"IMDb kullanıcılarının 7,8 puan, Akademi Ödüllerinin hiç ödül vermemesiyle haksızlık edilmiş fantastik güzellikte bir başyapıt. Oyuncu kadrosu her ne kadar büyük olmasa da, tecrübeli oyuncu Michael Douglas ve 2 Oscar ödülü sahibi Sean Penn'in başrolde olması oyunculuk sorununu ortadan kaldırıyor. Senaryo ve kurgu, filmin gizem ve gerilimini ortaya çıkaran n önemli etken olmuş. Film içi değerlendirme yapmak gerekirse; insanı strese sokan, acaba "bu da mı o şirketin çalışanı?" diye sorgulatan sahnelerle dolu. David Fincher, diğer önemli filmleriyle verdiği sübliminal mesajları bu filmde de veriyor. Bu filmi anlamak da her izleyiciye özel bir şey değil, Se7en ve Dövüş Kulübü gibi iki başyapıtın ortasında kalmış bu özel filmin şok edici ve beyini alt-üst eden, insanı psikolojik çatışma içerisine sürükleyen bir oyunla süslenmiş olması da adını kazanmasını sağlıyor. Film, bir kaç mertebeli gerilim katmanından oluşuyor, her 10 dakika da bir önce ki 10 dakikadan daha gerilim dolu olaylar görmek mümkün. Bir başka Fincher başyapıtı olan Se7en, Kuzuların Sessizliği ve Prestij filmiyle birlikte gördüğüm en ağır gerilimi izleyiciye sunan film. İzlerken oyun sanki Nicholas Van Orton'a değil de, size oynanıyormuş hissi içerisine giriyorsunuz, dolaylısıyla da izlerken büyük bir strese sürükleniyor insan. İnsan oyunun aşamaları karşısında direnen Van Orton'ı görünce sinir krizi geçirmiyor değil, çünkü gerçekten anlatılamayacak, yalnızca izleyerek anlamanın mümkün olduğu bir gerilim var filmin içinde. Korkunç bir büyü gibi tasarlanmış oyun, daha önce hiç görülmemiş ve rastlanmamış konusuyla dikkat çeken bir yapım. Ayrıca şuana kadar izlediğim en şaşırtıcı ve en sinir bozucu filmdir, en çok beğendiğim özellikleri ise konusunun farklı olması, CRS şirketinin oyunlarının son derece inandırıcı olması ve filmde hiç kimseye güvenmeyin havası yaratmaları oldu. Bu oyun, gözü paradan başka bir şey görmeyen ve duygusuz denebilecek bir adamın insani duygularını da ortaya çıkaracak ve pekiştirecektir. Filmin en sinir bozucu yanı bir türlü sonuca bağlanmaması ve görünen hiç bir şeyin gerçek olmaması. İzlemeden önce bir kaç yorumu okuduğum kadarıyla çok şaşırtıcı bir sona sahipmiş, zaten Fincher'ın çoğu filminde bolca bu şaşırtıcı son örneği varken, filmin sonunu iple çekmeye başladım ve bahsedildiğinden daha iyi ve şaşırtıcı olduğunu gördüm. Film bittikten ve yazılar geçtikten sonra bile bir şok bekleten bir filmdi, bu nedenle çok önemli bir yere sahip benim için. David Fincher'ın keskin zekasıyla ürettiği bu saf gerilim başyapıtı, hakettiği değeri göremeyip kendi hayran kitlesini oluşturmuş kült filmlerden."