Hesabım
    Üç Renk: Beyaz
    Ortalama puan
    4,2
    181 Puanlama
    Üç Renk: Beyaz hakkında görüşlerin ?

    16 Kullanıcı yorumları

    5
    2 Eleştiri
    4
    9 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 561 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    28 Şubat 2021 tarihinde eklendi
    Beklentilerimi karşılıyamadı açıkçası.
    Tuncay E.
    Tuncay E.

    1 değerlendirme Takip Et!

    3,5
    11 Temmuz 2015 tarihinde eklendi
    Bir onceki filmde oldugu gibi fazlasiyla bilinc alti mesajlari var,surekli beyaz ve esitlik islenmis ama gün gibi ortada degil takdir edersiniz ki yonetmenin sanat anlayisi bu ve bence gayet basarili... Sadece esitlik uzerine degil yeniden dogus uzerine de kullanmis beyazi ; beyaz guvercin ile yeni bir sayfa baslatmis bas rolun hayatinda. Bircok sosyolojik ve siyasal mesaj icerigi de var tabii. Sosyalizmin yerini kapitalist, serbest piyasa ekonomisine birakmasi, esitlikten ziyade adalet kavramimizi sorgulatiyor bize bir anda.
    gogola
    gogola

    Takipçi 176 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    1 Şubat 2011 tarihinde eklendi
    Serinin en akıcı ve sürükleyici olan filmi. Senaryo gerçekten güzel ve şaşırtıcı, beyazı kırmızı kadar vurgulamıyor ama kırmızıdan iyi. 6 puan
    dolunay946
    dolunay946

    Takipçi 106 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    3 Kasım 2009 tarihinde eklendi
    Üç Renk: BeyazYönetmen: Krzysztof KieslovwskiÜçlemenin ?eşitlik? kavramı üzerine kurulu ikinci halkası Beyaz? Polonya asıllı Karol (Zbigniew Zamachowski) ve fransız Dominique'in (Julie Delpy) boşanma davalarıyla başlar film. İkiside kuaför olan çift bir kuaförlük yarışmasında tanışmıştır, başlarda herşey seyrinde ilerlerken Karol'un kendi topraklarından ayrılıp eşiyle Fransa'ya yerleşmesiyle iktidarsızlık sorunu baş göstermiş ve beyaz tenli güzelimiz bu sorun üzerine boşanma davası açmıştır. (Yönetmen burada, Karol'un iktidarsızlığıyla aslında Polonya'nın Batı Avrupa üzerindeki iktidarsızlığına vurgu yapmış) Dilini bilmediği bir ülkenin mahkemesinde kendini savunamayan Karol hakime, aslında herkese ilk soruyu sorar: ?Eşitlik nerede?? (filme ruh veren ?eşitlik? kavramının geçtiği ilk sahnedir.) Karol, davadan sonra yabancı bir ülkede beş parasız kalır, kendi ülkesine gidecek kadar bile parası yoktur. Dominique çoktan bi valize doldurduğu eşyalarını oraya bırakıp gitmiş ve yalnız bırakmıştır onu.(Dominique karakterine hayat veren Delpy, acımasız tawırlarıyla nefret edilesi güzellikte bir performans sergilemiş) Geçimini kazandığı tarağıyla metro istasyonunda kendi ükesine ait şarkıları çalarken Nikolaj'la tanışır, Nikolaj'da Polonya asıllıdır ve ülkeye girişine yardım eder Karol'un. Filmin buradan sonrası adeta kendi topraklarında can bulmaya çalışan,yeniden filizlenen ve zamanla bambaşka birine dönüşen Karol'un hikayesi'Ne mi yapar Karol? Yıkılan sosyalist rejimden sonra Polonya'yı etkisi altına alan kapitalist rejimin kollarına bırakır kendini. Serbest Pazar ekonomisiyle kısa yoldan zengin olmak çok kolaydır, birilerinin sırtına basıp zirveye tırmanmak olağandır? Bu olağanlıktan yararlanmaksa Karol'un en doğal hakkıdır,hele ki yaşadıklarından sonra. Eski eşine karşı aşk ve intikam ateşiyle yanmakta olan Karol çok sinsi bir plan hazırlar. Bakalım eşinin ülkesinde düştüğü duruma eski eşini düşürebilecek midir ?Küçük bir adamın bu dünyada varolduğunu ispatlama çabası aslında film? Yönetmen eşitlik kavramını ?eşitsizlik? temasını gözümüze sokarcasına işleyerek anlatmış bizlere. Eşlerin eşitsizliğinden toplumların eşitsizliğine oradan ülkelerin eşitsizliğine geçiş yapmış usulca? beyazın saflığını anlamak için siyahın dibine vurmak gerekir bazen. Yönetmen de tam olarak bunu yapmış işte. Eşitsizlikle başlayıp karanlıkta kalan hayatlarla biten bir film; Beyaz?
    sari_23
    sari_23

    Takipçi 174 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    30 Temmuz 2009 tarihinde eklendi
    Karol Karol...Son sahneside ağlamamak mümkün mü ?
    er-u-han
    er-u-han

    Takipçi 112 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    17 Temmuz 2009 tarihinde eklendi
    Kieslowski gerçekten bir sinema ustası...Filmlerinde sinemanın bir sanat dalı olduğunu kesin bir anlatımla belirtiyor.Beyaz filmi gerçekten de usta işi bir yapım oyunculuklar,atmosfer,Fransa ve Polonya manzaralarındaki Kieslowski yorumu ve Kieslowski kamerası...Üçlemeyi seyredince keşke hayatta olsaydı da daha bir çok filmini görebilseydim diyorum...Üç renk serisini mutlaka görün...
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    21 Haziran 2009 tarihinde eklendi
    çok büyük bir yaratıcılık ve zeka ürünü,kieslowskinin sinemaya bakış açısının kalitesini ve siyasi yönü ağır basan toplumsal fikirlerini harmanlayan kısa bir film.renk üçlemesinin eşitlik kolu,hemen izleyiveriyorsunuz,oyuncular çok başarılı,kesinlikle bu üçlemeyi samimiyetle öneriyorum,sinema tarihinin şimdiden klasikleri arasına girmiş eserler çıkarttı kieslowski.hemen hemen her sahnesinden derin anlamlar ve yorumlar çıkartılabilir.örneğin blancın sonunda intikam almanın imkansızlığı düşüncesi yatıyor ki,sadece son beş dakika hakkında saatlerce analiz yapılabilir.gerçek sinema sanatı da budur zaten.
    egeyard
    egeyard

    14 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    24 Aralık 2008 tarihinde eklendi
    filmi geçtiğimiz günlerde izledim ve çok beğendim. ilişkileri kötüye giden bir çiftin hikayesini anlatmakta olan bu filmde özellikle kıskançlıklar çok güzel anlatılmış mükemmel bi zamanlama , dinle ve daha bir sürü sahne olmak üzere... ayrıca filmin başrol oyuncuları çok güzel bir performans sergilemişler. benim garibime giden hiç görmediğim içindir belki de , metronun kapıları kapandıktan sora insanların ellerinde içkilerle metroda sabahladıklarıdır. çok ilginç bi durum burda yoktur heralde. fransa ve polonyayı ise gene şiir gibi anlatmış usta yönetmen. bir de sevdiği kadına ulaşma çabasında olan bir adamın , ulaşabilmek için türlü işlere girmesini konu edinmiş ve son sahne gerçekten hüzünlendiriyor insanı. çok beğendim bu filmi de. 10 üzerinden 9 veriyorum.
    hero47
    hero47

    Takipçi 35 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    7 Ekim 2008 tarihinde eklendi
    Uclemenin en neseli,en izlenebilir olani diyebiliriz...Adamin oyunclugu takdire deger,intikam icin denedigi yolsa hayli ilginc. Anlamlar guzel oturtulmus: madeni para,hapishane, birbirlerine olan ustunlukler... Anladigim kadariyla Beyaz rengini de gelinlik de kullanmis ve yakismis ama birkac metafor daha beklerdim
    prospero82
    prospero82

    77 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    11 Ocak 2008 tarihinde eklendi
    beyaz kanımca üçlemenin en gerçekçi ve ayakları yere basan filmi. para ve iktidarsızlık gibi görece daha somut sorunlara eğildiğinden ve sürprizler, rastlantılar daha az yer aldığından böyle bir tarafı var.
    MojoRising
    MojoRising

    Takipçi 380 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    6 Ekim 2007 tarihinde eklendi
    Genelde ''Üç Renk'' serisinin tamamını izleyenler serinin en zayıf halkası olarak bu filmi görürler. Sanırım ilk filmdeki dramatik yoğunluk ve üçüncü filmdeki yalnızlık ve baskın melankoli havası sinemasal olarak daha çekici gelir izleyiciye. Bu filmdeki kara mizah ve komedi unsurunu serinin ruhuna pek yakıştıramazlar herhalde. Belki bu konuda haklılardır. Belki ''Üç Renk: Beyaz'' serinin geri kalan filmleriyle bir kimya sorunu yaşıyordur. Ama filmi tek başına ele aldığınız zaman ortaya çıkan şey gerçektende çok iyi.Kara mizah türü genelde çok denenen ama ortaya çıkan filmlerin çoğunda da pek başarılı olamayan bir alt türdür. Bu film bunu kırabilen nadir filmlerden. Hem gerçekten zekice hemde inanılmaz hüzünlü ve dokunaklı. İzleyeli 8 küsür yıl olmasına rağmen filmi hala unutamadım. Serinin diğer filmlerini de sevmekle birlikte benim için serinin en güzel filmi bu filmdir. Belki diğerlerinin dramatik tonuna yaklaşamıyor ama film kendi başına oldukça başarılı ve izleyene sinemasal anlamda büyük keyif veriyor. Aramızdan 1996 yılında ayrılmış büyük üstad Kieslowski'ye büyük saygılarla bu başarılı filmi herkese tavsiye ediyorum.
    wolkiwolki
    wolkiwolki

    Takipçi 454 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    7 Ağustos 2007 tarihinde eklendi
    Üç Renk üçlemesinin ikinci ve en beğendiğim filmi.İlkinden, yani Mavi’den, çok daha başarılı, sürükleyici ve de 'izlenesi' bir film.Film otoriteleri üçlemenin en zayıf halkası olarak görseler de bana göre tam tersi, en güçlü halka Beyaz...Karısı tarafından terkedilen bir adam olan Karol’un (Zbigniew Zamachowski), eski karısı Dominique’yi (Julie Delpy) tekrar kazanmaya çalışmasını anlatıyor film...Üçlemenin diğer filmleri gibi, arşivde bulunması ve en az bir kez izlenmesi gereken bir film Beyaz...
    holocaust232354
    holocaust232354

    Takipçi 34 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    23 Haziran 2007 tarihinde eklendi
    çok güsel bi filmdi bu kadar geç izlediğim için çok pişmanım mutlaka izlenmesi gereken bi film
    dilex86
    dilex86

    Takipçi 16 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    17 Haziran 2007 tarihinde eklendi
    bu filmi izlemek için çok geç kaldığımı farkettim ve itiraf etmeliyim eğer bu siteye üye olmasaydım haberim bile olmazdı bu üçlemeden..hayatın gerçekliğini anlatan kadının bu kadar anlayışsız (yani istisnayi durumlarda) erkeğin bu kadar gönülden sevmesinin en çarpıcı hikayesi.. son sahnedeki adamın derine işleyen o bakışları hele birkez daha izlemeye değer..
    moi-ibo
    moi-ibo

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    25 Şubat 2007 tarihinde eklendi
    ben beyazı maviden sonra izledim ve düşünüyorum ki vermek istediği mesajı izleyenleri filme daha çok bağlayarak veriyor
    polonyalı adamın doğallığını çok sevdim kadın bilinen güzellerden biri bence belki biraz daha masum bir tipi var
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top