Edward nortonun yine kendine hayran bıraktığı filmlerinden biri. bu adam bi tane ya.. bu filmi beğenmeyen bi insan duygusuz olmalı bana göre . müzikleri de ayrı bi güzeldi..
açıkçası fazla begenmedim . edward ın oyunculuguna bir şey demiyorum ama edward için zaman kaybı olmuş . senaryo çok kısa tutulmuş kolera doğru düzgün gözler önüne serilmiyor . her şey bir an da olup bitiyor . fazla beğenmedim
aşk filmi olmaktan uzak bir konusu var bence hatta olmasa çok daha güzel olurmuş..binlerce insanın salgın hastalığın pençesinde olduğu gerçeği ve siyasi karışıklıklar daha iyi vurgulanabilirmiş..ama yine de güzel bir film edward norton ın dahil olduğu hiç bir film es geçilemez
Somerset Maugham’dan The Painted Veil!.. Duvak!.. Bir zamanlar Greta Garbo oynamıştı. Romanı okumadım, ama filme bayıldım.. Aşk, sevgi, öfke, kin, nefret, cinsellik, aldatma, aldatılma üzerine yığınla karmakarışık duygu gidip geliyor, iki insan arasında.. Ağırlık kadın ruhunda filmde.. Tanıdığım pek çok kadın, Naomi Watts’ta kendisinden bir parça bulacaktır. (Benim hayatımda aynen böyle biri oldu, mesela.) Edward Norton gibi erkeklerin sayısı az da olsa..Film, Çin devriminin ilk ışıklarının yandığı yıllarda geçiyor.. Zaman ilginç.. Seçilen mekân rüya kadar güzel.. Müzik deseniz, harika.. Norton her zamanki gibi olağanüstü. Bu film için Norton tarafından bizzat seçilen Watts da çok çok iyi.. Duvak’ı özellikle gençlerin görmeleri gerek.. Öğrenecekleri, tartışacakları çok şey var..
Özellikle çiftlerin izlemesi gereken bir film. Son yıllarda izlediğim romantik filmler arasında en iyisiydi. Özellikle günümüzde aşk olgusu yavaş yavaş gecelik ilişkilere kayarken, bir erkeğin gerçek aşkı için neler yapılabileceğini anlatan bir film.
filmin sürükleyici olmadığı bi gerçek ama norton ve watts birbirine o kadar yakışmışlar ve o kadar iyi oynuolarki görülesi bi film olmuş bence.. konu da hiç fena değil.. ama hareket arayanların sakınması lazım kesinlikle
Güzel anlatım.Şahsen bizi yansıttığını gördüm biraz.Demekki 20li yıllarda ingilizlerin kültür anlayışı da bizimkisi gibiymiş:)Klasik aldatılan erkek herşeyi kabullenir karısıyla mutlu mesut yaşar yada kadın sevgilisiyle mutlu modundansa; böyle laflarla iğnelenen,kaybeden ve sürekli göz yaşı döken bir kadın izlemek hoşuma gitti.Abartıdan uzak ve yok artık bu kadar da olmaz dedirtmeyecek bir film.(Gereksiz aksiyonlara girip yada duygu seline boğmamışlar) En beğendiğim replikse "seni zinayla suçluyorum, charlie .. ise sevgilin olmakla"(Y) ayrıyeten mekanlar da çok hoştu..
Nasıl bi film izleyeceğini az çok bilip gittikten sonra bu filmi beğenmemek çok zor. Oyunculuklar müthiş. Naomi Watts’ın sadece bakışları bile yetiyor. Hele Edward Norton ne kadar asil (hem rolü hem kendisi). Hasta olunacak bi adam. Sonuçta bi aşk filmi. Aksiyon değil. Mekanlar süper. Arka plan süper. Bence izleyin, özellikle sevgilinizle yada eşinizle izleyin.
yavas ilerleyen bir film..belki de sabah matinesine gittiğim için bilmiyorum..ama edward norton ve noami watts ikilisi cok guzel olmus..filmin hissettirdiği duygular cok onemlı ve ozeldi bence..izlenmeli...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.