1930 lar ingiltere bir kahya ve ev görevlisinin gizli aşk hikayesi. esasında tempo sıkıcı denebilir.. antony hoppkinds sürükleyicilik katmış seyredilir kılmış.. genede iyi film oyunculuk diyaloğlar kostümler falan harika
Film tam bir şaheser. Hiç söylenmeden, hiç dokunulmadan aşk ancak bu kadar zarif anlatılabilirdi. İçinde tarihi dönemini de yansıtan birçok öğeler barindiran filmde, sadakat, özveri, disiplin, adanmışlık, umut, hayalkırıklığı, bağlılık öğeleri en güzel şekilde işlenmiş.
Biraz da 90'lı yıllar nostaljisinin etkisiyle, ve tabii ki Hopkins başta olmak üzere oyuncu kadrosunun ve dönem filmi atmosferinin yerindeliğiyle beğeni kazanan, Nobel ödüllü yazarın önemli eserlerinden. Bu kadar durgun tempolu ancak bu kadar sürükleyici film sayısı zannediyorum azdır. Bazılarını üstün körü geçiyor gibi dursa da aslında birden fazla konuyla ilgili önemli söylemleri/tespitleri var. Film boyunca sürekli bir mutluluk hali olmasa da seyirciye hissettirilen o samimiyet, o doğallık, sanki sürekli bir gülümsemeye sebep oluyor. Akılda kalıcı sahneler barındıran, özellikle finale doğru, görülmesi gereken yapımlarından. Günümüzün süper kahraman, aksiyon ve teknoloji furyaları haricinde de filmlerin çekilebildiği o güzel zamanlardan bir örnek.
Bu filmle oyunculuğun ne olduğunu anlıyorsunuz.Konusu biraz sıkıcı ve sizi tatmin etmeyebilir ama Anthony Hopkinsin performansı mükemmel.Kesinlikle izleyin derim.Benim puanım:10/8.5
maalesef 2saat 10 dakka suren fılmde;hıc heyecan yok.konu daha aksıyonlu anlatılmalıydı.konusmalarda hıc heyecan yok.olaylar cok gundelık gelısıyor.sınemasal dıl kullanılmamış.anthony hopkıns ıyı oyuncu ama cok yaslı yanı emma thompson 30unda ıse o ellısınde adam.asık oluyorlar falan ne saçma.?? sonra kadın evlenıyor kızının cocugu oluyor o kadar zaman gecıyor ama adam hıc yaslanmıyor.kadında..bu uyarlamalar boyle kotu olmak zorunda mı? maalesef 5.
yazık ki böylesi bir filme sadece 5 yorum yapılmış.gerçek sinemdan anlayanlar için muhteşem bir film. bir şey olsun diye bekleyenler spidermanı seyredebilirler ama sanat seyretmek istiyorsanız bu filmi izleyin.kentonun stevensonun elinden kitap almaya çalıştığı sahnede stevensonun kendini tutuşunu. aslında sevdiği kişinin aldığı evlenme teklifini umursamaz görünen stevensonun merdivende yıllanmış değerli şarap şişesini düşürüşünü.en çelik iradeli insanların bile duygular karşısına nasıl hata yaptığını. ve zaman geçip herşey geride kaldığında dünden kalanları izleyin.ama mutlaka izleyin.
oyunculuklara soylıyecek hıcbı sozum yok. ama senaryo cok yavan olmus, hep bısey olsada dıye beklıyosun ama yok yok yok. cok üstünkörü gecılmıs olaylar. gercı pekte bı olay yok. yanı anthony hopkıns olmasa cok pişman olurdum bu fılmı ızledıgıme
hem iki dünya savaşı arasındaki politik süreci hem de -bana sorarsanız- anlatılmış en güzel aşk hikayelerinden birini yürek paralayıcı bir şekilde, başarıyla işleyen; Anthony Hopkins’in kariyerinin 'en iyi' performansını verdiği; her seferinde gözü yaşlı izlediğim; James Ivory’nin en iyi filmi. Emma Thompson’ın, şarap almak için mahzene inen Hopkins’e koridorda rastladığı ve aldığı evlenme teklifini söylediği sahne gerçekten sinema tarihinin en güçlü sahnelerinden bence. 'Gitme, kal' demesini bekleyen kadına soğuk bir şekilde yanıt veren, istifini hiç bozmayan Hopkins, görevini yerine getirmek üzere mahzene iner. Bir şişe şarap seçer. İfadesi hiç değişmeden mahzenden geri çıktığı sırada, merdivenlerde bir anlık tökezleme sonucu şişeyi düşürüp kırar. Sinemada aşk, acı ve kendini bırakamama, bu denli can yakıcı şekilde resmedilmemiştir bence ve sinema oyunculuğu için de bir doruk noktasıdır bence işte tam o an...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.