Bırakın karşılaştırma gibi saçma bir olguya ortak olmayıda filmin özgünlüğünün tadına varın.Film ya sevilir ya nefret edilir cinsinden sahnelerle dolu ama o kadar orijinal ki bu sahneler şahsen beni büyüledi.Yer yer içerisinde barındırdığı absürdlüklere kahkahalar yer yer kara komedi tarzına başlı başına kayışı simgeleyen görsellikler, sepia nın muhteşemliğini gösteriş ve anlamlı mesajlar, izlemeden ölmeyin, Jeunet kesinlikle apayrı bir adam.9/10
Yönetmenlerin oluşturdukları etkili atmosfer elbette çok başarılı.. filmin konusu da çok anlamlı.. fakat başarılı atmosfere rağmen iyi anlatılamamış konu.. hiç etkilenmedim.. ama tabiki kötü bir film de değil.. zaman zaman güldüm, zaman zaman insanların ne hale gelebileceğini düşündüm.. ortalama bir film şarküteri.. 6/10
Şarküteri, absürdlük sınırlarını zorlayan bir başyapıt.. Mükemmel yönetimi ve sırıtmayan oyunculukları ile sinematografisi açısından da çok başarılı. Mutlaka izlenmeli ve hatta arşivlenmeli...
görüntüleri, müzikleri, kurgusu çok güzel bir film ama jean pierre jeunet filmlerinde soğuduğum bir nokta varsa o da -coğrafya gereği fransız kültürüne uzak kaldığımdan uzak gerek- mizah anlayışı. diğer iki filminde de böyle olmuştu. kara mizahın yoğunlaştığı ve bir fransıza muhtemelen çok eğlenceli gelecek sahnelerde soğuyorum ben filmden, nedense çok irrite ve yapmacık geliyor. yine de hoş bir film. izlenmeye değer.
film ayrıca;en iyi kurgu,en iyi ilk film,en iyi yapım tasarımı ve en iyi senaryo dallarında cesar ödülü,en iyi yabancı film dalındada bafta kazandığını belirtelim...
Olayın geçtiği distopik dünyaya dair çok az bilgi ve öğe içererek bu kadar atmosfer oluşturabilen nadir bir örnek.Kendinizi açlıkarın dünyasında buluyor,şaşılacak derecede normal hayat unsurlarına sahip bir apartmanda "Anormal" insanların yine görece normal rutinleriyle karşılaşıyorsunuz.Bu kısmen "Anormallikler" dünyasında normal -bir anlamda iyi- olmaya çalışan 2 insanın macerasını izliyoruz.Genel bir kitleye hitap etmese de kendini izletiyor.İyi seyirler.
Zaten kendimi bildim bileli fransız sürreal fantastik ve bilimkurgularını helede o görüntü yönetimini çok sevmişimdir... Bu da o denli güzel ve başarılı sıcak bi yapım....
Jeunet ve Caro'nun yaratıcılıklarını sonuna kadar kullandıkları,ülkemizde hak ettiği ilgiyi çok sonraları görmüş kusursuz bir yapım.Yay sesiyle müzik aletlerinden çıkan ses arasında bile alaka kurulması basit ama yaratıcı örneklerden sadece birisi.
Hakkaten kült bi film...ama dahice...konu çok kısır döndü o yüzden film zayıflıo ama mesela o deişik şekillerde intihar etmeye çalışan kadının intihar yöntemleri ve bi türlü intihar edememesi çok hoştu...izlenmeli...10/8 ve favorim...
Tamamen özgün bir hayal gücünden çıkma,mekanik oyuncaklarla dolu bu gerçeküstü komedinin benzerini ben daha önce görmemştim.Caro ve Jeunet bir sonraki filmlerini çekene kadarda bir daha görmedim...
ilk olarak filmi hiç sevmedim...ama başkalarının bu filmi kült olarak değerlendirmesine saygılıyım...testere gibi saçma bir takım hollywood filmlerini de pek beğenmem yani derdim sanatsal açıdan birşeyler izlemek ve sanatsal olma gibi bi kaygısı olmayan filmlerden de farklılık beklemek...bu film iki anlayışımı da kapsamıyor...amellie yi de izlemiştim onda da çok sıkılmıştım... emir kustarica nın veya kieslowski nin filmleri tam da sanatsal yönüyle ve farklılığıyla kendini ıspatlayan izleyiciyi sıkmadan derdini anlatan yapıtlardır... nedense bu filmi izleyince kubrick in otomatik portakalı aklıma geldi...ama arada dağlar kadar fark var..usta yönetmenin kült filmi, izleyiciye ne mesajlar verdiği bir türlü anlaşılmayan bu filmle karşılaştırılamaz elbette... ben hiç beğenmedim ama bazılarının arşivlik fimi olabilir...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.