Başarılı kariyeri, yolunda giden ilişkisi ve sevdiği dostlarıyla dolu olan Sabina’nın hayatı, oldukça sorunsuz görünmektedir. Fakat geceleri rahat uyumasına engel olan kabusları, bir süre sonra, sorunsuz giden hayatını etkilemeye başlayacaktır.
Geçmişten adım adım gelen ama hep unutmak istediği, ailesiyle ilgili hatıraların resmi, o unutmak istedikçe hafızasından silinmeyi reddetmektedir. Çocukluğunda babası tarafından cinsel tacize maruz kalmıştır ve bu zamana kadar, bu durum üzerine kimseyle konuşmamıştır. Kötü anıların peşini bir türlü bırakmaması sonucu, Amerika’da oturan erkek kardeşini ziyaret edip geçmişiyle yüzleşmeye karar verir.
İlk kez 2005 Venedik Film Festivali’nde gösterilen Cristina Comencini’nin yönetmenlik koltuğunda oturduğu film, en iyi yabancı film dalında Oscar’a aday olmuştu. San Francisco Chronicle’dan Ruthe Stein, filmin insan üzerinde, tıpkı Hitchcock filmlerinde, özellikle de Vertigoda hissedilen ’gördüğünle gerçek olanın her zaman aynı olmayabileceği’ durumunun yarattığı o ürkütücü hissi bıraktığını belirtiyor..
Z.S.
Derin Bir Yara, <b>Yüreğimdeki Canavar</b>
Yazar: Misafir KoltuğuBu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 2005, En iyi film: Dram, {Genre} türündeki en iyi filmler : 2005.