The Flintstones, Jetgiller, Scooby-Doo ve pek çok çizgi diziyle beraber 1960'lardan itibaren Hanna-Barbera Yapımcılık dünya ölçeğinde milyonlarca çocuğun hayal gücünü derinden etkileyen onlarca yapıma imza atmıştı. 50'li yılların sonlarında Belçikalı çizer Peyo tarafından yaratılan 'Les Schtroumpfs' çizgi roman serisi de aynı yapım şirketi aracılığıyla Kuzey Amerika'ya taşınmış ve 80'li yılların başlarında NBC televizyonunda The Smurfs adıyla çizgi diziye dönüşmüştü. Yaklaşık 9 sezon ve 250'nin üzerinde bölümle bir TV klasiği haline gelen dizi, Türkiye'de de 'Şirinler' adıyla uzun yıllar ekranlarda kalarak belli bir yaştaki cenahın çocukluk anıları arasındaki yerini almıştı.
Uzun yıllardır sinemaya aktarılacağı konusunda muhtelif haberlerin ortalarda dolaştığı Şirinler (The Smurfs) projesi netleştiğinde yönetmenlik koltuğuna Raja Gosnell'in geçeceği ve filmin bir animasyon olmayıp yönetmenin daha önceki Scooby-Doo filmleri gibi live-action (canlandırma) tekniğinin kullanacağı haberleri netleştiğinde pek çok kişi için, önceden ön yargıların oluşması kaçınılmaz oldu. Fakat How I Met Your Mother dizisindeki Barney rolüyle pek çok izleyicide olumlu çağrışımlar yapan Neil Patrick Harris'in başrolde oynayacak ve Şirine'yi Katy Perry'nin seslendirecek olması gibi detaylar yetişkinler adına filmi kısmen çekici hale getiren unsurlar olmuştu.
"Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacı kadar" düsturuyla Şirinler Köyü'nde kurdukları komünal hayatı sürdüren Şirinler'in "aç gözlü kötü büyücü Gargamel ve onun işe yaramaz kedisi Azman'a karşı verdikleri mücadele" şeklindeki vazgeçilmez klasik hikâye örgüsü bu filmin de çıkış noktasını oluşturuyor. Bu kez bilindik öyküyü film yapmaya değer kılması için hikâye ayrıca New York'a taşınarak, Şirinler'in kendi köylerindeki rutin yaşamına genellikle filmin yapım firması Sony'nin elektronik ürünlerinin çevrelediği bir dünyada kapitalist bir heyecan da katılmış oluyor. Filmin girişini de oluşturan çarçabuk bir geçişle beraber Şirin Baba, Şirine, Sakar, Gözlüklü, Cesur ve Huysuz'dan oluşan asil kadro diğer Şirinler'den ayrılarak ayrı bir dünyada maceralarına başladığında, önyargıları haksız çıkaracak bir eğlence başlıyor.
Mavi yaratıkların renkli dünyası, filmin live-action olması ve 3D formatı iç içe geçtiğinde görsel detaylarını ayırt etmesi pek de kolay olmayan bir cümbüşün içerisinde özellikle Gargamel ve Azman'ın olduğu bölümler ciddi anlamda sıkı espriler barındırıyor. Üstelik ilk çağrışımının aksine salt 7-11 yaş arası çocukları değil, onları filme götürecek olan ebeveynlerini de yakalamaya dönük argo şakalar bunların çoğu. Her ne kadar neden Kilt giyip sakal bıraktığını anlamamış olsak da Cesur Şirin'in "ezik ya", "mankafa bu, "bağırsaklarını çıkarıp kokoreç yaparım" tarzı sert çıkışları da koşuşturmacanın içerisinde bir yerlerden kulağımıza çalınan güldürücü kabalıklar oluyor. "Artık büyüdüm, Şirin filmine gülmem" diye düşünmeseniz iyi edersiniz, zira şirimserlik, şaramsarlık gibi kelime oyunlarıyla Şirin dilinin Türkçe'ye başarılı aktarımı başarılı bir dublajla birleştiğinde filmin keyif veren hali her yaş grubunu yakalayacak bir boyut kazanıyor.
"Üç elma büyüklüğündeki" dostlarımızın keyif veren varlıklarının yanı sıra filmin başrol oyuncusu Hank Azaria'ya ayrıca değinmekte fayda var. The Simpsons serisinin tanınmış sesi Azaria bu filmdeki Gargamel oyunuyla beraber animasyon uyarlamaları tarihinde hatırı sayılır bir yer ediniyor. Baş kahramanlar olarak Winslow çifti ile kötü patron Odile'in hikayedeki bilindik varlığı filmin eğlence dozunu ısrarla aşağıya doğru çekse de gerçek oyuncuların olduğu tüm bölümlerde Gargamel, belki de çizgi dizide olmadığı kadar eğlenceli bir profil çiziyor. Tam da bu noktada orijinal seri ile film arasında bir kıyaslama kaçınılmazmış gibi görünse de "Şirinler"i çekici bulup bulmamak konusu her izleyicinin kendi heyecanının yönlendirmesine kalmış durumda. Çünkü bu filmde sevmediğiniz bölümlerden birine denk gelirseniz, bu kez kanal değiştirme lüksünüz olmayacak.
cihanaydin87@yahoo.com