Senaryosunu da, Luciano Vincenzoni ve Fulvio Morsella ile birlikte yazan Sergio Leone'nin yönetmen koltuğunda oturduğu “Per qualche dollaro in più / For A Few Dollars More”; "Spaghetti Western" türünün, pamuklara sarılıp saklanılması gereken baş yapıtlarından biri olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, Sergio Leone'nin sinemacılık vizyonunu da açıkça ortaya koyan, 600 bin dolar gibi son derece düşük bir bütçe ile efsanevi "Dolar Üçlemesinin (Dollars Trilogy)" ikinci halkası olarak; prodüksiyon tasarımcısı Carlo Simi'nin İspanya'nın Almería çölünde inşa ettiği "El Paso" ile Roma'daki Cinecittà Stüdyolarında çekilen bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Film; "Hayatın değerinin olmadığı yerde, ölümün bazen bir bedeli vardı.
Ödül avcıları, bu yüzden ortaya çıktı." özlü sözüyle başlar...
***
Seyahat etmekte olduğu yolcu vagonunun acil durum çanına asılarak çaldıran Albay Douglas Mortimer (Lee Van Cleef) treni, kendi ineceği Tucumcari istasyonunda durmaya mecbur bırakır...
İner inmez de, gevrek gevrek gülmekteki memurun (Roberto Camardiel) içinde oturduğu istasyon kulübesinin camında asılı olan Guy Callaway'e (José Terrón) ait 1.000 dolar ödüllü "Aranıyor" afişini yerinden sökerek cebine atar...
Ardından da, önüne atını bağladığı karşıdaki bara girerek barmene (Ricardo Palacios), Callaway'in nerede olduğunu sorar...
Göz işaretiyle aldığı yanıt, "Yukarıda" şeklindedir...
Her ne kadar kaçmaya ve karşı koymaya yeltense de Callaway, Mortimer tarafından alnının ortasından vurularak öldürülür...
1.000 dolarını almak için gittiği Şerifin ofisinde asılı olan 2.000 dolar ödüllü Baby "Red" (Bebek "Kızıl") Cavanaugh'ın (José Marco) afişini gördüğünde Şerife (Enrique Navarro), yerini sorduğunda verilen cevap; "Bir hafta kadar önce White Rocks'ta görülmüş ve onu Manco (Clint Eastwood) adında biri daha sordu" olur...
***
Evet...
Manco, White Rocks'taki içi insan dolu bara çoktan varmış ve sigarasını yakmak amacıyla ateşini istediği Şeriften (Guillermo Méndez); Red'in sırtı kendisine dönük olarak oturarak poker oynadığı masayı öğrenmiştir bile...
Çok geçmez Manco, Şerifin Red'i kurtarmaları için gönderdiği üç haydut ile Red'i birlikte temize havale ederek hem 2.000 dolarını hem de suça bulaşan Şerifin yıldızını göğsünden çekerek alır...
***
Bu arada, muhafızları birer birer haklayan adamları Kambur (Klaus Kinski), Manuel (Luis Rodríguez), Luke "Hughie" (Benito Stefanelli), Cuchillio (Aldo Sambrell), Nino (Mario Brega), Slim (Werner Abrolat), Blackie (Frank Braña), Chico (José Canalejas), Frisco (Antonio Molino Rojo), Paco (Nazzareno Natale) ve Miguel (Enrique Santiago); patronları El Indio'yu (Gian Maria Volontè) hapisten kurtarırken Indio, hapishane müdürünü bizzat kendisi öldürür ve olan biteni anlatması için tek bir muhafızın hayatını bağışlar...
Böyle olunca da, başına konulan ödül 10.000 dolara yükseltilir...
***
Hapisten kurtulan Indio'nun ilk icraatı ise, kendisini ihbar ederek içeriye attıran Tomaso'yu (Lorenzo Robledo) öldürmektir...
***
Derken...
Mortimer ile Manco'nun yolları, içinde ülkedeki en büyük ve korunaklı bankalardan birini barındıran El Paso'da kesişir...
Zira her ikisi de, El Indio'nun bu bankayı soyacağını düşünmektedirler...
Bu iki ödül avcısından Manco; küçük Fernando'nun (Antoñito Ruiz) önerdiği, işletmeciliğini kocası (Kurt Zips) ile beraber Mary'nin (Mara Krupp) yaptığı oteldeki, mevcut müşterisi Martinez'i ayrılmaya zorladığı sokağa hakim odaya yerleşirken Mortimer de, tam karşıdaki diğer otel de konaklamaktadır...
***
Elbette Indio'da boş durmaz ve çetesini büyütür...
Şimdi Groggy'de (Luigi Pistilli) ekibine katılmıştır...
Çünkü gerçekten de El Paso'daki bankayı soyacaklardır...
O nedenle de Groggy, Nino, Kambur ve Cuchillio'yu Indio, çevreyi kolaçan etmeleri gayesiyle El Paso'ya gönderir...
Bu ani gelişmeden Manco, bahşiş verdiği Fernando sayesinde haberdar olurken söz konusu bu dört haydut; zaten kendiliklerinden, Mortimer'in kaldığı otelin altındaki bara tünemişlerdir...
Onlar barmenin (Antonio Palombi) verdiği içkilerini yudumlarlarken Mortimer; Kambur'u kışkırtarak alenen tahrik etse de arkadaşları, yapılması gereken daha önemli işleri bulunduğu için Kambur'a mani olurlar...
Tabii ki bu bankadaki güvenlik tertibatını inceleme görevi, Manco ile Mortimer'in de gözünden kaçmamıştır...
***
Şimdi sıra, Manco ile Mortimer'in birbirlerinin kimliklerini araştırma ve güçlerini test etme faslına gelmiştir...
Böylelikle de gecenin geç bir saatinde, şapkaları üzerinden kozlarını paylaşmalarının ardından iki keskin nişancı oturup konuşmaya başlarlar...
***
Uzatmayalım...
Manco ile Mortimer el sıkışarak, Indio ve çetesine karşı bir ortaklık kurarlar...
Aralarındaki anlaşmaya göre Manco, Indio'nun çetesinin içine sızacaktır...
Bunun için de Manco'nun, hapisteki Sancho Perez'i (Panos Papadopulos) kurtararak Indio'nun güvenini kazanması bir zorunluluk halini almıştır...
Anlatımı noktalamadan hemen Mortimer'in Indio'nun peşine düşmesinin sebebinin, Manco'nunki gibi para olmadığını da belirtmiş olalım...
O, "spoiler" olmasın diye bahsini açamayacağımız gecikmiş bir intikamın peşindedir...
Dakika 62...
Geride sizleri, temponun giderek yükseleceği 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Bitirmeden, çok geç ve vefasız bir biçimde, bir utanç vesilesi olarak:
Sadece "The Hateful Eight" (2015) ile Academy ve BAFTA ödülleri "kazandırılan" Ennio Morricone'nin müziklerinin damgasını vurmaya devam ettiği üçlemenin ilk filmi “Per un pugno di dollari / A Fistful of Dollars”ın (1964) yorumunu 28 Nisan 2022 tarihinde yine bu mecrada paylaştığımızı; final filmi "Il buono, il brutto, il cattivo / The Good, the Bad and the Ugly" (1966) için de, en kısa sürede bir şeyler karalayacağımızı vurgulamak isteriz...
Keyifli seyirler,