Yıllar önce lisedeki müzik hocamız derste bize bu filmi izletmişti. Biz tabi hayta ve biraz gençliğin verdiği ergenlikle ne filmi adam akıllı izlemiştik ne de bir ders çıkarmıştık filmden. Ve de hocamızın kıymetini bilememişiz. Biz sadece o karı-kız peşinde koşan Mozart sahnesini hoca sınıfta değilken izleyip auvv, şuna bak, ahah modunda olduğumuzdan filmden hiçbir şey anlamamışız tabi ki. Halbuki ne değerli bir hocamız varmış ki bize böyle kıymetli bir eseri izlettirmiş. Ama biz onun da değerini bilmedik. Gözleri biraz zor görüyor diye derslerde arkalarda hep kaynatırdık. Neyse ya çok alakasız bir yorum oldu. Gençlik işte.
Film yorumu yapayım bari. Harika, akıcı şiir gibi bir film. Mükemmel bir özveriyi ve başarı hikayesini anlatırken, diğer yandan da kıskançlık, kin, nefret duyguları ile dolu bir adamı işliyor. Salieri senin ben ta töbe töbe neyse. Ne pis herifmişsin olum sen. Mozart çok büyük sanatçı. İzleyin, izlettirin. Çok pis piyano çalasım geldi. (Criticker: 81/100, IMDb: 8/10)