Hesabım
    Yurttaş Kane
    Ortalama puan
    4,3
    326 Puanlama
    Yurttaş Kane hakkında görüşlerin ?

    73 Kullanıcı yorumları

    5
    23 Eleştiri
    4
    28 Eleştiri
    3
    8 Eleştiri
    2
    11 Eleştiri
    1
    3 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Mustafa Savran
    Mustafa Savran

    9 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    9 Ekim 2022 tarihinde eklendi
    Ben film çok beğendim.Eğer sinemayı seviyorsanız izleyin.Fakat boş aksiyoncusanız tavsiye etmem.Puan 10/10
    Cinemain
    Cinemain

    Takipçi 32 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    4 Haziran 2020 tarihinde eklendi
    Başarılı bir yapım. Tavsiye ediyorum. Ama çok daha iyileri yapılabilir. Onları bekliyorum. Umarım bir an evvel hakiki sinemacılar işe koyulur da sinemanın varoluş gayesi yerine gelir.
    Cem Türk
    Cem Türk

    1 değerlendirme Takip Et!

    3,5
    16 Mayıs 2020 tarihinde eklendi
    Güzel Bir Filmdir ama malesef günümüz gençliği bu ve buna benzer filmlerin varlığını bile bilmiyor, gerek yapım yılı gerekse içinde bulunulan şartlara göre , gerek senaryo gerekse oyuncular açısından , çok güzel Bir Filmdir.
    Selcen E.
    Selcen E.

    35 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    22 Temmuz 2019 tarihinde eklendi
    sinema olarak bir başyapıt, analitik yorumları ile narsistik kişilik özelliklerini ilmek ilmek işleyen mutlaka izlenmesi gerken b,r film
    Vokal S
    Vokal S

    40 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    24 Şubat 2019 tarihinde eklendi
    Sinema görselliği açısından dönemine yenilikler getirmesi sinema severler açısından önemli bir mihenk taşı olsa da yalın, sadece seyir zevki isteyenler açısından son derece durağan akıcı olmayan sıkıcı bir film...
    Amir Han
    Amir Han

    Takipçi 452 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    2 Mart 2017 tarihinde eklendi
    Amerika'nın dahi çocuğu Orson Welles henüz 25 yaşında yönetmenliğini, senaristliğini, oyunculuğunu ve yapımcılığını üstlendiği ilk uzun metrajlı filminde zamanın teknolojisi ile harika bir iş çıkarmış. Popüler kültürle beslenmiş milenyum çağı insanımızın algılayamayacağı türden bir yapım olduğu için herkesimin beğenisini cezbedemeyeceği aşikar olan bu filmi klasik film severlere ve Radyo-Televizyon bölümü okuyanlara tavsiye ederim. Filme gelirsek kısaca konusu; C.F. Kane(Orson Welles) küçük yaşta ailesinin(özellikle annesinin) daha iyi bir yaşam sürmesi için taşradan şehire gönderilir. Bu gönderilme annesinin değersiz bir arazisinden altın çıkması ve bir bankanın çocuğu himaye etmesi ile olur. Hayatından annesinden başka kimsesi olmayan küçük Kane uşaklar ve yardımcıları ile yaşar. 25 yaşına geldiğinde banka ile olan sözleşme gereği tüm şirketleri devralır. Ama Kane ilginç bir şekilde sadece bir gazete şirketini alır. Film zamanın medya tröstü Hearst adında bir işadamını konu aldığından çeşitli engellemeler ile karşı karşıya kalır. Hatta Hearst filmin yapımcısı RKO firmasına tüm prodüksiyon giderlerini karşılama sözü ile filmin gösterime girmemesini dahi teklif eder. Doğruyu söyleyenin 9 köyden kovulması misali Orson Welles tehlikeli görülüp Hollywood tarafından neredeyse aforoz edilir. Orson Welles Avrupa'ya gidip film kariyerine orada devam eder. Film hemen hemen Mercury amatör tiyatro grubu tarafından oynanmıştır. O devrin ilkleri bu filmde toplanmıştır. Makyaj ve sinema teknikleri gibi. Film ana kritik öğesi "Rosebud" dır. Film Kane yatak döşeğinde ölürken son sözü olan bu kelime ile başlar. Filmin sonuna kadar bu kelimenin ne anlama geldiği sorgulanır. İzleyince anlayacaksınız. İyi seyirler.
    DthepYEK
    DthepYEK

    Takipçi 233 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    19 Aralık 2015 tarihinde eklendi
    Bu filmi çok büyük bir kesim beğenmiş, çok büyük bir kısım hayran kalmış. Bir çoğu en iyi filmlerden biri demiş. Bir çoğu en iyisi demiş. Bir çok sitede puanı yüksek ve eleştirileri hep iyi. Bazı sitelerde tüm zamanların en iyi filmleri listesinde başları çekiyor. Açıkçası bu kadar olumlu yorumdan sonra kendimden biraz şüphe ettim ben. Acaba bende bir sıkıntı mı var. Filmimi anlayamadım acaba diye. Ama sonra yorumlara ve filmin açıklamalarına baktım. Gayette anlamışım, sıkıntı yok yani. Bu bakımdan bakınca bu filmin bu kadar göklere çıkarılmasına bir anlam veremedim. Sanırım veremeyeceğim de. Benim siyah-beyaz filmlere karşı hiçbir ön yargım yok. Oldukça beğenirim ve bir çok film izlemişimdir ama herkes beğendi diye benimde beğeneceğim anlamına gelmez. Ben öyle çok beğenmedim bu filmi.

    Tamam bakıldığında hikayesi ve verdiği mesajlar ile çok önemli, ders çıkarılabilecek şeyler var. Mesela medyanın toplum üzerindeki gücünü oldukça iyi anlatmışlar. Arada geçen aşk hikayesi, çocukluğa özlem duyguları. Bir çok güzel mesaj var. Teknolojik olarak gayet başarılı, hele ki yılına göre. Başlarda ki seslendirme şeklindeki anlatımı çok başarılı. Belki dönemi için en iyilerden biri de olabilir. Ama ben bu filme tüm zamanların en iyi filmlerinden biri desem bu söylediğime kendim bile inanmam. Kimse kusura bakmasın. Ortalamanın biraz üzerinde bir film. Ama o kadar. İyi seyirler... 7.6/10
    Evren I.
    Evren I.

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    3 Ağustos 2015 tarihinde eklendi
    İyi bir film ama sinema tarihinin ya da yüzyılın en iyi filmi kesinlikle değil. 2 gün öncesinde high noon (1952) izledim bundan daha güzeldi. İlk 100 ü izlemeye devam ediyorum. Ayrıca Arka Pencere (1954) de bundan daha iyiydi.
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    13 Kasım 2014 tarihinde eklendi
    BİR KİLOMETRE TAŞI
    orson Welles film dünyasına Citizen Kane filmi ile girmiş ve film büyük sansasyon yaratmış ve sinema tarihini etkilemiş ve değiştirmişti. Sonrasında ise Hollywood'dan aforoz edilmesine neden oldu. Filmin yorumunu okuduğunuzda, filmi yeniden daha dikkatli seyretmek isteyecek olabilirsiniz. Belki de hepimizin bir Xanadu'su ve Rosebud'ı var olabilir. Sizinki hangisi? Seneler ve seneler önceydi. Karanlık bir gecede tel örgü üzerinde yazan bir yazı ve pencereden dışarı sızan ışıkla, başlıyor ve 1941 yılında Citizen Kane filmi gösterime giriyordu. Sinema tarihinin hala en önemli filmlerinden biri sayılan film, hem sinema tarihinin gidişatını ve hem de Orson Welles'in kaderini değiştirecekti. Tel örgü üzerinde yazan “No Trespassing” yazısı ile başlayan film yayını sonrasında, Hollywood'da Orson Welles'e “No Trespassing” diyecekti. Bu belki de Hollywood'un sermay ile ilk bütünleşmesi sayılabilir, hem de bir kişiye karşı. Hem simgesel ve hem de sosyal açıdan önemli olan bu filmde, çok önemli bilgileri aktardığının kendisi de farkında değildi, Orson Welles'in. Mercury Productions adı gösterilen filmin başında oynayanları görmüyoruz. Bu gün film sonun da akan isimlerin başlangıcı da Citizen Kane filmi sayılabilir. Film Charles Foster Kane'in ölüm sahnesinden hemen sonra ağzından dökülen son kelime olan “Rosebud” ile başlar. Charles Forster Kane kimdir, Rosebud ne anlama gelmektedir? Bu açıklanmaya çalışılır. Charles Forster Kane'in hayatını anlatılır ama film boyunca Rosebud kelimesinin ne olduğu araştırılır ve bulunamaz, ama seyirciler bunun ne olduğunu farkeder. Ölümünün Amerika'da uyandırdığı yankı, gazetelerde ve radyolarda yayınlanır. Xanadu şatosu içinde herşey vardır. Hayvanat bahçesi,, heykeller, resimler, antikalar, Yurttaş Kane hepsini, gezdiği gördüğü heryerden toplamıştır. Kubilay Khan'dan daha fazla para harcanmıştır Xanadu'ya, ama nedeni bilinmez. Neden bunları yapmıştır. Herşey Rosebud'da gizlendiği düşünülmektedir. Annesine pansiyonunda kalan bir madencinin kendisine verdiği işletme ruhsatını, bankaya verip, oğlunun eğitim görmesini sağlar, banka Charles Foster Kane'in eğitimini üstlenir ve 25 yaşından sonra da o güne kadar elde edilen geliri kendisine aktaracaktır. 25 yaşına geldiğinde kendisi dünyanın en zengin insanlarından biridir ama basın sektöründe yer almak ister. Sansasyonel gazeteceliğin ilk başlangıcı da sayılabilir, bu sektörde yer alması. Basın imparatorluğu kurar. Bu filmi seyredenler, filmin Amerikan Medya devi Herarst Corporation'ın sahibi Randolph Hearst'un hayatı olduğunu düşünürler. İşte bu düşünce Orson Welles'in Hollywood'dan aforoz edilmesinin nedenlerinden ilkidir. Herşeye sahip ve güçlü olmak isteyen Kane,güçlü insanlarla, dünya liderleri ile görüşür, başkanın yeğeni ile evlenir. Evlilikleri kısa bir süre sonra açmaza girer. . Bir gün bir arabanın çamur sıçratmasından sonra tanıştığı şarkıcı olmak isteyen kadın ile tanışır ve evliyken birlikte olur. Kadın yalnız ve çaresizdir. Seçimlere iki gün kala basına yansıyan bu ilişki yüzünden aday olduğu ve seçilmesinin garanti gibi görüldüğü bir anda, başkan seçilemez. Eşinden ayrılır ve eşi ve çocuğu bir trafik kazasında ölür. Tek amacı birlikte olduğu kadını opera sanatçısı yapmaktır ve onun için Chicağo'da bir opera binası yaptırır. Ancak birlikte olduğu kadın da kendisini terkeder, yalnız yaşadıkları devasa Xanadu şatosunda. Arkasından binlerce toplanmış eser bırakarak ve Rosebud diyerek tek başına ölür. Ölümü tıpkı Papa seçildikten sonra yakılan ocaktan tüten dumanla anlatılır. Toplanmış binlerce eşya simgesel olarak New York'u ve gökdelenlerini anlatmaktadır aslında. Görsel olarak çekimler muhteşemdir. Şömine sahnesi, arkadaşlarla piknik sahnesi, seçimi kaybettiğinde duygularını ifade sahnesi hepsi film tarihi içinde yerini almıştır. Karısının opera performanıs hakkında arkadaşı adına yazdığı sahneler ve daha bir çoğu. Ancak Yurttaş Kane bunları neden yapmıştır. Sosyalistler tarafından faşışt, liberaller tarafından komünist olarak görülen bu kişi bunları neden yapmıştır. Neden bu kadar eseri toplamış, neden basın sektöründe yer almış, neden Xanadu şatosunu ve Chicago opera binasını yaptırmıştır. Bunun cevabı aslında filmin yönetmeni ve oyuncusu olan Orson Welles'in oynadığı Charles Foster Kane'in çocukluğunda yatmaktadır. Evinden alınmadan önceki ve alınırken söylediği sözler, birçok soruyu cevaplamaktadır. Evinden alınmadan önce kızağı ile tek başına oynayan çocuk Charles, hayali arkadaşları ile oynamaktadır, dikkatli olarak bakıldığında. Yalnızdır ama hayali arkadaşları vardır. Annesi ile birlikte yaşarken duyduğu arkadaş eksikliğinin göstergesidir, bu sahneler. Hayali arkadaşları yaratabilmek için yalnız olmak gerekir. Yalnızlık bu kadar derin yaşanırken, onun annesinden alınıp koparılması daha derin bir yalnızlığa yol açacaktır. En samimi arkadaşı bile onun kendisi ile arkadaş olamayacağını anlayacaktır, sonunda. Annesinin “seni götürecekler ve artık şehirde yaşayacaksın” cümlesi üzerine “Sen gelmeyecek misin? Anne” cümlesi herşeyi anlatmaktadır. Evinde de yalnız olan çocuk, oradan da koparılarak daha yalnız hale gelmektedir. Bu derin yalnızlık onda herşeye ve kaybetmeyeceği herşeye sahip olma ihtiyacı doğuracaktır. Güç isteyecek ve gücü bulmaya çalışacaktır. Ancak hissettiği yalnızlıktan dolayı kendisine benzeyen “yalnız” insanlarla duygusal birliktelik yaşayacaktır. Yolda karşılaştığı, sonra sevgilisi ve daha sonra da eşi olan kadın da derin bir yalnızlık yaşamaktadır. Çevresinde varolan bütün otoriteler ile savaşır ve bu savaş ona sonunda seçimi kaybettirir. Filmin sonunda ise Rosebud'ın ne olduğu anlaşılır, kendisinin evinden alındığı sırada oynadığı kızağın üzerinde yazan yazıdır Rosebud. Karlı küre elinden düşerken söylediği Rosebud kelimesi aslında çocukluğunu aradığını göstermektedir. O kızağı annesinin vefatından sonra hayatının sonuna kadar saklamış olması da ilginçtir. Hep çocukluğundaki annesi birlikte iken aradığı yalnızlığı aramış ama bulamamıştır. Rosebud kelimesinin argodaki anlamı ise Orson Welles'in Hollywood tarafından aforoz edilmesinin ikinci nedenidir. Rosebud (gül tomurcuğu) argoda klitoris için ve anüs için kullanılmaktadır. Randolph Hearst'ün hayatının anlatıldığı düşünülen byu filmede, karısı ile söylenmiş bir ifade olarak algılanır ve aforoz edilir. Bu aforoz ediliş onun hayatı boyunca, filmde anlattığına benzer bir yalnızlığı yaşamasını sağlayan bir nedendir de, aynı zamanda. Fim farkında olmadan benzer bir yalnızlığı yaşamasını da sağlamıştır. Bu filmde bugün uyguladığımız Zihinsel Detoks programına ait önemli veriler bulunmaktadır. Tabii Orson Welles'de bunu anlattığının farkında olmasa gerektir. Çocuk yaşlarda yaşanan olaylar ve tecrübeler kişinin hayatını çok derin şekilde etkilemektedir. Bu gün gördüğümüz çoğu “önemli” sayılan insanın çocukluğunda yaşadığı derin yalnızlık duygusu ve aileden koparılmışlık, ya da çocuklukta yaşanan derin darbeler ve kayıplar olduğunu küçük bir inceleme yapılsa kolaylıkla görebiliriz. Böylece farkında olmadan kendisini yalnız ve kaybolmuş hisseden çocuk, ileri yaşlarında kaybolmamak için “görünür” hale gelmeye çalışacaktır. Buna çok sayıda basın sektöründe yer alan sahip ve yazarları, sanatçıları, ressamları ve yazarları örnek gösterebiliriz. Burada yatılı okumak kavramının da bu yalnızlığı derinleştirdiğini, okula kaydolunan ilk günde kaybolma duygusunun yaşandığını, bu duygudan dolayı görünür olma ihtiyacı ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Kaybolmamak için hep görünür olmak tek strateji olarak hayatı yönetecektir, bu duyguyu yaşayan çocuklarda. Güçlü ve görünür olmak isteyen ve iz bırakmaya çalışırken hapse atılan, uyuşturucu kullanan ve hiç düşünmedikleri şekilde kaybolan çok kişi var. Tabii aynı şekilde görünür olmaya devam edebilmek için, kendi doğrularından ödün veren çok sayıda gazeteci ve yazardan da bahsetmeden olmaz. Bu anlamda Yurttaş Kane filmi bugün yaşadığımız dünyada da bir çok şeyin değişmediğini gösteriyor. Film bu yorumlar açısından yeniden ve yeniden izlenmeli ve kişi yaptığı şeyleri geçmiş tecrübelerinin etkisi ile mi? Yoksa kendisi istediği için mi yapıyor? Bunun farkına varmalı. Değişim ancak bundan sonra kişinin kendi kararı ile yaşanabilecektir. İlk yaptığı filmle sinema tarihine geçen Orson Welles “I know what it is to be young” şarkısındaki, “ There'll be someone sharing the time with you” diyerek yalnız olmaya devam ettiğini de ifade etmektedir, ölmeden önce söylediği bu şarkıda. Sizin Xanadu'nuz, ve yalnızlığınızın nedenleri hangi tecrübeleriniz olabilir. Bir düşünün.
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.458 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    10 Kasım 2014 tarihinde eklendi
    dünya sinemasına teknik açıdan birçok yenilik getirmiş olabilir ama seyir açısından kesinlikle sıkıcı 5/10
    jamesbond-2
    jamesbond-2

    Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    27 Ekim 2014 tarihinde eklendi
    Yapıldığı yıl esas alınarak değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum çünkü o yıla göre hiç denenmemiş teknikleri sinemaya sokması açısından önemli bir yapım citizen kane mesela alan derinliği olsun,ileri makyaj teknikleri bunların hepsi 1941 yılında bir çığır niteliğindeydi tekniğini bir kenara bırakırsak hareketsiz,monoton bir film olduğunu düşünüyorum belki de sinema tarihinin en iyi filmi kategorisini girmesinde getirdiği yenilikler var ki bence çok daha iyi filmler var sinema tarihinde
    kemerlee
    kemerlee

    Takipçi 693 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    8 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Sinema tarihinin en fazla abartılan yönetmeni Orson Wellesin sözde başyapıtı Yurttaş Kane(zamanı için başyapıt olabilir) ilk dakikasından itibaren insanın içini sıkan hatta boğan anlatım kalitesi yerlerde olan oyuncu performansları çok abartılı hatta kötü olan zar zor bitirdiğim bir film.
    gigildak
    gigildak

    Takipçi 11 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    11 Haziran 2011 tarihinde eklendi
    izlediğim en iyi filmlerden bir tanesiydi .insanın bazı şeyleri kabullenmemesini kendine yedirememesini konu almış aslında her insanda vardır bir kane tarafı ama bunu izledikten sonra farkedeceksiniz 10/10
    throughout
    throughout

    Takipçi 367 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    4 Nisan 2011 tarihinde eklendi
    Bu filme kadar k kullanm tavandan olduu iin sahnelerde st ksmlar grnmezmi.. bu filmle birlikte yandan k kullanmna geilmi ve bu nedenle tabiki ok anlaml bir film yurtta kane.. ama tek anlam bu bence.. bu zellii dnda kt bir film.. aslnda konu ilgi ekici ama ynetmenin konuyu ileyii iyi deil.. hi etkilenmedim ve zaman zaman ok skldm.. 3/10
    suadiyekartali
    suadiyekartali

    Takipçi 357 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    8 Şubat 2011 tarihinde eklendi
    Charles Foster Kane, herşeye sahip değildi geçmişinden gelen büyük bir eksikliği vardı bu da Rosebud ta gizliydi...
    Güzel bir filmdi ancak bir baş yapıt olma özelliği göstermiyor bana göre...
    10/8.5
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top