrest) ile Ann (Cindy Williams), tek başına yaşayan klasik caz tutkunu Harry Caul (Gene Hackman) ve ekibince izlenmektedir...

    Ama Ann, kulağında kulaklığı olan Paul'ü (Michael Higgins) hemen fark eder ve böylelikle de Paul, bu oyunun dışında kalır...

    Bizim Harry'nin, kendisine mesleğinin müzisyenlik olduğunu söylediği ve düzenli olarak evinin kirasını da ödediği Amy Fredericks (Teri Garr) adında bir sevgilisi de bulunmaktadır...

    Neyse...

    Mark ile Ann'in ses kayıtlarını, işin başındaki Direktör (Robert Duvall) yerine asistanı Martin Stett'e (Harrison Ford) teslim eden Harry, kendisine verilen zarf içindeki 15 bin dolar nakiti alıp gitmek yerine ses kayıtlarını geri kaparak uzaklaşır...

    Her ne kadar Martin Harry'e, bu işe bulaşmaması gerektiğini söylese de Harry, duymazdan gelerek aldırmaz...

    Zira Harry, bizzat işi kendisine veren Direktör ile tanışarak niyetini de öğrenmek istemektedir...

    Yalnız bu arada öylesine ilginç bir olay yaşanır ki, Harry asansörde aniden Mark ve Ann ile karşılaşınca onların da Direktör ile aynı binada çalıştıklarını öğrenmiş olur...

    Ve...

    Doğal olarak konuya ilişkin merakı, daha da bir artar...

    Kimdir bu çift ve ne yapmaktadırlar da Direktör onların peşindedir?

    Hele de aldıkları ses kayıtlarında Mark'ın ağzından çıkan, "Fırsatını bulsa bizi öldürtürdü" sözcüklerini duyunca Harry, tamamen telaşlanır ve soluğu günah çıkartmak için gittiği kilisede alır...

    Şöyle bir uğradığı izleme cihazları fuarında, kendisinin de Martin tarafından takip edildiğini anlayan Harry, tartıştıkları için yanından ayrılan Stanley'den (John Cazale) gönülsüzce de olsa yardım ister...

    Yani şöyle böyle değil, vaziyet bayağı bir karışmıştır Harry açısından...

    Üstelik şimdi yanlış numara tuşladığı gerekçesiyle telefonla Amy'e de ulaşamadığı gibi santralde Amy adına kayıtlı bir numarada mevcut değildir...

    İyi mi?

    Dakika 51...

    Geride, sürpriz ters köşelere de yer verilen bomba gibi bir 62 dakika daha sizleri bekliyor olacak...

    Aradan geçen bunca zamana kadar fırsat bulup da henüz izlememiş olanlara, Cannes Film Festivalinde, Coppola'ya Altın Palmiye Ödülünü kazandırmış olan bu filmi hararetle öneriyoruz...

    Keyifli seyirler,
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 561 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    25 Temmuz 2019 tarihinde eklendi
    malesef beklediğimden çok fazla kötü çıktı
    sinema
    1 ziyaretçi
    3,5
    6 Şubat 2012 tarihinde eklendi
    Film bir gerilim filmi gibi görünse de aslında bir karakter tahlili ki neredeyse filmin sonuna kadar bunu hissediyoruz. Tarzı ve çekim teknikleri ile Hitchcook filmlerini andırsa da bir süre sonra hareketlilik son buluyor ve diyaloglara geçiliyor. Bu sebepten ötürü kimi izleyiciler sıkılabilir. film geneline hakim casusluk ve izleme aletlerinin seyirciye aktarılış şekli bizi karakterin bir parçası yaparak bir nevi röntgenci kıvamına getiriyor. Kimi ağır sahneler , diyaloglar ve göndermeler ile herkese hitap etmeyecek bir film.
    krallarolmez-62
    krallarolmez-62

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    21 Eylül 2009 tarihinde eklendi
    the conversation bir filmden fazlası bir hayat felsefesi...
    mennan
    mennan

    Takipçi 72 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    21 Eylül 2009 tarihinde eklendi
    izleyiciyi icine alan bir yapısı var, duragan olmasina karsin.70 lerin izleme yontemlerini gorebildiginiz film, gercekten de bir konusma uzerine monte edilmis.
    kuzularynsessizli-i
    kuzularynsessizli-i

    Takipçi 804 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    15 Şubat 2009 tarihinde eklendi
    Baya bir sıkıldım bu filmi izlerken ama finali varki mükemmeldi evin altının üstüne getirilmesi filmin en iyi yanıydı...
    basakbilgi
    basakbilgi

    Takipçi 354 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    9 Ekim 2007 tarihinde eklendi
    Stil ve tonlama açısından farklı bir film. Bazı yerlerinde Alfred Hitchcock'un Arka Pencere isimli filmini andırıyor; paranoya temasını güzel işlemiş izlenebilitesi yüksek bir film.
    onercelen
    onercelen

    7 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    26 Eylül 2007 tarihinde eklendi
    Hep izlediğimiz güncel filmler kadar sürükleyiciliği olmayan, ağır giden bir film. Eğer tarz olarak bu tür filmleri sevmiyorsanız kesinlikle tavsiye etmiyorum, sıkılırsınız..
    coritiba-2
    coritiba-2

    9 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    21 Kasım 2006 tarihinde eklendi
    iddaa edildiği gibi coppola'nın en iyi filmi olduğuna inanmıyorum,senaryosu baba serisi kadar etkileyici değil. filmin bazı yerleri çok sıkıcı ama güzel kısımlar da mevcut elbette.genelde sevilen eski bir film olmasına rağmen ben pek sevemedim. 6/10
    emrahsahin98
    emrahsahin98

    Takipçi 104 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    25 Ekim 2005 tarihinde eklendi
    Bir parça Blow Up'ı hatırlatsa da en az onun kadar iyi bir film.Hackman her zaman olduğu gibi döktürüyor.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top