Hesabım
    Tetikçi
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Tetikçi

    <b>Tetikçi</b> İyi Ama <br>Hedefi Zor

    Yazar: Orkan Şancı

    Denzel Washington'ın Oscar kazandığı İlk Gün'deki yakın planları ve karakterlerine verdiği önemle dikkatimizi çeken Antoine Fuqua, belki o zaman öngördüğümüz gibi henüz çıtasını yükseltemedi. Ama yeteneği yerli yerinde, zira başlı başına bir klişe yumağı diyerek bir kenara atma kolaycılığına kaçabileceğimiz Tetikçi projesinden iyi bir film ortaya çıkarmış görünüyor.

    Onuru ve ülkesine olan sevgisiyle hareket eden bir tetikçiyi anlatan filmin başrolünde, Köstebek'te üç önemli oyuncuyu geçerek Oscar'a aday gösterilen Mark Wahlberg var. Bir zamanlar Marky Mark adıyla rap alemlerinde takılan oyuncu, kariyerindeki en pahalı filmlerden birinde aksiyon yıldızı olarak parlıyor. Bunu başaracak yeteneğe de sahip.

    Her ne kadar ödüllü bir romandan uyarlanmış olsa da, filmin senaryosu başından sonuna tipik bir Hollywood klişesi. Onura ve adalete inanan bir asker, ihanete uğradıktan sonra inzivaya çekilir. Daha sonra ülkesi sözkonusu olduğu için reddedemeyeceği bir görev teklif edilir ve yeniden silah kuşanır. Ne var ki işler yolunda gitmez ve bu kez kendi bildiği yollarla adaleti sağlaması gerekir. Araya çekici bir kadın konulur ve bunun kahramanızın zayıf karnı olduğu varsayılır. Birkaç güzel patlama sahnesi ve sonunda....

    Bu formülcülük o kadar can sıkıyor ki, arada karakterlerin ağzından dökülen ABD dış siyasetine yönelik zehir zemberek sözlerin vuruculuğu da zayıflıyor. ABD'nin yabancı bir ülkeye 'istikrar' getirmek için neler yaptığını hepimiz biliyoruz zaten. Oysa film, Savunma Bakanı Don Rumsfeld başta olmak üzere, Bush yönetimini kurşun yağmuruna tutuyor, ciddi ciddi harcıyor. Diğer yandan aşırı şematik yapı, işini iyi yaparak seyirciyi sürekli incitiyor.

    11 Eylül yalanlarına ilişkin kitaplar okuyan tetikçi Bob Lee Swagger'ın "ülkem için herşeyi yaparım" diyerek yeniden işbaşı yapması, bu sivri muhaliflik denemesini anlamsız kılıyor.

    Fuqua'nın böyle bir yapımdan, başından sonuna sıkılmadan izlenebilen bir film ortaya çıkarmasına ne demeli? Holywood'un tüm şematikliği bir yana, hep savunageldiğim bir konu yine karşımıza çıkıyor. Formül filmlerde bile kamera önü ve arkasındaki isimlerin işlerini ne kadar iyi yaptıklarından söz ediyorum. Sadece öykü anlatımıyla değil, en ufak roldeki adamın bile iyi oynaması, setlerin tasarımı, patlama sahnelerinin kurgulanışı, insan bedenine gerçekten de bir merminin saplandığını düşündürten efektler... Sanat biraz da teknik gerektirmez mi?

    Sinemada teknik ilerliyor, bütçeler de öyle. Rakamlar hızla yukarı tırmanıyor. Bir zamanlar efsanevi Terminator 2 için 60 milyon dolarlık film diye reklam yapılıyordu. Oysa bu rakam da artık gerilerde kaldı. Birkaç göz alıcı patlama sahnesi dışında çok pahalı bir film gibi durmayan Tetikçi'nin maliyeti bile tam 61 milyon dolar. Silahlı çatışma sahnelerini çekme konusunda hala nerede olduğumuzu hatırlayacak olursak (Bkz: Polis) konunun sadece bütçe değil, sinematografik beceri gerektirdiğini de vurgulamalıyız.

    Tetikçi, bir gün çok daha iyi filmler çekeceğini çoktan belli etmiş siyahi yönetmen Fuqua'nın kariyerinde sıradan bir nokta gibi duruyor; gelecekte daha da kötü görünecektir. Zira Fuqua'nın filmleri, çok iyi bir hocanın alt sıralardaki bir takımın başına geçerek onu ligde tutma hikayesine benzemeye başladı. Karakterlerine yine önem veriyor, araya 11 Eylül sonrası ABD sınırları içinde edilmiş en cesur repliklerden birkaçını serpiştiriyor, teknik maharet gerektiren sahneleri yine çok iyi çekiyor, arada o meşhur yakın plan çekimlerinden de faydalanıyor. Yine de, gerçek maharetini ortaya koyamadığını belli ediyor. Ya da bana öyle geliyor.

    Bu yazı, filme gidip gitmemekte kararsız olanlar için yazıldığına göre şöyle bitirelim. Mark Wahlberg'in sabit yüz ifadesine iki saat boyunca katlanmak istemiyor olabilirsiniz. Cehennem Silahı'nın sevimli polisi "Roger Murtaugh"Danny Glover'ı kötü adam rolünde görmek de çekici gelmeyebilir. Tetikçi oyunları seven, sniper tüfeklerle ilgilenen biri de değilsiniz belki. Ancak bazen filmlere yönetmeni için de gidilir. Tetikçi'de, tıpkı bir keskin nişancının 1 milden hedefini vurması gibi, keskin gözlü bir yönetmenin, zorluk düzeyi yüksek sahneleri ne kadar kolayca çektiğini gözlemleyebilirsiniz.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top