Dr. Garipaşk: en yeniler yorumlar

İnsanlığın sonunu yine insanlık getiriyor...

Bu film bize gösteriyor ki, biz bu dünyayı hak etmiyoruz. İktidar kavgaları, hükmetme duygusu, en güçlü olma arzusu insanları insanlıktan çıkarıyor. Ve emelleri uğruna onlarca, yüzlerce, binlerce, milyonlarca suçsuz ve zararsız insanın canını alabiliyorlar.

Kubrick bu sefer olaya farklı bir taraftan bakmış. Burada kafadan problemli bir adamın verdiği bir kararla dünyayı nasıl bir nükleer savaşın eşiğine getirdiğini görüyoruz. Sadece kafayı sıyırmış bir adama indirgemek aslında yanlış olur. Çünkü o sıyırmış adamlardan bolca var. Ve bir zamanlar tarihin en büyük katliamlarını yapıp milyonları katlettiler. Ve günümüzde de devam etmekte. Aslında değinilmek istenen, adından da anlaşılacağı üzere biz bombaları neden bu kadar seviyoruz ?

Film süre olarak kısa bir film. Açık ve net bir şekilde mesajını veriyor. Bunu yaparken biraz komedi unsurunu kullanıyor. Ama ben buna komedi demem, zaten Kubrickte bunu vermemiş. Bu trajikomik bir olay. Yer yer tebessüm ediyorsunuz ama alttan verilen mesajı almamakta mümkün mü. Kubrick onu öyle güzel veriyor ki, kenarda köşede geçen ufak tabelalarda bile görebiliyorsunuz. Eğer bir Stanley Kubrick filmi izliyorsanız ayrıntılara çok dikkat etmeniz gerekir. Zaten Kubrick severler bunu çok iyi bilirler. Bu filmde de ayrıntılar olduğu gibi açık açık verilen mesajlar da var.

Bu benim izlediğim 5. Kubrick filmi. Daha çok filmi var. Ama bu kadar filmi bile şunu söylemem için yeterli bir kanı oluşturdu bende. Bu adam tarihin en iyi 5 yönetmeninden birisidir. İzlediğim diğer filmleri arasında Shining şimdiye kadar ağır favorimdir. İzlediğim en iyi 20 filmden birisidir. Bu film ise Full Metal Jacket seviyesinde. Bunda olay akıcılığı o filmdeki kadar değil, aksiyon olarak ta o kadar değil ama içerik bakımından çok zengin bir film.

Ayrıca oyunculuklar enfesti. Albay ve doktor gerçekten çok iyiydi. Yorumu yazarken fark ettim. Filme sadece 99 yorum yapılmış. Benimki 100. yorum. Aslında böyle bir yönetmen şu dönemde yaşıyor olsaydı, orada 100 değil 3,5 bin yorum olurdu. Filmi herkese tavsiye etmiyorum açıkçası. Çünkü bazıları çıkıp saçma sapan eleştirmeye başlıyor sonra. Daha önce Kubrick filmi izlemiş ve beğenmiş herkes gönül rahatlığıyla izleyebilir. İyi seyirler... 8.1/10

Üstat Kubrick'in başka bir üstat Peter Sellers'la buluştuğu,George C.Scott'un muhteşem performansıyla renklendirdiği,özellikle soğuk savaş dönemi USA-SSCB ilişkilerine giydiren, pek çok kez eşiğinden dönülmüş olması muhtemel bir hikayeye sahip bir kara mizah.

Yapıldığı döneme göre cesurca savaşı eleştiren hicveden güzel bir kara komedi 6/10

Paths of Glory'den sonra, Kubrick'ten yine bir savaş karşıtı yapım daha! hem de kara mizah tarzında.. Oyunculuklar kesinlikle harikaydı, Özellikle George C. Scott'ın oyunculuğuna çok güldüm. Pentagon bölümünde biraz sıkılsam da genel olarak seveceğiniz bir film. Ciddiliğin hat safalarda olduğu bir filmde güleceğim hiç aklıma gelmezdi. "Minyatür İncil" ile incil'e yapılan göndermeyle "Kubrick, fiziksel şiddete uğramalı" gibi gazete başlıkları alsa da; yaptığı tehlikeli göndermeler kimi kesimlerce sevilmiştir. Ayrıca dikkatlice izlerseniz, tabelaların üzerinde "Barış bizim işimiz" yazar. Bu da insanoğlunun ne kadar iki yüzlü ve güvenilmez olduğunun göstergesidir. Dr.Strangelove, Bazı yerlerde Kubrick'in en iyi yapımı diye geçer. Yılını dikkate alırsak, usta yönetmenin o dönemin şartlarına kafa tutup ortaya nasıl bir şaheser çıkardığını görürüz. Yılına aldırış etmeden en kısa sürede temin edip izlemenizi tavsiye ederim.. 8.5

Yapıldığı yılına göre aslında zamanının çok ötesinde bir film çıkarmış ortaya insanoğlunun var olduğu ilk günden beri içindeki kin,nefret,düşmanlık,cinsel istek duygularını işi fazla sulandırmayan bir komiklik çerçevesinde işlemiş.Özellikle Peter Sellers 3 ayrı rolde büyülüyor insanı ve tabiki filmin içindeki diyaloglar oldukça çarpıcı,bizi yöneten devlet başkanları'nın aslında bizden pek de üstün olmadıklarını ortaya koyuyor veya insan hayatının ucuzluğunu belirtmiş böyle önemli bir filmi sanırım herkes en az 1 defa görmeli

Mein führer, I can walk :) ne filmdi be , kara mizahın temel taşlarından biri...

Ayrıca Peter Sellersin 3 ayrı karakteri oynadığını filmi izledikten sonra öğrendim , film boyunca farketmemiştim.Herşeyiyle mükemmel : 10/9

SİNEMA TARİHİNDE KARA MİZAHIN KİLOMETRE TAŞLARINDAN BİR BAŞYAPIT
Dr. Strangelove Or: How I Learned To Stop Worrying And Love The Bomb (1964).. Beyler burda kavga edemezsiniz.. Burası savaş odası.. İmdb Top 250 Listesinde aldığı puan ile 34. sırada bulunan, yönetmen Stanley Kubrick imzalı sıradışı bir savaş karşıtı deneme.. Filmi kesinlikle herkes beğenmez.. Çünkü konu oldukça kötü ve bu kadar oscar adaylığının ve imdb listesinde olmaması gerektiğini düşünen sinema-severler çıkabilir.. Başrol oyuncusu Peter Sellers şov yaptığı film üç farklı rolde izleyeceksiniz gerçekten çok başarılı bir iş ortaya çıkarmıştır.. Amerikalılar tarafından kontrolden çıkmış bir atom bombası ve hedef Rusya.. General Jack D. Ripper ne tür bir felaketin doğacağının umrumda olmadan kendi başına verdiği bu karar iki ülke arasında doğacak büyük bir anlaşmazlığa doğru sürükleyecektir.. Amerikan başkanı derhal bir toplantı yapılmasını üzerine bu konu hakkında düğmeye basar.. İnsanların en son istediği olay atom savaşı çünkü düşünmesi bir insanı feci halde korkutuyor.. Kubrick mizahın yanında insanı yine germeyi başarmış.. Onun senaryosu onun filmi olduğu apaçık ortada.. Peter Sellers canlandırdığı üç karakterden dikkat çekici isim ise Dr. Strangelove bu rolüyle Oscarda En İyi Erkek Oyuncu dalında adaylığı bulunmaktadır.. Kubrick ise oscarda En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Uyarlama Senaryo dalında adaylıkları bulunuyor.. Zaten en sevdiğim yönetmen oscar konusunda her zaman haksızlığa uğramıştır.. Her filmi mutlaka akademiye aday olmuş çoğunda eli boş dönmüştür.. İnsanın kendini kontrol edemeyen bir varlık olduğunun göstergesidir.. Her zaman kendinden olmayan bir ülkeyi yok etme iç güdüsü.. Kara komedinin en iyi örneklerinden olan bu klasiği izlemenizi tavsiye ederim.. Özellikle Kubrick hayranları filmden oldukça keyif alacaklardır.

Çok önceleri ilk izlediğimde bu kadar ciddi bir konunun alay edilerek aktarılması üzerine bende filmin ciddiyetini kaybedip yarım yamalak izlemiştim.Çünkü böyle bir konunun dalga geçilerek gerekli başarıya ulaşacağına inanmamıştım.O dönem izlediğimde beğenmiş olsam da Kubrick standartının altında kaldığını düşünüyordum.Ancak aklım başıma gelince filmin başındaki ismin Kubrick olduğunu hatırlayınca tekrar ciddi bir tavırla izlemek istedim.Tabiki yine ön yargımın cezasını çektim.Çünkü önceden verdiğim 7 puanın daha fazlasını hak ettiğini daha ilk dakikalardan itibaren düşündüm ve sonunda kesinlikle 7'den fazlasını hak ettiğini anladım.Yinede böyle bir ciddiyet gerektiren konunun mizahı elekten geçirilmesini hoş bulmasamda filmdeki ince göndermeler-eleştiriler, kara mizah harika ve çok değişik bir şey ortaya çıkarıyor. Oyuncular da bu keşmekeşi süper bir şekilde aksettirmiş. Unutmadan Peter Sellers'ın filmde 3 karaktere hayat verdiğini görünce şaşkınlığımı gizleyemedim. Eğer okumasaydım hayatım boyunca Peter Sellers'ın sadece bir rolün üstesinden geldiğini bilecektim.İşte o denli iyi oynamıştır. Hatta belki de filmlerinde oyuncuların kalitesine pek önem vermeyen Kubrick'in en iyi oyuncularla çalıştığı filmdir.Keza George Scott komedisiyle, Sterling Hayden'de çatlaklığı ile epey iyi oynamışlardır. Aslında filmimizin senaryosu ve kurgusu " Yok artık, bu kadarı da olmaz " dedirtmiyor hatta gereğinden fazla absürt ve hataları olan bi kurguya sahip.Zaten yönetmenimizin bizden istediği de kurgu değil diyaloglarla vermek istediği mesajları alabilmemiz.Ancak bir filmin her şeyi oyunculukları ve mesajları olmamalı.Neyse bu eleştirimi sonra dile getireceğim.Onun dışında filmin müzikleri de süper. Sonunda çalan beste ve harekatlara giderken karşımıza çıkan askeri müzik farklı bir hava katıyor... Kamera açıları da uçak planı çekimleri da tam gerçekçiliği istediğimiz gibi aktarmış büyük yönetmen Kubrick..... Gördüğünüz gibi yönetmenimiz yine mükemmeliyetçiliğini konuşturmuş.Senaryonun absürtlüğü dışında hiçbir açıdan tartışmaya fırsat vermiyor. Gelelim en eğlendiğim ve en sevdiğim bölüm olan filmdeki detayları aktarmaya.Aklıma gelen bir kaçını yazmak istiyorum. Yönetmenimiz dönemin Abd'si gibi ağır kapitalist düzenin ortasında ve soğuk savaştan yeni çıkmış bir ülkede böyle cesur bir film çekiyorsa bende filmin açık ara en başarılı yönü olan mesajların bi kaçını aktarmada üşenmemem gerekiyor. --- Almanya kökenli karakterimiz Dr Strangelove'un durmadan Mein Führer demesi ve sağ elini kontrol edememe hastalığı bize Adolf Hitler'in ölmeden önce elinde bilinmeyen bir neden gelen titremeyi işaret eder. Ayrıca filmde Dr.Strangelove karakteri bir silah uzmanıdır.Yani insanları öldürmenin en kolay yolunun bir çeşit bilgini. Bu şekilde de Adolf Hitler'e benzetilen karakterimiz üzerinden Hitler'in caniliğine dem vurulmaktadır. --- Film boyunca yönetmenin ne Komünist taraf ne Faşist taraf ne de Kapitalist tarafa yakın görüşünü göremezsiniz. En doğrusunu yapıp her tarafı da yerden yere vurmuştur. Bu düşüncesel akımları da iki sahnede içecekler üzerinden keskin hatlarla ayırıp eleştirmiştir... Bozuk para lazım olunca Coca Cola makinesine ateş etmesini söyleyen generale " Hayır yapamam bu özel şirketin malı. " diyen subayın sözlerinden kapitalizmi anlarız ve bunun üzerine ateş ettiği Cola makinesinden yüzüne fışkıran asit yağmuru ile de Kapitalizmin sert yüzü ile karşılaşmış oluruz... Diğer yandan Ripper ile Mandrake karakterlerimizin konuşması esnasında alaycı bir dille olmasına rağmen gerçeklik payı olan ilginç bir olay anlatılır. Komünist Rusların su içmekten çok vodka içtiği bunun nasıl bir şey olduğu ortaya atılır. Daha sonra General Ripper karakteri içtiğimiz saf suyun içine Komünist Rusların ilaç attığını söyler.Bu yüzden saf su içmediğini belirtir.Tabiki böyle bir olay mümkün değildir. Ancak yönetmenimiz bu noktada sudan çok Komunizm sisteminin ekonomisini eleştirir.Çünkü Sovyet Rusya ekonomik sıkıntıya düştüğü dönemlerde tarım ve hayvancılıkta her türlü zararlı ilaçlamayı yapmaktaydı. Hatta öyleki bu ilaçlama besin zinciri ile içme sularına dek gelmişti.İşte yönetmenimiz tam olarak bu noktada ince zekasını konuşturup Komünizme ağır darbeyi vuruyor. --- Belki de bu detayı herkes fark etti.Zaten bunu da fark edemediyseniz filmden alınan zevk minimuma düşer.Çünkü Komik General Turgidson ile Rus büyükelçisinin hararetli kavgasına Abd başkanının müdahalesi hayli komiktir.Daha doğrusu trajikomiktir. " Lütfen beyler kavgayı kesin. Burası savaş odası. " repliği adeta güldürürken düşündürür.Filmin en güzel repliğidir. ..... Bunların dışında daha bir çok önemli mesaj var. Ama ben en en önemli ve dikkat çekenleri paylaşmak istedim.Yönetmenimizin antimilitarist duruşuna ve silahlanma karşıtı duruşuna zaten söylenecek söz yok, alıştık.Daha önceden izlediğimiz Full Metal Jacket ve Paths of Glory filmlerinde bunları kanıtlamıştı. Bu filmin de asıl amacı anlattığım siyasi göndermelerin dışında silahsızlanmayı sağlamak ve çılgınlık haline gelen nükleer yoğunluğu eleştirmek.Tabi unutmadan bence asıl bir amacı daha var. O da karşımızdakinin görüşü bize her ne kadar zıt olursa olsun saygı duymak var. Mesela bizim insanımızda bulunmayan bir özellik. Her haltın sorumlusu Amerika ya da İsrail imiş gibi " Bunlar hep Amerika'nın oyunu " gibi ön yargılı cümlelere de savaş açmış bir film.Bu filmde de karakterlerimizin çoğu " Bunlar hep Komünistlerin oyunu " gibi bir saçmalığa sığınıp mahvoluyorlar.Kıssadan hisse bir sahnede çıkan -Barış Bizim İşimiz- yazan tabelanın yanında savaşan askerler gibi ironi bir film. Tabi bunca övgünün yanında eleştireceğim şeyi unutmadım.Filmin kurgusu ve senaryosu Kubrick'in en iyi filmlerinin ilk 5'ine sokmamı engelliyor. Belki de eleştirdiği şey çok cesurca ve çılgınca. Bu yüzden de Metascore,Imdb,Rotten Tomatoes sitelerince en yüksek puana sahip Kubrick filmi ama ben yinede bu sıralamaların fazla olduğunu düşünüyorum.Çünkü epi topu absürd bir film.Eyes Wide Shut-2001 a Space Odyssey-Barry Lyndon-The Shining-A Clockwork Orange gibi efsane Kubrick filmlerinden daha iyi denmesi biraz bana hakaret gibi geliyor.Yani mesela Kıyamet Silahı'nın kontrol edilememesi olayı bile bana epey saçma ve absürd geldi.Diyeceksiniz ki olacak tabi sonuçta mizahi film.Ama ben Kubrick'in her filmini en az iki kez izlemiş biri olarak bana fazla hayali şeylerin bu adama yakışmadığı fikrini oluşturdu.Yine de Kubrick'in Savaş üçlemesi içinde benim adıma en iyi filmi oluyor. Full Metal Jacket ve Paths Of Glory'den bir tık yukarıda kaldı. Ayrıca Kubrick'in 13 filmi arasından benim için 9.sırada iken şimdiki izlemem ile 6.sıraya yükseldi.Yani başarısını herkes anlamıştır umarım. Eleştirim filmin kötülüğüne değil Kubrick'in diğer filmlerinin bunun yanında oldukça küçümsenmesine gitti.Yoksa büyük bir efsane ile karşı karşıyayız.Zaten soruyorum size dünyanın en iyi yönetmeninin en kötü filmini bile beğenmemek mümkün mü

"Dr. Garipaşk", 1989 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivinde muhafaza edilmesine karar verilmiştir

En başta şunu söyleyebiliriz film her Kubrick filminde olduğu gibi çok sert.Devlet yapısına,siyasete,milliyetçiliğe çok çok sert mesajlar gönderiliyor.İki başkan arasındaki telefon konuşmaları harika yazılıp oynanmış.Bitmemesini istediğim filmlerden biri oldu. 8.5/10

gerçekten "bomba" bir film,kubrickten harika bir "politik kara mizah" örneği.sanırım böyle bir başlıktan bahsedeceksek akla gelen ilk film dr strangelove olur.yönetmeninin yanı sıra başta peter sellersın farklı üç karakterdeki farklı üç tarihi performansına kesinlikle ayrı bir dikkat çekmek gerekiyor.doktor rolü sanırım uzun süre hafızalardan silinemez.diğer ana karakterler de filmin havasına çok uyuyorlar.ve tabii uzun zaman unutulamayacak şeylerden birisi de finaldeki o meşhur sahne.kaptan kongdan bahsediyorum tabii ki.garip ve sıkıcı bir konusu varmış gibi görünen fakat izlemeye başlayınca su gibi akan,ve bunu da büyük ölçüde oyunculukların yanı sıra pek sağlam senaryosundan alan bir eser.kubrick yine radikal bir filmde radikal işlere imza atmış ve işin güzel tarafı yine başarılı olmuş.bu efsane yönetmenle ve onun sinemasıyla,filmleriyle tanışmak lazım diye düşünüyorum.dr strangelove filminde de pek çok sinema dersinin yanında "komik olmayan ciddi konulardan nasıl sağlam bir mizah çıkartılır" sorusuna da cevap veriyor bir yerde.klasik.

Barışa hizmet eden, mizahi yönüyle de dokunduran güzel bir çalışma ...Devletler halklarına yapay düşmanlar üreterek silahlanma yarışına girmemelidir. Devletler bütçeden en fazla payı silahlanmaya ayıracaklarına, bu payı halklarının eğitim, sağlık, hukuk, hizmet gibi ihtiyaçlarına harcamalıdır. Bizler devletlerin malı değiliz. Nükleer silahlanmaya ve savaşa karşı çıkmalıyız. Adamlar Kıyamet Günü Silahı üretmişler ama onu üretirken halkına, hiçbirimize sormamışlar. Demek ki yöneticiler için halklar hiçbir anlam ifade etmiyor. Onlar için bizler istedikleri şekilde yönlendirilen edilgen pasif sürüleriz. Halbuki tam aksine, tüm dünya insanları dünya vatandaşlığı ortak paydasında birleşip dünyayı olumlu yönde şekillendirmeliyiz ...

Dr. Garipaşk, Tüm filmleri birbirinden değerli, dahi yönetmen Stanley Kubrickin kara mizah üzerine büyük başyapıtı. Senaryosu, oyunculukları ve yönetimi ile muazzam olan bir Kubrick filmi ile daha tanışmak benim için bir şanstı.. Darısı diğer sinema severlerin başına...

bırakın filmi izlemeyi aklıma geldikçe bile gülüyorum.kara mizahın en önemli eserlerinden biri.

izlediğim en etkileyici ve en iyi stanley kubrick filmi (bence)... muhteşem karakterler var filmde...özellikle filmede adını veren doctor sterengelove karakteri gerçekten müthiş bir karakter...filmde kısıtlı görümmüş ama gördündüğü sahnelerde ağırlığını koymuş... peter sellers in 3 ayrı karakterde görmek çok çok keyifliydi...bu filmdeki oyunculuğuyla akademi adaylığınıda almıştı ayrıca...gerçekten çok çok iyi bir aktör...george c. scott ve sterling hayden in performansları ise gerçekten müthiş... film genel itibariyle bizi yöneten insanların aslında nasıl insanlar olduğunu hiciv dolu senaryosuyla anlatmış bir kara komedi kalasiği...gerçekten müthiş diyologlar var ve sulandırmadan güldürüyor insanı... stanley kurcik in o zamanlarda çok yankı uyandıran (ki ozamanlarda ortalık çok gerginmiş sanırım) ve 4 akademi adaylığı getiren ama tek dalda alamayan filminde yönetmenlliği ise gerçekten mükemmel... sonuç olarak her zaman en sewdiğim 10 film listeme alacağım bir film... her sinemasever izlemeli...10/10

Çok abartılan bir film, hayalkırıklığı yarattı, çok durağan ve sıradan. 5 puan

mükemmel, zeka dolu bir kara komdedi. Türün sevenleri hayran kalacaklardır. ve tabi ki Peter Sellers, hayran olunası