SİNEMA TARİHİNİN KİLOMETRE TAŞI BİR BAŞYAPIT 10 /10
Öldürme yetkisine sahip olup da öldürmüyorsan güçlüsündür. Tarihin en acı yanlarından birine değinen bir Başyapıt. Liam Neeson'un filmi neredeyse tek başına göklere çıkarttığı , dünyanın gelmiş geçmiş en iyi diyaloglarından bazılarının bulunduğu enfes bir film. İkinci dünya savaşının en hazin sahnelerinden biri olan s'oykırımı incelemesi ve bunu objektif bir şekilde dile getirmesi onu en iyi filmlerden biri yapıyor. İşlenişi , verdiği mesajlar ve insanların çaresizliği psikolojinizin en derin yerlerine ince ince temas ediyor ve film bittiği zaman sizde kalıcı bir iz bırakıyor. Bu filme uzun uzun yorum yazmak isterdim lakin Chaplin bu konuda en iyi şeyleri söylemiş , o nedenle ben onun yaptığı yorumu buraya yazmak istiyorum. Üzgünüm. Ama ben imparator olmak istemiyorum. Bu benim işim değil. Kimseye hükmetmek ya da boyun eğdirmek istemiyorum. Elimden gelirse , herkese yardım etmek isterim : yahudi olan, olmayan,zenci veya beyaz . Hepimiz karşımızdakine yardım etmek isteriz. İnsanların yapısı böyledir. Biz birbirimizin mutluluğu için yaşamayı isteriz, kötülüğü için değil. Birbirimizden nefret etmek ve hor görmek istemeyiz. Bu dünyada herkese yetecek yer var. Ve toprak hepimizin ihtiyacını karşılayacak kadar bereketlidir. Hayatın bize çizdiği yol, özgürlük ve güzelliklerle dolu olabilir, ama biz bu yolu yitirdik. Hırs insanların ruhunu zehirledi, dünyayı bir nefret çemberine aldı, hepimizi kaz adımlarıyla sefaletin ve kanın içine sürekledi. Hızımızı arttırdık ama bunun tutsağı olduk. Bolluk getiren makineleşme bizi yoksul kıldı. Edindiğimiz bilgiler bizi alaycı yaptı ; zekamız ise katı ve acımasız. Çok fazla düşünüyoruz ama çok az hissediyoruz. Makineleşmeden çok insanlığa muhtacız… Zekadan çok iyilik ve anlayışa muhtacız… Bu değerler olmadan hayat korkunç olur, her şeyimizi yitiririz. Uçaklar ve radyo bizleri birbirimize yakınlaştırdı. Bu buluşların varoluş nedeni, doğaları gereği, insanın içindeki iyiliği ortaya çıkarmak, evrensel kardeşliği oluşturmak ve hepimizin birleşmesini sağlamaktır. Şu anda bile sesim dünyadaki milyonlarca insana, acı çeken milyonlarca kadın, erkek ve küçük çocuğa, suçsuz insanları hapse atan, işkence eden bir sistemin kurbanlarına ulaşıyor. Beni işitenlere şunu söylemek istiyorum : “Umutsuzluğa kapılmayın.” Üstümüze çöken bela,vahşi bir hırsın insanlığın gelişmesinden korkanların duyduğu acının bir sonucudur. İnsanlardaki bu nefret duygusu geçecek ve diktatörler ölecektir. Ve halktan aldıkları güç, yine halkın eline geçecektir. Son insan ölene kadar özgürlük asla yok olmayacaktır. Askerler ! Kendinizi bu vahşilere teslim etmeyin. Sizleri hakir gören ve esir eden, hayatlarınızı yönetmeye çalışan, ne yapmanız, ne düşünmeniz, ne hissetmeniz gerektiğini size emredenlere ; sizleri bir hayvan terbiye eder gibi şartlandırıp topun ağzına sürenlere boyun eğmeyin. Bu doğa dışı adamlara boyun eğmeyin, makine kafalı, makine kalpli bu adamlara. Sizler birer makine değilsiniz ! Sizler hayvan değilsiniz! Sizler insansınız ! Kalbiniz insanlık sevgisiyle dolup taşmaktadır! Nefret etmeyin! Yalnızca sevilmeyenler nefret eder… Sevilmeyenler ve doğaya aykırı olanlar. Askerler ! Kölelik uğruna savaşmayın! Özgürlük için savaşın! St Luke’un İncil’nin on yedinci bölümünde şunlar yazılıdır : ” Cennet insanların içindedir. Tek bir insanın yada bir zümrenin değil, tüm insanların içinde,sizin içinizdedir." Güce siz insanlar sahipsiniz. Makineleri yapacak güce, mutluluğu yaratacak güce. Bu hayatı özgür ve güzel kılacak güce sizler sahipsiniz. Bu hayatı olağanüstü bir maceraya çevirecek olan yine sizlersiniz. Öyleyse, demokrasi adına haydi gücümüzü kullanalım. Haydi birleşelim ! Yeni bir dünya için savaşalım, insanca bir dünya için… Herkese çalışma şansı verecek , gençlere gelecek , yaşlılara güvenlik sağlayacak bir dünya için savaşalım. Zalimler de böyle sözler vererek iktidara geldiler. Ama yalan söylediler! Sözlerini tutmuyorlar. Hiç bir zamanda tutmayacaklar! Diktatörler kendilerini özgürleştirirler ama halkı esarete mahkum ederler. Haydi, şimdi bu sözleri tutmak için savaşalım. Dünyayı özgürleştirmek için savaşalım, ulusal sınırlar olmadan yaşayabilmek için, hırstan nefretten ve hoşgörüsüzlükten kendimizi arındırmak için… Sağduyulu bir dünya için savaşalım. Bilimin ve gelişmenin bütün insanlığa mutluluk getireceği bir dünya için savaşalım