Alegori gerektiğinden fazla abartılmış bu filmde.Anlamlar bu kadar kapalı olmamalı,yönetmen öyle bir çizgi çizmiş ki bırakın o çizgiyi geçmeyi ona ulaşmak imkansız görünüyor. Anlam çıkarmayı imkansız hale getirmek sanat değildir arkadaşlar;insanı anlamaya zorlamak esastır bence. Bugünde ne izlesem diye izlenecek bir film değil, dikkat edilmesi gerek !
benim için bu filmin bir tek amacı vardı: yazar,prof. ve stalker...yolculuk sırasında bir yazara bir profa zaman zaman stalker a inandım,çatışmalırını hissetiim içimde yaşadım kafamdaki sesler gibi sonlara doğru şiddetle stalkerın haklı olması istenci sardı beni. film bunları bana verebildi açık olmuş olmamış bir önemi yok.
Stalker,eğlence için izlenecek bir film değildir.Stalker,bir sorudur.Tarkovski bir soru sorar ve finalindeki sahneylede kendi cevabını verir.Stalker,felsefe ve sinemanın harika bir birleşimidir.10 üzerinden 10.....
tarkovskinin günlüğünden derlenmiş mühürlenmiş zaman adlı kitabında yönetmenin felsefesinin ne olduğunu çok net anlıyorsunuz
BaNa GöRE:
kitabı okuduktan sonra filmi tekrar izledim yönetmen aşırı dinci bir adam olduğu için film tanrının varlığını sorguluyo o yüzden doğa manzaraları müzik ışık yağmur vb. kullanılarak bizlere anlatmaya (daha doğrusu tanrının varlığını sorgulamak,insanın yaratılış gayesi)çalışmış.Zaten başka temalar kullansaydı bu kadar etkilenmezdim.(man from earth filminde olduğu gibi sırf konuşma olsaydı)
Felsefe hocamız derdi ki 'vertov filmleriyle rocky arasında ne fark var?'aynı şekilde tarkovsky de bu eleştiriden nasibini alırdı. stalker özel bir olay...o kadar özel ki rocky ile vertov arasındaki farkı apaçık önümüze seriyor.bir tarkovsky daha gelir mi acaba?muhteşem bir film.
Görüntülere ve kamera açısına diyecek hiçbir şeyim yok ama bi film bu kadar sıkıcı olabilir. Ayrıca sonununda nereye vardığını anlayabilmiş değilim. Sırf kamera açıları güzel diye de 2,5 saat işkence çekilmez ki.. 10/4
Rıdvanın yorumları için teşekkürler,Doğrusu Stalkeri,daha iyi anlamama neden oldu!Sonuçta herkesin bir hayat felsefesi! A.Tarkovsky iyi yönetmen ama benim için vazgeçilmez değil.Ama stalker vesilesiyle epey bir bilgi depoladığımı söylemeliyim.Gerek Rıdvanın yorumları,gerekse film hayat adına bir şeyleri yorumladı,Bunu ifade edeyim.Ben f.felliniyi çok iyi bilirim bu konuda,batılı olmasına rağmen doğu ?batı sorunsalını,harmanlaştırıp bir dünya vatandaşı olduğunu fazlasıyla kanıtlamış biridir.Öyle kavgalı,silahlı filmlerde değil,hayatın ta kendisini sorgulayıp yorumlar!büyük sözlerde etmez! ?sessizliğe övgüdür'hayat zaten bir kargaşa, yeni kargaşalar yüklemek yerine cevabı doğrudan verir .Batılı olmasına rağmen kendime yakın hissettiğim biridir.A.Tarkovsky bana göre hayatı fazlasıyla ciddiye aldı,(iyi güzel bunda bir sorun yok!) sorunun ta kendisi işte burada başlıyor,yaşadığımız hayat ciddiyetten uzak!
Cevap hakkı doğduğu için yine yorumlamam gerekecek:) Öncelikle ben her film düşündürücü olmalı felan demedim zaten. Eğlenmek, gülmek isteyen arkadaşlar bu tür filmlerle kendilerini yormasınlar dedim. Tarkovsky filmlerini izlerken uykusu gelen arkadaşların filmin çekilmesi için onca verilen emeğe ve birikime saygısızlık etmemeleri gerekir. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama Tarkovsky kimseyi eğlendirmek için film çekmemiş. Aksiyon isteyenlere Jet Lee, Jackie Chan ya da Tarantino'yu öneririm. Fahri Fergan'ın yorumları da düşündürücü fakat Stalker'ı dikkatli seyredersek öncelikle rahatsız edici dış dünyanın hakim olduğu sahneler siyah beyaz veya flu'dur. Bölge'de de yazarla bilim adamı birbirleriyle bir tür atışma yaşarken yani birbirlerini rahatsız ederken görüntü yine siyahbeyaza döner. Filmde yüzlerce mesaj vardır bugünkü batı dünyasına. En basitinden "güçsüzlük muhteşem bir şeydir ve güç, hiçbir şey" ve devamında söylenen sözler yönetmenin batının, dünyayı algılaması ve sömürmesi biçimine verdiği birer tokattır. Doğuda merhamet vardır, sevgi vardır. bunların hepsi erdemdir, batıda ise güce dayalıdır herşey. Entellektüel ya da eski ifadesiyle münevver olan her insan gibi Tarkovsky de doğuyu savunma hakkına fazlasıyla sahiptir. Stalker'ın silahı, dokunmadan suya itmesine bir bakın, bir de tarantino'nun filmlerindeki tiplerin silahı sahipleniş biçimine. Tarkovsky böyle yaparak hem hollywood sinemasına hem de batı dünyasına ağır bir cevap veriyor zaten. Hollywood filmlerinde varoluş komik bir şekilde; ya reenkarnasyonla ya uzaylılarla ya da doğa üstü güçlerle anlatılmaya çalışılır. Batıda çekilen diğer dini filmler ise bilinen Hristiyan anlatımının ötesine geçememiş tarihi filmlerdir. Bunun tek istisnası Scorsese'in Günaha Son Davet'idir ki o da yıllarca yasaklı kalmış bir filmdir. Tasavvuf konusuna gelince, şu söz bana değil Tarkovski'ye aittir: "İmge, hakikatin suretidir. Körlüğümüzden aman bulup, ufacık bir parıltısını yakalayabildiğimiz hakikatin sureti..." Bu ifade, Fahri'nin bahsettiği, filmdeki genelgeçer Hristiyan mesihin kaybedişini fazlasıyla aşan bir sözdür. Bu söz tam da tasavvufun kalbine gelip oturan bir sözdür ve Hristiyanlığın da çok üstündedir. Ashab-ı Kehf'i izlediysen onlar da Hristiyan dervişlerdi. Yani Derviş olmak için illa İslamı seçmiş olmak gibi bir zorunluluk yoktur. Fakat İslam hak din olduğu için İslam'da bunu başarmak daha kolaydır. Hakikati arayan herkes Allah'a muhtaç demektir. Bu filmde temel olan şey de hakikate ulaşmaktır ve bu yolculuk da onun imgesidir...
Tarkovsky den hayatın ta kendisine yapılan bir yolculuk filmi dersek için yanlış mı olur acaba?Yaşam,ümit ve umutsuzluk üzerine son derece felsefik bir "bilim-kurgu" filmi.Özellikle ilk yarım saatindeki renkler çok etkileyici.
Sanatsal açıdan ince düşünülmüş detaylar içerirken bazı sahnelerde (%50) gereksiz donuklaştırma var. Bilimkurgu tarzı filmler arasında ilk 50 ye bile giremez kanımca macera ve hareketl arıyosanız boşuna beklemeyin derim ben 7/10
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.