Hesabım
    Üç Renk: Mavi
    Ortalama puan
    4,3
    243 Puanlama
    Üç Renk: Mavi hakkında görüşlerin ?

    41 Kullanıcı yorumları

    5
    14 Eleştiri
    4
    19 Eleştiri
    3
    3 Eleştiri
    2
    5 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    ihate-clowns
    ihate-clowns

    Takipçi 49 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    14 Ocak 2007 tarihinde eklendi
    "Mavi" rengin yarattığı o mesafeli soğukluk duygularla örülen resimler tek kelimeyle mükemmeldir.

    Ayrıca sahnelerin kurgulanması konusunda da büyük bir titizlik arz eden çalışmasıyla karşımıza çıkan Kieslowski,açılışta yer alan trafik kazasının yakın planlara ağırlık veren sert stilinden ,bir kelebeğin kozasından çıkışları anımsatan final bölümüne dek,Julie nin zaman zaman maviden siyaha doğru ekran kararmalarına yol açacak unutma çabaları içeriisnde mavinin her tonu ile birbirine bağlanmış sahne efectleri ile filmin renginin ve doğadaki ne çok mavi ışığın var olduğunu bi keşfe çıkmamıza sebebiyet veriyor bir nevi.

    Zbigniew Preisner imzalı müzik,sadece fonda yer alan bir besleyici öğe olmaktan çok adeta film ile bütünleşmiş durumda ve filmin en önemli kahramanlığına soyunmuş konumdadır.Julie'nin geçmişi ile arasında kalan en önemli bağ idi bu yarım kalan beste..Onu her ne kadar mavi lambayı atmadığı için unutamıyordu diye yargılasak da onun kulağındaki müziği dahi öldüremez hayatından çıkaramazdık bu da geçmişin ne kadar içimizde ve özellikle bunu müzik yoluyla yaşadığımızda daha da unutulmaz kılan bi baş öğe olduğunu anlamamıza yardımcı olur.Nasıl ki kendi hayatlarımızda bir "insanı" "olayı" "durumu" anmamıza sebebiyet veren bir ezgi var ise veya bi ezgiyi ilk dinlediğimizdeki haleti ruhiye içerisine girebiliyorsak bunu bir kez daha hatırlamak sanırım bu filmdeki müziğin önemi üzerine daha fazla durmamızı gerektirmez.
    izleidkten sonra müziklerni indirin,dönsün bikaç kere media playerınızda..ama filmden geriye
    "sadece" müzik kalmasına izin vermeyin.10/10
    hilaltugcfl
    hilaltugcfl

    23 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    22 Ekim 2006 tarihinde eklendi
    bir yorumda denmişti ben de katılıyorum 100 dakikada anlatılacak ne var bu filmde? bir kaç poz alın ve de müziği dinleyin tmm.Sanki filmin tamamı çok uzun bir fragman ve bu filmin gerçekten fragmanın izleseydim sanırım gitmeye karar verirdim.Yani sahneler oyunculuk ve tabi ki özellikle müzik başarılı da nerde film? sanki biraz görüntüler yığını olmuş..Ben pek beğenmedim eğer içinizn ürpermesini istiyosanız da kilise müziklerinde ben hep böyle olurum.sadece klışe hollywood yapımlarına alışık olan bizler böyle müzikler de varmış dedirten 'yeni' bir film gördüğümüz için sevmiş olabiliriz.Vasat bir yapım 4/10
    yazarkafa
    yazarkafa

    Takipçi 56 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    4 Ekim 2006 tarihinde eklendi
    arkadaşlar ben bu filmin ilk onbeş dakşkasını sinema nedir sorusunun cevabı olarak görüyorum. Ancak Kieslowskinin başyapıtları dekaloglarıdır. Ne yapın edin bu on filmlik seriyi muhakkak izleyin. Bu üçlemeninde çok çok ötesinde
    kalpsiz
    kalpsiz

    Takipçi 252 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    7 Eylül 2006 tarihinde eklendi
    Böyle bir film izlemeyeli uzun oldu. Anlatılmak istenen kusursuz anlatılmış. İnsanın üzerinde etki bırakıyor izledikten sonra. Tüm iyi yanlarının yanında kötü yanlarından da bahsetmek lazım tabi, bazı sahneler gereğinden fazla uzatılmış diye düşünüyorum ve bu da izleyiciyi biraz sıkıntıya sürüklüyor gibi. Neyse ki; müziklerin olumlu yöndeki farklılığı bu sıkıntıyı yenmeme yardım etti. Saygılarımla...
    eakyol90
    eakyol90

    Takipçi 27 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    7 Eylül 2006 tarihinde eklendi
    bu arada aramızda kalsın juliette binoche aşık oldum bu filmden sonra.''hayal dünyasında yaşamak gerçekten hoş.'' demeyin.izleyin sizde göreceksiniz kaliteyi.
    narrator-2
    narrator-2

    Takipçi 20 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    27 Ocak 2006 tarihinde eklendi
    Mavi'yi ilk kez izledikten sonra 2-3 hafta film seyretmedim. Bende bıraktığı etki hiç eksilmesin istedim, uzun zaman. Yolda yürürken, merdivenleri çıkarken, yüzümü yıkarken, tren beklerken hep o melodi dolaştı beynimde.

    Hani suya daldıınızda bi uğultu olur kulaanızda. Suyu hissdeiyosunuzdur, ama sanki uyor da olabilirsiniz o an. Mavi'yi izlerken ben böyle hissederim. Film bittiinde ise sudan çıkmış gibi tüylerimin diken diken olduunu farkeder, normal ortamıma alışmaya çalışırım. Bilmiyorum, belki de filmde de buna benzer bi sahne olduundandır.
    e-dione
    e-dione

    Takipçi 113 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    12 Aralık 2005 tarihinde eklendi
    bir kadının gözünden anlatıldığını düşünen birçok insan var.ama bence bu filmin anlatıcısı ölen müzisyen gerisinde bıraktığı notalar.filmi o notalar yönetiyor adeta.
    ve filmde en çok beni etkileyen cümlelerden biri,ölen kocasının sevgilisinin"sana güvenebileceğimi söylemişti."demesiydi.
    fulke
    fulke

    34 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    9 Mart 2005 tarihinde eklendi
    üçlemenin en iyileri mavi ve beyaz, en karmaşık olanı ise kırmızı.3 filmde buram buram avrupa kokuyor belkide o yüzden bu kadar çok beğendim
    ben üçlemeyi, birbirlerine ince geçişler çok güzel, mavide juliette ve müzikler harika ,beyazdaki aşk harika, ve kırmızıda her şeyin sonuca bağlanması harika..
    zamazingo44
    zamazingo44

    48 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    23 Şubat 2005 tarihinde eklendi
    Bence üçlemenin en iyi filmi.Şiirsel bir anlatımı var.
    cream-2
    cream-2

    Takipçi 105 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    21 Ağustos 2004 tarihinde eklendi
    Filme ilk olumsuz yorumu yazan ben olacağım sanırım. Ama gerçekten olumlu olarak yazabileceğim pek bir şey bulamadım. Tabi renkler ve zevkler tartışılmaz ama bu filme de süper falan demek biraz zor. Süper denilebilecek tek yanı kamera kullanımı ve geçişler. Yönetmen gerçekten geçiş sahnelerinde şov yapmış. Ama aynı başarıyı filme yansıtamamış. Öncelikle çok durgun ilerliyor. İlla kavga dövüş olsun istemiyorum yanlış anlaşılmasın ama anlatımdaki akıcılıkla bu tarz filmleri daha izlenebilir hale getirebilirsiniz. Sanatsal film adı altında hiçbir şey anlatmayıp birkaç kamera oyununa süper film denilmez. İzleyiciyi sıkıp baymaya sanatsal film adı verilmeye başlandı. Nerede yaşıyorsunuz, Fransız İhtilali yıllarında mı, aydınlara mı film yapıyorsunuz. Tüm ?Üç Renk? serisine aynı yorumu yazıyorum. Blue'da Julliette Binoche'u çok beğendim, süper oynamış. Rouge'da filmin sonu olmasa harcadığım zamanın tümüne lanet edecektim. Ama güzel bir final yapılmış, başarılıydı. Kadının çöpünü çöpe atması da filmlere genel olarak bakarsak olumlu olarak bahsedebileceğimiz detaylar. Detaylara takılıp kalırsanız, filmleri bir bütün olarak göremezseniz sevebilirsiniz. Ama ben başarısız ve çok durgun buldum. Eğer buna ?Sanat Filmi? diyorsanız sevip alkışlamaya devam edin ne diyebilirim. Fransız sineması yine beni haklı çıkarttı, sanırım son Fransız filmimdi...Bleu: 4/10Rouge: 3/10
    bruceconrad
    bruceconrad

    Takipçi 349 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    5 Ekim 2003 tarihinde eklendi
    Hayatımda bu kadar üslubun dilin ön planda olduğu ve muhteşem olduğu bir film daha hatırlamıyorum... Estetik sahneler ve tadına doyumsuz bir yapıt... Filmde en ufak bir saniye bile sıkılmadım yada dikkatimi ilgimi kaybetmedim,, o görüntü yönetimi başka hiçbi filmde yok galiba....Juliete ne dyibilrimki haddimi aşar,, gerçektende bir juliette solosu....
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top