Aguirre: Tanrının Gazabı eleştirileri

SİNEMANIN KİLOMETRE TAŞLARINDAN OLAN BU FİLMİ MUTLAKA GÖRÜN 10/10

Aguirre, The Wrath of God (1972) .. Peru-1560.. Film, Megaloman ve çılgın bir karaktere sahip Peru'daki İnka topraklarını işgal edip yağmalayan lider Lope de Aguirre'in (Klaus Kinski), komutasındaki bir grup ile efsanevi altın şehir El Dorado'yu bulmak için Amazon nehri boyunca vahşi ormanlara yaptıkları zorlu yolculuğu anlatır.. Klaus Kinski bu filmden itibaren 15 yıl boyunca, 1987'ye kadar Werner Herzog yönetiminde başarılı filmlerde rol üstlenmiştir ( Woyzeck (1979), Nosferatu (1978), Fitzcarraldo (1982) ve Cobra Verde (1988)... fakat bilenlerimiz de vardır, Kinski üst düzey oyunculuk yeteneğine karşın uyumsuz ve takıntılı birlikte çalışılması zor bir aktördü hatta Aguirre, Tanrının Gazab filminin setinde Kinski seti terketmeye kalktığında Herzog ona silah çekip öldürmekle tehdit ederek gitmesini
engellemişti.. Malumunuz Werner Herzog da nevi şahsına münhasır ve çılgın bir yönetmen olduğundan bu oyuncu-yönetmen ikilisi her film setinde mücadele içinde olmuştur ! Werner Herzog'un katkısı ile görüntü yönetmeni Thomas Mauch bu filmde harika bir iş çıkarmıştı. Time dergisinin gelmiş geçmiş en iyi 100 film seçkisine aldığı , Empire dergisinin 2010 yılında Dünya sinemasının en iyi 100 filmi seçkisinde 19.sırasında yer verdiği , Ünlü eleştirmen Roger Ebert'in 2002 yılında favori 10 filmi arasında yer verdiği ve Coppola'ya 1979'da yöneteceği başyapıtı Apocalyse Now'un görsel yapısının oluşmasında etkili olmuş Aquirre Tanrının Gazabı , bana göre Werner Herzog'un kariyerindeki en iyi filmi olup 1970'ler sinemasından görülmesi gereken örneklerden biridir

Görüntüleri çok güzel , sonu estetik , Aguirre karakteri saglam ...

Baskada elle tutulacak pek bi yani olmayan , ortalama bir film ...

10/6 .

Konu güzel ama anlatım çok kötü.. sıkıldım izlerken.. övüldüğü kadar harika olmadığı gibi, ortalama bir film bile olamamış.. vasat ve çok sıkıcı.. tek olumlu faktör görüntü kalitesi ve renkleri.. başka da bir şey yok.. 3/10

çok beğendim. kinski dışındakioyuncular önemli olmayan sıradan kişiler.belki de hiç oyuncu olamayanlar bile vardıriçlerinde.oyüzden filmi sürükleyen müthiş oyunculuğu kinski.ve bence bunun bir sebebi dekinskiyi özellikleön plana çıkararak diktatör ve emperyalist yönetimlerde asılgücü elinde bulunduranların perde arkasındaki organizatörler olduğunu anlatmak istemiş.ki emperyalizmin ve dikta yönetimlerin fütursuzca sergilendiği günümüz dünyasında bunu zaten açıkca görüyoruz. özellikle o dönemdeki avrupanın nasıl bağnaz ve tutucu olduklarını da; yerlilerin zencileri ve atları gördüklerinde kaçtıklarını sandıklarından zenci ve atları hepyanlarında gezdirmeleri ile çok güzel anlatmış. ve kesinlikle filme damgasını vuran gelişim bence aguirre ursua yı bertaraf edip te kralı seçtiğinde; kral başlangıçta oldukça adil ve kişi haklarına saygılı görünüyor.hatta ursua nın yargılanmadan asılamayacağını söylemesi ve aguirre nin de \'\'tamam o zaman yargıladıktan sonra asarız\'\' demesi çok dikkate değer.buna rağmen kral ursua nın asılmamasına karar veriyor.fakat zaman ilerledikçe bakıyorsunuzki o adaletli kral olmuş bir bencil sadece yiyen içen sıçan biradam.halka sayı ile mısır taneleri dağıtılırken kralın masasnında balıktan her türlü meyveye kadar mevcut.burada da insanoğlunun ilkel bir ruha sahip olduğunu çok iyi işlemiş. filmin çekimi sırasında herzog ve kinski boğaz boğaza birbirlerine girmişlerdir.her ikisi de çok ünlü ve bir o kadar da kaprisli.benim dediğim şekilde olacak anafikirli bir sidik yarışı. çok güzel doğa sahneleri ve kasvetli çekimlerle büyüleyici bir yapımdı.