En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
jamesbond-2
Takipçi
1.684 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
1 Şubat 2010 tarihinde eklendi
Filmde en çok dikkatimi çeken şey gerilimin film boyunca bir an bile eksik olmamasıydı bunu John Carpenter gibi bir yönetmenin yanısıra filmin o muhteşem müziklerine de boçluyuz.Günümüzdeki korku-gerilim filmlerinden kaçı bunu başarabiliyor ki'Filmde yer alan bazı klişelerin de o zaman klişe olmayıp günümüzde çekilen korku filmlerinin çoğunun da klişeleri bu filmden aldıklarını da belirtmek isterim.Film belki çok korkunç değil fakat her an sizi tedirgin ediyor,geriyor ve ürpertiyor bunda yönetmen ve müzikler kadar Michael Myersın soğukluğunun,kurbanını koşmadan yürüyerek yakalamasının,bıçağı tutuş şeklinin,takip sahnelerinin,nefes alış verişinin,rahatsız edici bakışlarının yani kısaca Michael Myersı Michael Myers yapan ve onu sevmemizi sağlayan tüm özelliklerinin etkisi çok büyük.Özellikle Rob Zombienin çevirdiği son iki filmde bunları pek göremezsiniz o Michael Myers gitmiş yerine amaçsızca önüne geleni kanlı bir şekilde öldüren,takip sahnelerinin az olduğu,direk ölüm sahnelerine geçilen bir film ve kısacası Michaelin karizmasının gittiğini görürsünüz.Bu ve 2.film zaten Michaelın karizmasının doruk yaptığı filmlerdir.Bir diğer özellik de ölümlerin son iki filmin aksine çok kan olmadan yani vahşete yer verilmeden yapılmış olması.Sonuçta bu kült mertebesine erişerek tarihteki yerini almış filmi bulabilen arkadaşların izlemelerini öneririm serinin bence bu ve 2.filmi de zaten en iyisidir.Dediğim gibi eğer temin edebilirseniz kesin izleyin ve John Carpenterın başyapıtını görün.
yaş günüm dolayısıyla bir kaç film aldım ve bunlarla beraber hayatımda en sevdiğim 10 film listesinni yaptım. halloween benim hayatımın filmi, dolayısıyla listemde 1. ırada ve her zam öyle kalacak.
- Korku Sinemasının Bayramı -Korku sineması dendiğinde genellikle çoğumuzun aklına birkaç isim gelir. Kuşkusuz bu isimleri sayarken unutulmayacak bir isim John Carpenter. Bunda Halloween, The Fog ve The Thing gibi üç etkili korku filmine borçlu. Bu saydığımız üç film içerisinde ise Halloween daha bir farklı yer duruyor gibi. Birçokları gibi yönetmenin en iyi filmi olarak kabul ettiğim film; türünde bir çığır açmış ve yer edindiği alt türe yön vermiştir. Michael Myers adında bir katilin ortaya saçtığı dehşeti anlatıyor ?Halloween?. Bilineceği üzere film kadar filmdeki katil Michael Myers da büyük ün sahibidir. Filmimiz Myers'ın küçük yaşta işlediği ilk cinayeti anlatarak başlar. Bir cinsellik karşıtı olan katilimiz, bunu ilerleyen bölümlerde anlıyoruz, ablasını bu tam anlamıyla anlam veremediğimiz karşıtlık sonucuna bağlayabileceğimiz bir sebeple katleder. Soğuk kanlı bir şekilde işlediği cinayet sonucunda küçük Michael elindeki suç aletiyle yakalanır ve akıl hastanesine tıkılır. Bu soluk kesici giriş sekansı sonrasıysa Michael'ın bu aradan geçen uzun süre zarfında konuşmadığını öğrenerek kaçıklığını zihnimizde kesinleştiririz ve onun hastaneden kaçışını izleriz. Daha sonraysa Myers'ın mahallesine dönüp dehşet saçışı başlar?Daha ilk dakikadan itibaren, Carpenter'ın türe olan hakimiyetini hissediyoruz. Özellikle yönetmenin kamera hareketleri izleyenleri yerine çiviliyor film boyunca. Tabii yine büyük üne sahip Carpenter'ın bestelediği filmin müzikleri de şahane. İzleyeni geriyor ve tedirgin edici atmosferi sağlıyor bu müzikler. Yarattığı gerilim dışında gizem hissini bir an bile düşürmüyor. Myers'ın hastaneden kaçmasından bir kız arkadaş grubunu takibe almasındaki kısımlarda katilin yüzü göstermeyip, takip sahneleri büyük bir tedirginlik hissi veriyor izleyenlere. Carpenter, Cadılar Bayramı gecesi ise büyük bir kedi-fare oyunu sunuyor. Özellikle Myers'ın diğer arkadaşlarının işini gördükten sonra Laurie ile önce onun arkadaşlarıyla, karşılaştığı sahneyse izleyeni yüreğinden vuruyor. Filmin finali ise Carpenter'ın farkını ortaya koyuyor. Tüm film boyunca özellikle de Laurie ile Myers'ın kovalamacasında Jamie Lee Curtis'in çok başarılı oyunculuğunun filme olan katkısı da görmezden gelinemeyecek düzeyde.Birçok devam filmi ve geçtiğimiz yıl Rob Zombie tarafından re-make'i yapılsa da hiçbiri Carpenter'ın ilk filminin yerini alamadı. Korku sinemasının yapıtaşlarından biri ?Halloween?.- Halloween {Cadılar Bayramı} / John Carpenter (1978) -
Günümüzün korku sinemasının şablonlarını oluşturmuş bir klasik Halloween. 80'lerden itibaren başlayan korku furyasının tüm özelliklerini ve klişelerini taşıyor. Elbette ki çekildiği yıla bakarsak, o zaman için daha klişe olmamış, hatta bu klişeleri yaratan sahneler demek daha doğru olur sanırım.
günümüz korku sinemasındaki birçok filme ilham vermiş olan, bir sürü devam filmini peşinden getirmiş olan, michael myers ismini aklımıza kazıyan, jamie lee curtis’i bize tanıtan müthiş bir korku filmi..usta yönetmen john carpenter’ın elinden çıkan film, ahım şahım bi senaryosu olmamasına rağmen hiç dinmeyen gerilimiyle sizi sonuna dek ayakta tutuyor..soğuk suratlı myers’ın curtis’i elbise dolabında kıstırdığı an yok muydu, süperdi.. sonu da iyi bitti..adam ve kadın camdan dışarı bakarlar, ama katil yerinde yoktur... korku severlerin kesinlikle izlemesi gereken kült bir korku klasiği..
john carpenter.. müzik 10 numara. konu çok başarılı. michael audrey myers.korku filmi izleyici kitlesinden biri olarak şunu söyleyebilirim "mikeyi rahat bırakın"
Michael Myers sinema dünyasının en karizmatik katili. Açıkçası onun bu karizmasına yakışır korku filmleri olmadığını düşünüyorum. Bu ilk film oldukça iyi olmasına rağmen bir yığın saçma çekim ve senaryo hatasına sahip. Diğer halloween filmlerinde olduğu gibi Michael Myers bu filme de fazla geliyor...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.