Hesabım
    Awakenings
    Ortalama puan
    4,4
    278 Puanlama
    Awakenings hakkında görüşlerin ?

    43 Kullanıcı yorumları

    5
    21 Eleştiri
    4
    16 Eleştiri
    3
    6 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Mustafa Kaan Özçelik
    Mustafa Kaan Özçelik

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    29 Aralık 2023 tarihinde eklendi
    Gerçekten aylar sonra agladigim bir an oldu bu filmi keşke önceden görüp izleseymisim izlemediyseniz kesinlikle izleyin
    Aamir Khan
    Aamir Khan

    Takipçi 462 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    16 Kasım 2023 tarihinde eklendi
    Aman Allahım bu nasıl bi filmdi yaa. Hüngür hüngür ağladım. Doktorun çaresizliği, Leonardın umudu, çabası, diğer hastaların korkusu...
    Ziyarete gelen kızın güzelliği.
    Herşey bi yana o doktorların hemşirelerin merhameti sevgisi anlayışı o kadar güzeldi ki yazık ki gerçekte hastanelerimiz böyle merhametli personellerle dolu değil. Hem doktorun hem hastaların duygusu öyle güzel geçti ki bize o çaresizliği taa içimde hissedebildim. Tabii ki bunda De Niro'nun etkisi çok büyük. Belki de De Niro'yu ilk defa bu filmde sevdim. Bundan sonra da daha ılımlı bakabilirim kendisine. Ama doktorun da hakkını yememek lazım en çok onun yardım etmek isteyipte çaresizce izleyişi etkiledi beni. En çok onun çabası dokundu bana. Gerçekten takdire şayan bi dram filmi mutlaka izlenmeli.
    YASEMİN G.
    YASEMİN G.

    6 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    28 Aralık 2022 tarihinde eklendi
    Film gerçekten sıkılmadan izleyebilirsiniz.Gerçek yaşanmış olması sanırım insanı çok etkiliyor .Bugün tuvalete kendim gittim demesi sonra sevinmesi …Uyanıştan öncesi kadar sonrası daha fena .Kesinlikle izlenmesi gerekli film
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.065 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    30 Mayıs 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, İngiliz nörolog Oliver Sacks'ın aynı isimli anılarından (1973) uyarlayarak Steven Zaillian'ın yazdığı ve yönetmen koltuğunda da Penny Marshall'ın oturduğu “Awakenings”; Leonard Lowe karakterini canlandıran Robert De Niro'nun sıra dışı performansı ile damgasını vurduğu ve "En İyi Erkek Oyuncu" kategorisindeki Academy Ödülünü, kıl payı ile Jeremy Irons'a kaptırdığı bir drama olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, vizyona girdiği yıl sinema salonunda da izlediğimiz ve yer yer Jack Nicholson'ın resmen döktürdüğü beş Academy Ödüllü bir "Milos Forman klasiği" olan "One Flew Over the Cuckoo's Nest / Guguk Kuşu" nu da (1975) anımsatan; 29 milyon dolarlık bir bütçe ile New York Brooklyn'deki Kingsboro Psikiyatri Merkezinde çekilerek, 108.7 milyon dolarlık bir gişe hasılatına ulaşılmış olan gerçek bir hikayenin anlatıldığı bu "şahane" filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    - Bronx, 1969 -

    Köpeği Buttercup ile beraber yalnız yaşadığı evinde, nadir bulunan bitkilerle ilgilenmeyi hobi haline getirmiş olan nörolog Dr. Malcolm Sayer (Robin Williams); nöroloji laboratuvarında araştırmacı olarak çalışmak amacıyla CV'sini göndermek suretiyle başvuruda bulunduğu, kronik hastalıklara sahip insanların bakımlarının yapıldığı Bainbridge Hastanesi'nde, Dr. Kaufman (John Heard) ve Dr. Tyler (Bradley Whitford) ile yaptığı kısa bir iş görüşmesinin ardından işe başlatılır...

    Ama araştırmacı değil de doğrudan hastalarla ilgilenen bir doktor şeklinde...

    ***

    Dr. Sayer'ın ilk hastası; oturduğu tekerlekli sandalyesinde, tek kelime dahi etmeden uzaklara dalgınca bakan Lucy Fishman'dır (Alice Drummond) ve hakkındaki teşhisi de, nedeni bilinmeyen (demans) bunamadır...

    Yalnız asıl önemli olan husus, hastanın yakınındaki hareketli nesnelere karşı gösterdiği ani tepkidir...

    Ki, bunu kendilerine izah etmeye çalıştığında da Dr. Sayer; Dr. Kaufman ve Dr. Sullivan (John Christopher Jones) karşısında, gülünç duruma düşmüştür...

    Kendisine tek inanan ise, hemşire Eleanor Costello'dur (Julie Kavner)...

    ***

    Çalışmaya başladığı Bainbridge'in hastalarının, neredeyse büyükçe bir çoğunluğunun benzer durumda olmaları; Dr. Sayer'ın fazlasıyla ilgisini çekmiş ve onu hastaların dosyalarında incelemeye itmiştir...

    Sonuç da bulduklarıysa:

    1917–1928 yılları arasında tüm dünyada hüküm sürmüş olan "Ensefalit Uyuşukluğu" salgını ve konu hakkında Dr. Peter Ingham'ın (Max von Sydow) yazdığı, "1920'lerin 'Unutulmuş' hastalığı, bir virüsten kaynaklanan Ensefalitik Sendrom Sonrası" isimli dikkat çekici önemdeki makalesidir...

    Bunun üzerine Dr. Sayer, bizzat Dr. Ingham'ın kendisini bularak ondan, hastalığa dair daha ayrıntılı bilgiler edinir...

    ***

    Bir sonraki gün de, hastalardan Leonard Lowe'ın geçmişi hakkında bir şeyler duymak isteyen Dr. Sayer; Leonard'ın annesi Bayan Lowe'ı (Ruth Nelson) evinde ziyaret eder...

    Öğrendiği, Leonard'ın on bir yaşındayken hastalandığı ve yirmi yaşına geldiği 14 Kasım 1939 tarihinde de Bainbridge Hastanesi'ne yatırıldığıdır...

    Yani Leonard, hastalığının ilk dokuz yılını; evindeki odasında, kitap okuyarak geçirmiştir...

    Bunu, Leonard'ın Dr. Sayer'a; bir Ouija tahtası aracılığıyla Alman şair Rainer Maria Rilke'nin Panter şiirini işaret etmesinden de anlıyoruz zaten...

    ***

    Hasta bakıcı Anthony (Keith Diamond) ve hemşire Costello'nun yakın alaka ve destekleriyle araştırmalarını sürdürmeye devam eden Dr. Sayer, bilinçli olarak katıldığı bir konferansta; Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılan "L-Dopa" isimli ilacın tanıtımını yapan kimyagerden (Peter Stormare) beklediği yanıtı alamasa da, aynı ilacın kendi hasyalarına da iyi geleceğini düşünmektedir...

    Ama Dr. Kaufman'ı, bu ilacı hastaların tümünde kullanılmasına ikna edemez...

    Sadece hastalardan birinde deneyebilecektir...

    O da, ailesinin yazılı izniyle...

    ***

    Elbette izin Leonard'ın annesi Bayan Lowe'dan alınacaktır...

    Dakika 45...

    Geride sizleri, her bir anını ilgiyle izleyeceğinizi umduğumuz 76 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    volkanick
    volkanick

    Takipçi 683 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    4 Nisan 2021 tarihinde eklendi
    filmi izlerken şunu hissettim: İnsanlar birbirlerini iyileştirebilir. İyi insanlar eğer farkındalarsa ve gerçekten isterlerse birbirlerini iyileştirebilirler.
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    17 Şubat 2021 tarihinde eklendi
    orijinal gerçek hikaye.. Ama sonlarda sıkıyor biraz film.. Hareketsiz hastalıkla alaklı... seyredilir film genede
    sinema
    1 ziyaretçi
    5,0
    19 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    fsfsfsfggggghgghghgghgghgghghghghghgggghgghghghghghghghghghgwfşw033hwrrkp2rlj23ğr2l3lg3r2oırfjo2hgfwmdn.qqklowjıwljhtrı3hıwe
    Serkan Çelik
    Serkan Çelik

    26 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    23 Eylül 2020 tarihinde eklendi
    Her izlediğimde istemsizce ağlıyorum... Unutamadığım eserlerden. İzlemeyen çok şey kaçırır. 2 muhteşem aktörden muhteşem senaryo ve oyunculuk.
    Selcen E.
    Selcen E.

    35 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    19 Mayıs 2020 tarihinde eklendi
    Eski film olup lewy body demansı anlatan filmde hastalarına kendini adayan ideal bir doktoru anlatıyor. 1950 lerde psikolojik hastalaıklarla nörolojik hastalıkların ayırt edilememesi, toplumun bu tür hastalara bakış açısını anlatan güzel bir film. Robert de Niro çok zor bozuklukların taklidini yapma yönünden de harika iş çıkarmış. Nöroloji stajı yapan veya tıp fakültesi öğrencilerinin izlemesi gereken bir film
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 561 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    6 Ağustos 2019 tarihinde eklendi
    güzel bir filmdi
    DthepYEK
    DthepYEK

    Takipçi 233 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    30 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Kimyasal pencere kapanınca, başka bir uyanış gerçekleşti...

    Robin Williams filmlerini severim. Hayatımızda kaçırdığımız, unuttuğumuz şeylere değinir ve bolca öğüt ve mesajlar içerir. Bahsettiklerim kaliteli olanları. Yine o tarz filmlerden birisi. Toprağı bol olsun yine bizi düşüncelere daldırdı. Ve hayatı bir kez daha sorgulattı bize.

    Filmle ilgili olarak, anlamlı ve önemli bir hikaye üzerine yapılmış, keyifli bir film. Şimdi De Niro'nun oyunculuğunu öveceğim ama filmde kötü oynayan oyuncu yoktu ki. Herkes muhteşem oynamış. Ama Robert De Niro özellikle filmin ikinci kısmında efsane oyunculuklarından birini çıkarmış. Brad Pitt'in Twelve Monkeys filmindeki performansına benzer bir performans izledim. Biraz tipleme olarak ta Dustin Hoffman'ın Rain Man filmindeki karakterine benzettim. Film enfes bir film, kaçırılmaması gerekenlerden.

    Dikkat Spoiler;En son "Uykuya daldığında" anne anne diyerek dalmasının ardından, "Uyandığında" annesini görünce yine anne anne şeklinde kucaklaşmaları da güzel bir ayrıntı olmuş. Yine uyandıktan sonra ilk defa dışarıya çıkarken, merdivenlerden çıkan bir çocukla aynı karede olup o çocuk gibi basamakları teker teker inmesiyle, sanki yürümeyi yeni öğrenmiş bir çocuk gibi dışarıya çıkışı da önemli bir detay. Yeniden doğmuş biri bebek gibi...

    Bu arada filmi izledikten sonra oyuncu kadrosuna bakarken Vin Diesel ismini gördüm. Açıkçası ben filmde görmedim veya fark etmedim ama oynamış. Hayatın anlamını bir kez daha sorgulattıran, bu dünyaya neden yaşamaya geldiğimizi bize bir kez daha düşündüren, bizim için basit olan şeylerin başka insanlar için aslında ne kadar zor ve değerli olduğunu gösteren bir film. İyi seyirler... 7.9/10
    Osman B.
    Osman B.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    17 Kasım 2015 tarihinde eklendi
    Açıkçası film izleme alışkanlığına ve bu tutkuya babamın eve getirdiği filmleri izleyerek bağlandım.Abartılı film donanımına sahip olmasam da "Awakenings" bu gune kadar izledigim ve izledikten sonra etkisinden kolayca cikamadigim filmlerden br tanesi.Zaten bir filmi kaliteli yapan en onemli faktorlerden birinin de bu oldugunu dusunuyorum.Bence bir insan bir filmi izlediginde kendini oradaki kahramanin yerine koyup ayni zamanda kendi hayatini da sorgulayabilmeli."Awakenings" izleyiciye bu deneyimi yasatan kaliteli bir iş olmus. Ayrica Robert de Niro ve Robin Williams'ın performanslari sahip olduklari oyunculuk yeteneklerini bu filmde de kanitliyor diyebilirim.Ayrica filmi izlerken Robert de Niro'nun,karakterin kullandigi ilaclarin yan etkisi olan tiklerini kusursuz anlamda canlandirmasi onun neden bu kadar onemli bir oyuncu oldugunun ornegidir.Kisacasi Robert de Niro'nun ortaya koydugu performans bana Rain Man ve Forrest Gump'da Dustin Hoffman ile Tom Hanks'in ortaya koyduklari performanslari hatirlatti ve tipki bu filmler gibi gerek senaryo gerek ortaya koyulan performanslar acisindan"Awakenings" de izlenmesi gereken bir basyapit.
    suadiyekartali
    suadiyekartali

    Takipçi 357 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    21 Haziran 2011 tarihinde eklendi
    Robert De Niro ve Robin Williamsın birlikte oynadığı bir film ne kadar kötü olabilir ki?
    Özellikle oyunculuğun şahane olduğu harika bir dramdı.
    Ayrıca Robin Williams , çizgisinden yine şaşmamış filmde bol bol sosyal mesajlar ön plandaydı , tabi her zaman olduğu gibi izleyiciyi etkilemeyi de başarmış...
    10/8.3
    bureax
    bureax

    Takipçi 6 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    11 Mart 2011 tarihinde eklendi
    mesaj taşıması, gerçek bir hikayeyi konu alması, içinde hem hastaların, hem doktorun hastalık ve tedavi sürecinde yaşananlarla ilgili yüklü duygularını seyirciye aktarması bakımından, romantizmin de unutulmadığı harika bir film. dram diye buna derim, bu filmi izleyince insan olduğunu bir kez daha hatırlıyorsun..
    akimya27
    akimya27

    46 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    3 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    uyanışlar;gerçek hayat hikayelerinden yola çıkılarak çekilmiş filmler her zaman ilgimi cezbetmiştir,hele ki filmde böylesine keyif verici olunca..robin williams her zamanki gibi bu tür karakterlerin hakkını çok iyi veriyor robert de niroya ise diyebilecek kelime bulamıyorum;şüphesiz sinema tarihinin bir numaralı aktörüdür kendileri; bu filmde büründüğü rolü öylesine etkileyici oynamışki ah ah hele doktorla göz göze geldiği anlar..bu filmi izlediğim için kendimi çok şanslı hissediyorum hayatıma yönelik önemli katkıları olacağı kanaatindeyim,,8/10
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top