Kutsal Yürek: en yeniler yorumlar - Sayfa 2

senaryonun galibiyeti.. ve anlatımın muhteşemliği..evet, 'kutsal yürek' gerçekten güzel bir film.. ve değeri anlaşılamayacak ve ya gözardı edilecek bir film ne yazık ki..senaryo da herkesin kendisinde birşey bulabileceği bir film değil.. evet.ama herkesi bir iç yolculuğa çıkaracak ve bu iç muhasebesinin sonucunda, aslında kendisinde var olanı bulduracak bir senaryo da hazırlanmış bir film..bizim insanımız için, Anadolumuz için belki o kadar da uzak olmadığımız bu iç hesaplaşma, bu iç muhasebe, bizleri dahi bu kadar etkilemişse, özellikle italya ve avrupayı etkilemenin ötesinde; sarsmıştır gibi me geliyor.film de senaryonun ve kurgunun ötesine taşan bir hususta; anlatım.. yani yönetmenin olağan üstü başarısı.bir filmde görüntü bu kadar mı güzel olabilir ve insanı bu kadar mı etkileyebilir. yine bir film de müzik bu kadar güzel olabilir ve görüntüyle birlikte bu kadar mı estetik olabilir.ve irene..ondan etkilenmemek mümkün değil. film boyunca hiç bitmesini istemediğim o masalsı hanım.. ferzan abinin de hakkında dedikleriyle örtüşerek; evet, o kimsenin olamaz ve ona kimse dokunamaz.. 'kutsal yürek' , tüm bunlar ve bunların ötesinde seyirciye birçok şey kazandıran bir film. bu filmi; avrupa sinemasından ayırıyorum. bu film ne italyanın, ne avrupanın, ne de diğer kıtaların.. bu film tamamiyle ferzan özpetek’ in.evet.ferzan abinin tüm dünyaya hediyesi ve dersi..ve yine, içinde bulunduğumuz ve gerek televizyonda, gerek sinemada ki bu kısırdöngüye verilmiş en güzel cevabı ve film nasıl yapılır dersi.. senaryonun galibiyeti.. ve anlatımın muhteşemliği.. ve tabii ki oyunculuğun..son söz;'kutsal yürek' bir Ferzan Özpetek filmi.. hepsi bu..abi; biliyorum oscar’ı alamayacaksın.. abi; yine biliyorum ülkende hakkettiğin ilgiye kavuşamıyacaksın.. ama ben; sana teşekkür ediyorum, ve en kalbi hislerimle ödülünü ben veriyorum..

muhteşem bir yönetmen,senarist.her alanda basarısını kanıtlamıs bir basarı örnegi.6 tane deha ürünü filmin yönetmeni ferzan özpetek.kutsal yüregi daha izlemedim.ama eminim mükümmeldir.en kısa zamanda,bulundugdm sehre gelince gidicem.iyi bir yönetmen bence oyunculuguda denemeli.müzikleri inanılmaz bir hassasiyetle seçiyor.o ödülleri zaten kapıyor.söylenecek söz yok...........

Ferzan Özpetekin son çalışması filmografisinde farklı bir yerde duruyor.Önceki filmlerinde farklı bir cinselliği tartışılabilir kılan yönetmen,’ötekiler’olarak niteleyebileceğimiz çağın yeni insan figürlerini(aslında antik yunana kadar uzanır ya her neyse)’olgusal’ bir durum olarak resmetmişti.’Kutsal Yürek’ filmi ise daha çok varoluş problemleri üzerine eğilen ve afişindeki Battoni tablosundan da anlaşılacağı üzere, Kieslowski tarzına yakın duran bir film.Dolayısıyla,mistizizmin ırmağından beslenen yeni bir çalışma var karşımızda. İrena’nın ölmüş annesinin odasında gün ışığına çıkan dini motifler ve varoluş sorununa cevap olabilecek nitelikteki duvar yazıları, İrena’nın bireysel yolculuğunda bir başlangıç noktası oluyor.Herşeye sahip ve daha da fazlasına sahip olabilmek için her yolu mübah sayan, bu yolda önüne çıkan herkesi acımasızca ezen teyzesinin izinde giderken, yaşadığı ve tanık olduğu kimi olaylar, İrena’yı fazlasıyla sarsıyor.Yaşadığı travmalar büyük bir duygusal çöküş getiriyor.Kendisiyle iç hesaplaşması uzadıkça ’kendi ruhsal kurtuluşunu’annesinin felsefesinde buluyor ve bunun bir yansıması olarak bütün varlığını diğer insanlara yardıma adıyor. Ferzan Özpetek bundan önceki ’Karşı pencere’ filminde olduğu gibi düşsel olanla gerçek olanı çok iyi harmanlamış ve düşsellikten gerçekliğe geçişi çok iyi sağlamış.Mesela havuzdan çıkan İrena’nın ağır adımlarla yardım kuruluşuna yönelmesi ’düşselliği’, daha sonra yardım kuruluşunda hummalı bir çalışma içerisinde yansıtılması ise somut bir ’gerçekliği’ ifade eden önemli sekanslar.Filmde bir de ’Pieta’sahnesi olarak algılanabilecek, İrene’nin Giancarlo’yu bir azize sıcaklığıyla sarışı var.Burda yönetmen gerçekten bunu mu yansıtmak istemiş tartışılır;ama kendini azize mertebesine taşımaya çalışan İrene’nin ruhsal dünyasını tanımlayan önemli bir sahne bence. Filmde kurgusal açısından boşluk yaratan kısım ise bence filmin açılış sekansında gerçekleşen iki çiftin intiharı.Açıkçası ben neden-sonuç ilişkisi içerisinde bu sahnenin neye hizmet ettiğini idrak edemedim ve eminimki çok kilit bir sahne bu.Belki filmi ikinci kez izleme imkanım olursa gözümden kaçan bu noktayı da kendimce çözümlemiş olurum.Bu tür farklı algılamalara neden olabilecek sahneler Özpetek’in özgün sinemasında belirgin bir öğe;bu durum yönetmenin filmlerindeki ’düşünsel derinliğe’işaret ediyor şüphesiz.Bu düşünsel derinlik popüler sinema izleyicisini ne ölçüde sorgulamaya iter tartışılır;ama Ferzan Özpetek kendi özgün sinemasından taviz vermeyerek sanatsal açıdan sağlam bir duruş sergiliyor. Ferzan Özpetek bütün bunların dışında oyuncu seçimlerinde bundan önce olduğu gibi çok başarılı.Filmde aksayan hiçbir oyuncu yok.Sezen Aksu’yla açılan ve seçkin italyan örneklerle izleyicide etkili bir lirizm doğuran müzikler, Ferzan Özpetek’in sinemasındaki ana omurgayı korumaya devam ettiğini gösteriyor. Ferzan Özpetek bu son çalışmasıyla artık sinemasının fazlasıyla olgunlaştığını kanıtlıyor.Üstelik Hollywoodun düşünsel temelden yoksun örneklerine karşı 7.sanat sinemanın nelere kadir olabileceğini de gösteriyor bizlere.Farklı bir sinemanın da mümkün olabileceğini Ferzan Özpetek’e bakarak anlayabiliriz...

Bu filme ilk önce gitmediyseniz eğer; kafanızdaki bu film ve Özpetek hakkında oluşan önyargıları (özellikle de hristiyanlık propogandası olduğu yönündeki) bir kenara bırakıp bir sağlam temellere dayanan, mesajını seyirciye ulaştıran, dini motiflerle süslü ama gerçekten harikulade bir filme gideceğim diye gidin, hakikaten o zaman bu filme gittiğinize değecektir. Gerçekten şimdiye kadar yapılmış Özpetek filmleri arasında (gerçi ben halen Karşı Pencere’yi bir başyapıt olarak görsem de) en sağlamı ve en başarılısı. Zaten, forumdaki yorumları okuduğumda 'bosphorb' nick’li forumdaki arkadaş, zaten herşeyi yazmış onun üzerinde fazla birşey katmayacağım, beni okuduktan sonra bir de onun yorumuna okumanızı tavsiye ederim. 9/10. Saygılar.

bence ferzan özpetek başarılı bir yönetmen ama yaptığı işlerve sinemada duruşu hep aynı kaldığı sürece sadece bu tarz anlatım dilini sevenlere hitab edebilir ben karamizahı herzaman daha çok severim

Filmi izlemeyen arkadaşların film hakkında yorum yazmasına diyecek hiçbirşeyim yok...Ferzan Özpetek'i herkesin anlamasını beklememek gerekir. Filmi izlemiş biri olarak "derin bir film" yorumunu yapabilirim. Özpetek'in Türkiye'de zaten belirli bir izleyici kitlesi var ve eminim ki tüm izleyenler filmden etkilenmmiş olarak çıkmışlardır.

tabiiki ferzan özpetek'in bütün filmleri gibi son filmide bir harika.en çok sevdiğin yönetmen ferzan özpetek'in başarısız olma olasılığı olduğuna inanmıyorum açıkçası...

Filmi bilemem(yönetmen benim tarzım değil)ama afişinin berbat olduğunu söylemek zorundayım.Gerçekten çok sıradan ve bayağı olmuş,yurtdışında film çeken bir yönetmenin afişi daha iyi olmalıydı.Saygılar.