Yer yer sıkıcı olmasına rağmen güzel bir aşk filmi.Aşk ve nefretin aslında ne kadar birbirine yakın olduğunu,büyük bir aşkın zamanla büyük bir nefrete dönüşse bile yeniden canlanabileceğini görüyorsununuz.Bunun yanında fim 1920 lerin Çin’inde yaşanan politik ve insancıl dramı gözler önüne seriyor.Katolik misyonerlerin oradaki halka yardım ederken ne istediğini, derebeylerinin,misyonerlerin,ingilizlerin ve kendi inançlarının Çin halkı üzererinde ki etkilerini gözler önüne seriyor film.Tabii yaşanan trajediye tezat muhteşem doğa güzelliklerinin eşliğinde..
belki sinemada izliyen seyirciyi sıkabilir evde televizyondan izleyin derim. çok güzel ve etkileyici bir film olmuş. özellikle edwart norton ve naomi watts müthiş uymuş birbirlerine. ders çıkartılabilcek bazı şeyler var senaryo itibarı ile. görüntü yönetimi ve kurgulama olarakta ayrıca övgüyü hakediyor bu övgüye müzikleride dahil edebilirim hatta.
Kesinlikle harika bir dönem filmiydi,rahatlıkla 10/10 verdim.Biraz geç de olsa "The Illusinoist"i yeni izlemiştim,peşi sıra bir başka başarılı Edward Norton filmi izlemek bana ayrı bir haz verdi:)Bir arkadaşımın yorumunu çok beğendim.(bunları bir bayan olarak söylüyorum ki).Hep kadınların intikamları dehşet verici olur diye bilirdim ama bu filmi izledikten sonra bu fikrim değişti!Karısını bu kadar sevipte karşılık bulamayan üstüne bir de aldatılan bir adamın neler yapabileceğini gördük.Filmin sonuyla ilgili ip ucu vermemek için daha fazla detaya girmek istemem:)Müzikler,manzara,senaryo,oyunculuk,kostümler herşey son derece başarılıydı,oscar adaylığı var mı yok mu bilmiyorum ama kesinlikle aday olduğu dalda ödül alması gereken bir yapım.Sanırım Golden Globe ödülü var,umarım devamı da gelir.Benim gibi dönem filmlerini yani genel tabiriyle "period dramaları" seven arkadaşlara izlemelerini şiddetle tavsiye edebileceğim bir film.Ayrıca yine benim gibi filmin müzikleri ile ilgilenen arkadaşlara tavsiyem filmin "www.imdb.com" daki "message board"unu veya "www.youtube.com"u ziyaret etmeleri.Fransızların meşhur bir çocuk şarkısı olan "A La Claire Fontaine"in Çinli şarkıcı "Shang Wen Jie" tarafından Çince-Fransızca yorumu da dinlemeye değer:)İyi seyirler dilerim!
Kesinlikle konusunu okumaksızın izlenildiğinde beklenilenin fazlasını veren film.Oyunculuklar için ne iyi ne kötü diyebileceğim fakat konunun ve işlenişin akabinde diyalogların çok farklı ve hoş olduğu tabanındaki harika konuyla bağdaştırılması ile de kendini sonuna kadar izleten başarılı bir film.8/10
Son derece vasat ve sıkıcı bir film maalesef. Edward Norton en sevdiğim ve beğendiğim aktörlerin başında geliyor. Ama bu rolü oynamak için neden bu kadar heves etmiş anlamak mümkün değil. Tek bir açıklaması olabilir bence. Şunu kabul ediyorumki aslında hikaye güzel bir hikaye. Tutkuyla seven bir erkek. Sevdiğini kesinlikle kaybetmek istemiyor. Koleranın kol gezdiği bir yere gidiyorlar. Orda yaşananlar v.s. Kafanızda canlandırdığınız zaman güzel bir hikaye gibi duruyor. Edward Nortonda bu hikayeye yanılmış herhalde. Ama yönetmen maalesef beklentilerin çok uzağında bir film yaratmış bana göre. Nortonun o müthiş oyunculuğunu sergileyebileceği bir rol değil çünkü bu rol. İzlerken açıkçası pek güzel zaman geçiremedim.
etkileyici görselliğinin yanı sıra,edward nortan ve naomi watts'ın güçlü oyunculuklarıyla da dikkat çeken, hüzünlü bir aşk hikayesi duvak.1920'lerdeki çin'in siyasi,kültürel,toplumsal ve sosyal yapısını da başarılı bir sinema diliyle perdeye aktarıyor film.duvak,son zamanların iyi filmlerden biri.
anlatımı, oyunculukları, sahneleri ile dupduru bir su gibi akıp gidiyor film. iki insanın hem kendilerini hem de birbirlerini tanıma adına çıktıkları yolculuğu biraz derinliksiz ve duygulara teğet geçerek anlatsa da işini yapmıyor denilemez bu film için.
asla sıkıcı bir film değil tür olarak benzemese de etki olarak ingiliz hastasının etkisini yarattı bu film ben de,çok etkileyici,oyunculuklar muhteşem,senaryo çok etkileyici ve gerçekten izleyicide hayata karşı bir ufuk açıyor hemen hemen herkesin kendinden rahatlıkla birşeyler bulabileceği hatta ders çıkartacağı bir film,izlenmeli,izlenmesi tavsiye edilmeli... -mutsuz insanlar ya yeni bir yıkımdan çıkmışlardır ya da çok büyük bir mutsuzluktan yeni çıkmışlardır-
Senaryo, oyunculuk, mekan beni çok etkiledi. İnsanların kendi içlerine kendilerini tanıma adına yaptıkları güzel bir yolculuğu bize farklı bir yönüyle anlatıyor film. Bence mükemmel bir film.
arkadaşım doğru söylüyor .filmin adını türkçeye çevirirken kafalarına göre yazıyorlar .mesela judi fosterin bir filmi vardı anna and king diye film genç kız ve kral diye saçma sapan bir ismde gösterime türkiyede girdi. oysaki foster o film yayınlandığında 38 yaşında bir kadını canlandırıyordu.
edward norton için tek bişiy var . Senelerce saçma Hollywood filmlerinde oynamış ama kariyerinin son döneminde harika bir çizgi tuutmurmuş usta oyuncu. harika tek kelimeyle.Film aşk ve intikam çelişkisini güzel bi dille sunuyor. İzleyin mutlaka.
Çok özel ders veren bir film. Sahip olduklarımızın değerini ancak elimizden uçup gittikten sonra anlıyoruz. Ama tabiiki iş işten geçmiş oluyor. Adam pisipisine gitti çok üzüldüm. Ne kadar masum bir karakterdi. Kadın çiğ sebze yiyince nasıl kendiside yedi. En çok etkilendiğim sahne oydu. Sanki ’ölümdede beraberiz’ dermiş gibi. Ama keşke baştan kadını anlayıp ihmal etmeseydi.
Film baştan sona izleyiciyi içine çeken bi kurguya sahip.. Geri dönüşlerşe anlatım, konunun daha etkileyici aktarılmasını sağlamış. Dönem filmlerini ve dram türünü sevenlerin kesinlikle beğeneceği bir film. İki başarılı başrol oyuncusunun aynı zamanda prodüktörlüğü de üstlenmiş olmaları da dikkat çekici..
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.