En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
jamesbond-2
Takipçi
1.684 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
11 Aralık 2013 tarihinde eklendi
Korku filmi kesinlikle değil gerilim olarak ise yaratılan kasvetli ortam ve müzikler aracılığıyla az da olsa sağlanmış ama en çok gizem türünü kapsı farrow'un filmdeki oyunculuğunu es geçersek olmaz,rosemary'le adeta bütünleşmiş.Genel olarak filmin verdiği mesaj;eninde sonunda siz de diğerlerine benzer ve onlar gibi olursunuz,kaçamazsınız ş kadar insanın merak etmesini sağlıyor;yer yer tempo düşse de,önemli ve başarılı bir klasik rosemary's baby
Bu filmin en etkileyici yönünü bir eleştirmen şu şekilde dile getirmiş.'Bu filmi izleyipte kendisini Rosemarynin yerine koymayan yoktur'.-Spoiler-Filmin en etkileyici tarafı da işte tamamiyle bu cümlede yatan ve film boyunca sürekli bilinçaltımıza gönderilen 'sosyal hayatta güven duygusu bulman çok zordur ve istesen de istemesen de kirleneceksin, onlar gibi olacaksın' diyen finali.Şiddetle tavsiye edilir.
bazen bir filmin her şeyini bir kenara bıraksanız dahi,tek bir karakteri,o filmin sinema tarihine geçmesini sağlayabilir.rosemary woodhouse da işte böyle bir karakter.onun bir diğer artısı da,ilk cümlede bahsettiğimin aksine,her bir özelliği ile başarılı olan bir filmde yer alması.her daim tartışmalı yönetmen polanski bu filmini hamile eşi ve arkadaşlarının üzücü öldürülüşlerinden kısa süre önce çekmişti.ilginç ve üzücü bir tesadüf olmuş.ilk saniyedeki o unutulmaz ninniden başlayarak,135 dakikalık süresi boyunca kullanılan renkler,karakterler,mekanlar ve durumlar nedeniyle,film sizi sürekli gergin tutmayı başarıyor.korku filmi olduğunu kesinlikle söyleyemem kendi adıma.ancak "gerilim" kalıplarına fazlasıyla,içini doldura doldura uyuyor.kimilerine göre ise gerilimden de ziyade bir annenin dramını izliyoruz.bu da kesinlikle kabul edebileceğim bir görüş.gerçekten de özellikle finale doğru yaşananlar ve o unutulmayan,üzerine konuşulup tartışılmaya müsait final sahnesi,bir annenin uzun zamandır beklediği ve tüm zorluklara göğüs gererek karnında taşıdığı bebeğine karşı hissettiklerini,onu korumaya çalışmasını ve yaşadığı trajediyi çok açık bir biçimde gözler önüne seriyor.filmin içine girmek önemli.anne adaylarına izletilebilecek son filmdir sanırım bu!!sıkmayan,sürükleyici ve içinizde sürekli bir şüphe uyandıran bu filmde,mia farrow mükemmel bir iş ortaya koyuyor.fiziki yapısının da yardımıyla rolüne öyle bir bürünüyor ki,rosemary'nin gerçekten yaşamış olduğuna inanıyorsunuz.kitabını okumadım ancak filminin gayet doyurucu olduğunu söyleyebilirim.farklı ve önemli bir klasik izlemek isteyenler kaçırmamalı.
Oyuncu seçimi ve müzikleriyle birlikte iyi bir film..Fakat asla bir korku ya da gerilim değil bana göre..Daha çok bir gizem diyebiliriz.Filmde beni gerebilen tek şey müziği oldu.Başka bişey yok..
4 x 4 lük bir sinema şaheseri Roman Polanski tarzıyla her zaman kendinden söz ettiren bir yönetmen ve bu filmi de en çok öne çıkmış,ünlü,kült filmlerinden birisi.Kuşkusuz yönetmenin en iyi üç filmi arasına da rahatlıkla koyabiliriz.Çok beğendiğim Repulsion filminden de yalnızca üç yıl sonra yapılmış ve nihayet bu filmi izleyebildim..
Farklı,mistik,fantastik de sayılabilecek bir konu örgüsüne sahip.Filmin genel atmosferinde Rosemary'nin ne olduğuna tam olarak anlam veremeyişi ve bir şeylerin yanlış gittiğini hissetme içgüdüsü var.Belki de annelik iç güdüleri ilk andan itibaren inanılmaz bir şekilde işliyordu.Filmdeki diğer karakterler de oldukça ilginç.Rosemary ile yeni tanışmalarına rağmen herkes son derece ilgili onunla.Bir dediği iki olmuyor hatta o söylemeden yapıyorlar.Ve hissettiği bu kötü şeylerden dolayı da tüm çevresi ona paranoyakmışçasına yaklaşıyor ve her şeyin gayet normal olduğunu düşünüyor,ona da bunu söylüyorlar fakat içindeki hisler bir türlü geçmek bilmiyor ve Rosemary bu hislerin gerçekliğine inanıyor..
Aynı Repulsion'da olduğu gibi yine oldukça iyi bir psikolojik analiz izliyoruz.Fakat burada sadece bununla da yetinilmiyor,esrarengiz ve ürpertici de olan bir hikaye var.Böyle bir hikayenin etrafında,insan psikolojini en karanlık sınırlarına götürme,elbette ki filmi çok farklı bir yere taşımış.Yaşananları anlamlandırıp,finalde neler olacağını anlamayı çok istiyorsunuz,çünkü Rosemary'nin yaşadığı durum izlerken rahatsız edici olabiliyor.Tamamıyla kendi başına,kendi iç güdüleriyle hareket ediyor ve bunları da sadece kendisi savunuyor.Elbette bunların hepsi,her şeyden önce bebeği için..
Böyle bir hikayeye ait,bu türde bir film oluşu da filmi farklı kılıyor.Tam olarak ne bir gerilim ne korku ne fantastik film aslında.Öyle ki içinde fantastik türü hissettiğiniz anlarda bile gerçekçilik yaşıyorsunuz sanki.Olaylar işte bu kadar iyi işlenmiş.İzleyenin içine işleyen yapıda her şey.Tür olarak her anında büyük bir gizem hakim.Diğerlerinden de zaman zaman ortaya çıkan yapıda olduğunu söyleyebilirim..
Polanski imzalı çok önemli bir film.Farklı ve etkide bırakan bir çarpıcılığa sahip.Fedakar bir anne,tek düze bir baba,garip davranışlara sahip komşular,ilginç bir bina,çıldırmış bir kent ve esrarengiz olaylarıyla Rosemary'nin Bebeği gerçekten bambaşka..
Etkilendiğimi söyleyemem fakat güzel sahneler barındırmıyorda değil içinde.Mia Farrow un yakışırlılığını görmelisiniz.Koptuğunuz sırada herhangi bir sahneyle sizi tekrar kendine bağlıyor fakat sahneler çok fazla yayılmış daha kısa olabilirmiş.Son olarak Ruth Gordon harika.7.5/10
hani sitedeki yorumların çok fazla olumlu olmasından mıdır yoksa çok beğendiğim bir yönetmen olan roman polanskinin bir filmi olduğundan mıdır bilmiyorm ama ben filmi izlerken büyük beklentiler içinde seyrettim.bilmiyorm yani çok soğuk geldi bana sankiçizlemesem de pek bir şey kaybetmeyecekmişim gibi geldi...ben izledim memnun kalmadım siz de izlemek isterseniz keyfinize...4/10
polanski'den gerçek bi gerilim klasiği.her ne kdr sansürlense de sonunda digiturk'te tamamını izleyebilmiştik.oyuncular çok ii ve polanski atmosfer yaratmadaki başarısını bir kez daa kanıtlıyor.rahatsız edici ve mükemmel bi film.festiwalde olsaydı kesin giderdim,bu arada umarım tiksinti de bu sayfalarda yerini alır
Filmde korku unsurları pek fazla olmasada Mia Ferrow un oyunculuğu ve filmin gizemli ilerleyişi insanı filme çok çabuk adapte ediyor.Özellikle filmin girişteki ve sonundaki müziği hala aklımda uzunca bir sürede çıkmayacağa benziyor.Tam bir kült olmuş bir şaheser.
zamanına göre bir başyapıt olabilir ama şimdi izleyince etkileyici bir film olmuyor. ama bazı yerlerde iyi germeyi başarıyor özellikle müzikler ve yaratılan karamsar hava harika. film boyunca bebeği görmek istedim ama bir türlü göremedik o yüzden finalinde hayal kırıklığı yaşadım :) 6/10
Film bence bu dönemde tüm yönetmenlerin ve senaristlerin ellerine kağıt ve kalem alarak bu filmden ders çıkartıp çalışmaları film tarihi bakımdan daha bir teknik kullanmadan germe ve merak uyandırma konusunda olağan üstü bir tür Roman polanskiAlferd Hictcock dan sonra en başarılı psiko gerilim üstadı
Gerilim sinemasının nadide örneklerinden biri.Giriş müziğiyle çöküyor adeta huzursuzluk içimize ve Rosemary’nin kaderi sanki o andan kararmaya başlıyor,an ve an sönüyor,eriyor gözlerimizin önünde.Sonu itibariyle de yüreklere oturuyor.Mutlaka izlenmesi gereken bir klasik
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.