En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
volkanick
Takipçi
683 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
7 Aralık 2013 tarihinde eklendi
Film tarz olarak gerilimi yaratmada ve sürdürmede son derece başarılı..Ancak dramatik olarak karakterlerin neden böyle bir yarışmaya katıldıklarını anlatmak açısından yetersiz.Yönetmenin böyle de bir niyeti olsa çok daha iyi bir film ı bir film izlemek için ideal bir seçim olacaktır.
Siyah beyaz filmlerin en iyilerinden... Zaten böyle filmlere senaryodan çok görsellik değer kattığı ve de dikkat çekecek unsurların bulunmaması gerektiği iyice kavranmış.. Ondan dolayı da başarılı bir film ortaya çıkmış... Ne diyelim, helal olsunN..
filme, biraz düşük temposunun dışında söylenecek laf yok. basit ama sıradışı senaryo, siyah beyaza uygun sinema dili ve konuyu işleyişiyle güzel bir film.
ne gerılım ne korku nede drama garıp sıkıcı bır fılm..begenenlere şaşırmıyorum..o zaman cemal şanın nurı bılge ceylanın belgesellerınıde ızleyebılırsınız... çok sıkıcı saçma.. sınemasal anlatım 0... ınsanlara bır eser bırakmalısınız...
bp üyelerinin verdiği not bu sefer biraz isabetli olmuş fil sürükleyici olmasına karşın biraz kısa olmuş filmin can alıcı noktasa rus ruletinden ibaret izleyici biraz burda şoka giriyor. bu sahneyi izlerken aklıma unutulamaz michael ciminho filmi "deer hunter" geldi .. tabi orda de niro ve cristoper wolken farkı oldukça öne çıkıyor unutulmaz bir sahneydi ...neyse gelelim filme dvd kapağında "dövüş kulubunden bile daha iyi" (The Gurdian) yazıyordu ...bu kadarda abartılmaz ki film orta sınıf bir fıransız filmi ...10/7
sade bir anlatım. kara film olmasıda fimin atmosferini çok ii yansıtmış. para: varlığı bir dert yokluğu ölüm:)konu olarak bir ilk olduğundan izlenebilir.
Konu ilgi çekici ve etkileyici olsada film gene buram buram bir Fransız filmi.İlla insanı bunaltmakta ve felsefi bir hava yaratmakta ısrar eden bir Fransız sineması örneği..Gende başarısız demek haksızlık olur.10/7
film ilk başlarda enteresan ve ilgi çekici gelmişti. filmi siyah beyaz olarak da başarılı aktarmışlardı ama oyunculuk cidden flash tv oyunculuğuydu. yüksek yıldız veren arkadaşlar belki sanatsal açıdan vermiş olabilirler ama bana göre oyunculuk vasatında altındaydı. hani seksenler doksanlar zamanı olsa normal karşılanırdı ama yakın zamanda böyle güzel bir kurguya bu oyunculuk yakışmamış.
İnsan doğasının şiddetle olan ilişkisi üzerine birçok film yapıldı ve yapılmaya da devam edecektir. Bu tarz filmlerin diğerlerinden ayıran yanları vermek istediklerini izleyiciye verebilmesi ve etkileyiciliğidir. Bu ikisi de ?13'te başarılıyla yerine getirilmiş. Gela Babluani'nin ilk sinema deneyimi olan film, bir ilk filme göre oldukça iddialı. Filmin senaryosunu da yazan Gürcü yönetmen, kendi yaşadığı bazı olaylardan yola çıkarak filmin hikayesini yazmış. Baştan sessiz ve sakin başlayan film, sürprizini yaptıktan sonra çarpıcı bir hal alıyor. Sanki Babluani, izleyicisini bu beklenen sürprizinden sonrasına hazırlar gibi bir tutum sergiliyor. Filmin başları ne kadar rahat ilerliyorsa da sonrası bir o kadar rahatsız edici... Filmin bu diğer yarısında gerilim oldukça yüksek bir seviyede yer alıyor ve izleyenler filmin baş karakteri ile özdeşleşiyor. Şayet bu durumda film daha da sarsıcı bir hal alıyor. İnsan hayatının bir önem teşkil etmediği, zenginlerin insanların hayatlarıyla kumar oynadığı bir dünyada yaşadığımızı film, bizlere sık sık hatırlatıyor. Adeta gözümüze sokuyor. Bazıları eğlence için insan hayatını böyle riske atarken, bazıları da zengin olmak için kendi hayatını ortaya koyuyor. Günümüzde farklı şekillerde gördüğümüz bizlere uzak olmayan bir yaklaşım. ayrıca alttan alta politik metinlerde oluşturmuyor değil. Filmin tamamının siyah-beyaz çekilmesi, karamsar atmosferin oluşmasına büyük katkıda bulunuyor. Keza filmde ölümle yaşam da siyah ve beyaz gibi keskin çizgilerle belirlenmiş. Ayrıca ?13? kara film özelliklerinin bazılarını da bünyesinde toplamış. Bu bakıma film için kara film demek hiç de zor değil. Oyunculukların harika olduğunu söyleyemesek de hiçbir oyuncu rolünde sırıtmıyor. Yönetmenliğin ve müzik kullanımın başarısı ise görmez gelinmeyecek cinsten.Şaşırtıcı senaryosu, alegorik söylemleri, izleyiciye sunduğu gerilim ve ekrana yansıttığı şiddetle izlenmeyi hak eden başarılı filmlerden ?13?. Filmin başta Sundance ve Venedik Festivallerinde büyük beğeni kazandığını ve Gürcü yönetmenin Hollywood yapımı bir yeniden çevrime hazırlandığını da hatırlatayım.
Önceki eleştirinin epeyce uzatılmış,bol spoilerlı,ekli ve çılgın versiyonu.Filmi izlemeyen arkadaşlar okumasın,ama fikirlere de önem veriyorum ben,izlediyseniz okuyun:) ; 04.05.2007 15:45:57 Filmin artı yönleri, malesef eksi yönlerinden oldukça az.Artı yönleriyle başlayayım. Bir kere biz boşuna iddaa, at yarışı yapıyomuşuz. Adamlar bahis olayını aşmışlar. Diğer bir artı yönüyse daha önce ne böyle bir konu işlendiğini gördüm nede duydum. Konusu gerçekten sıradışı.Eksi yönlerine gelirsek; Film acayip bir buhran havada geçiyor. Film bittiğinde dışarı baktım kesin yağmur havası vardır diye. O etkiyi yaratıyor. Bitsede gitsem havasındaydım. Siyah beyaz çekilmesi benim hoşuma gitmedi. Filmi iyice sıkıcı yapıyor. Uyuklamadan seyredene 'helal olsun'. Birde filmin finali beni hiç etkilemedi. Yani sen o kadar uğraş al senin kaderin bu olsun. Olmadı. Bu filme mutlu son yakışırmış. O kadar para kazandın neden hala trene biniyorsun!? Atla taksiye evine bıraksın di mi?Sonuç itibariyle bu film bana hiç birşey katmadı. Acayipte sıkıldım doğrusu.Fransız yapımı denilince ve yukarıdaki yorumları okuduğumda 'le haine' tarzında bir film bekliyordum. Bulamadım malesef.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.