“Sulla mia pelle” ya da nam-ı diğer “On My Skin”, yönetmen koltuğunda oturan Alessio Cremonini’nin ikinci uzun metrajlı sinema filmi…
Uyuşturucu satıcılığı suçlamasıyla kendisini gözaltına alan polislerce feci şekilde dövüldükten sonra tedavi amacıyla tutuklu olarak sevk edildiği hastane (aslında hapishane) koğuşunda ölü olarak bulunan Stefano Cucchi’nin son günlerinin ve bu ani ölümün ardından ailesinin verdiği gerçekleri ortaya çıkartma mücadelesinin anlatıldığı filmin senaryosunu, Alessio Cremonini ve Lisa Nur Sultan birlikte yazmışlar…
Prömiyeri 29 Ağustos 2018’de 75. Venedik Film Festivalinde yapılan ve 12 Eylül 2018 tarihinde Netflix tarafından yayın akışına dâhil edilerek vizyona sokulan filmin, IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda henüz ciddiye alınabilecek miktarda bir oya sahip izleyici ve yorumcu puanları mevcut değil…
O nedenle, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan bu filmi, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle biz kendimiz mercek altına alarak incelemeye, ardından da puanlamaya çalışacağız…
Oyuncu kadrosu denilince de aslında, başta Stefano Cucchi karakterindeki müthiş performansı ile Alessandro Borghi ve etrafında koşuşturan anne, baba, kız kardeş, polisler, gardiyanlar, doktorlar, hemşireler, hâkim, savcı, avukat vs. rolündeki “ekonomik” bir oyuncu kadrosundan ve bu kadro ile ortaya çıkartılmış sıra dışı bir işten söz ediyoruz…
Nasıl mı?
Örneğin mahkeme salonu sahnesindeki, karakolda polislerden yediği dayak sonrasında, suratının her tarafı mosmor olan ve iki omurgası kırık olduğu için ayakta durmakta zorlanan Stefano’nun yüzüne dahi bakmadan ifadesini alarak onu kodese yollayan duruşma hâkimi gibi…
Kapalı tek mekân hastane ve koğuş sahnelerinin ağırlıkta olduğu filmin teknik yorumu faslına gelince…
Burada da yine, hiç tereddüt etmeden, oldukça “ekonomik” bir kadronun, eldeki “ekonomik” olanaklarla olabilecek en iyi işi çıkarttıklarını söyleyebiliriz… Ki bunu zaten, yarattıkları kasvetli ve boğucu atmosfer içinde 100 dakika boyunca sürekli olarak hissediyorsunuz da…
Tamamlamadan, bir iki laf da gerçekten yaşanmış bir “insanlık suçundan” esinlenilerek yazılan filmin senaryosu üzerine söylemek gerekir diye düşünüyoruz…
Zira bize göre, Alessio Cremonini ve Lisa Nur Sultan ikilisinin yazdığı sade ama bir o kadar da çarpıcı bir senaryo üzerinden çekilerek kurgulanan bu film, Netflix aracılığı ile sadece Stefano Cucchi’nin başına gelenlerin değil aynı yıl (2009) içinde toplam 176 tutuklunun ölümüyle sonuçlanan dramatik bir adli ve polisiye skandallar zincirinin bütün dünyaya duyurulmasına da aracılık etmiştir…
Sonuç olarak kişisel önerimiz, son derece müthiş bir dramın yine son derece müthiş bir sinema diliyle anlatıldığı bu filmi, ne yapın edin mutlaka izleyin şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 14 Eylül 2018 günü saat 01.35’de yazılarak paylaşılmıştır...