Film gerçek bir olaydan uyarlanmış. Filmlerin gerçek olaylardan uyarlama olması benim için etkileyiciliği arttıran unsurlardan biri ama bu filmde o etkileyiciliği fazla göremedim. Filmin çok ağır bir temposu vardı.
Film, Amerikan uçak gemisinde başlıyor. Dieter Dengler adlı savaş pilotu birkaç kişi ile birlikte görev için Kuzey Vietnam'a doğru yola çıkar. Dengler uçağının kontrolünü kaybedip K. Vietnam'ın batısındaki Laos'a düşer. Burada Vietkonglulara esir düşer. Vietkonglular, Dieter'i bir esir kampına götürür. Burada da birkaç Amerikalı esir vardır. Dieter onlar ile buradan kaçış planları yapar. Filmin büyük bölümü bu kaçış planının yapılmasıyla geçer. Sonunda nöbetçiler yerlerinde değillerken onların silahlarını alarak kaçarlar. Dieter, Duane ile birlikte yoluna devam eder. Diğerleri başka taraflara giderler. Bir kez daha Vietkongluların eline düşerler ve burada Duane ölür. Dengler tek başına mücadelesini sürdürür. Sonunda helikopterler onu görür ve buradan kurtulur. Film, Dengler'in uçak gemisine gelmesiyle son bulur.
Filmin görüntü yönetmenliği iyiydi. Kamera planlarını beğendim. İnsanın hareketiyle birlikte hareket eden kamera çekimi güzel bir seyir zevki veriyor. Oyunculuk olarak en sevdiğim oyunculardan Christian Bale başroldeydi. Yine kendisine yakışır bir performans ortaya koymuş. Canlandırdığı karakterin ruhsal durumunu iyi yansıtmış.
Film, bir havacının hayatta kalma mücadelesini anlatan, ağır temposu olan bir savaş filmi.
Filme verdiğim puan= 7