Fellini'nin "La Dolce Vita"sı, Godard'ın "A Bout de Souffle"si ve Antonioni'nin "L'Avventura"sı 1960 yılına tarihlenen önemli Avrupa filmleri olarak sayılır. Bu filmlerin sinemaya getirdikleri yenilikçi bakış açıları okullarda öğretilir, yönetmenler ve karakterler, görüntü yönetimi, senaryolar analiz edilir, yorumlanır. "L'Avventura" kesinlikle kolay bir film değil. Öncelikle süresi oldukça uzun. Sanıyorum ki çok fazla sinemasever, filmin ardından "bu anlatılanlar 90 dakikada da pek rahat anlatılabilirdi" diye düşünecektir. Filmin süresi 2.5 saat. İsminin aksine, sürükleyicilik namına hiçbir şey yok ayrıca. İlk bir saat içinde (adaya çıkılan ve Anna'nın kaybolmasının ardından geçen süre zarfında) film kendini rahat izletiyor ve belli bir merak duygusu, başarılı karakter profilleri ve başarılı bir senaryo eşliğinde kaliteli bir seviyede ilerliyor. Claudia ve Sandro'nunn karaya döndükleri ve yakınlaşmaya başladıkları andan itibaren ise, filmin o durgun atmosferi iyiden iyiye gösteriyor kendini. Finale kadar, çok ufak hareketliliklerin dışında, vakit biraz "yavaş" geçiyor. Ne var ki, hem ilk bölüm hem de filmin devamında, kadın-erkek ilişkileri, kadın ve erkeğin hayattaki rolü, bu rolü hakkıyla oynayıp oynayamadıkları, yapılan tercihler ve sonuçları üzerine, gerçekten uzun uzadıya konuşulabilecek pek çok konu var. Yapılacak karakter analizlerinin de etkisiyle filmi seyretmek keyifli bir sinemasal deneyime dönüşebilir. Aksine, fazla kafa yormadan, yalnızca izle-geç mantığı ile filme yaklaşılır ise, muhtemel çok sıkılacak ve hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Monica Vitti ve Gabriele Ferzetti başta olmak üzere oyuncular başarılı performanslar çıkarıyor.