Bizdeki yorum yazma fikri, Collectorz.com’daki, yaklaşık 3 bini aşmış olan sinema film ve TV dizilik kişisel arşivimizi elden geçirirken oluştu…
Bu programı kullananlar iyi bilirler… Onda, koleksiyonunuza dâhil ettiğiniz film hakkında IMDB’den otomatik olarak gelen bilgiler dışında kendi yorumlarınızı / notlarınızı da ekleyebileceğiniz “Konu & Notlar” başlıklı bir bölüm vardır… Bu bölüm sayesinde, filmleri izledikçe kendiniz için notlar alıp saklayabiliyorsunuz…
İşte ne olduysa, yine izlediğimiz bir film hakkındaki notlarımızı programa kaydettiğimiz sırada; “Bu notları neden başkalarıyla da paylaşmıyoruz?” dediğimiz de ve o günden sonra notlarımızı bu mecrada, yorum başlığı altında paylaşmaya başladığımızda oldu…
Yaptığımız yorumların sayısına bakıldığında biraz tembel görünebiliriz…
Aslında değiliz...
Ama hobi olarak sinemaya daha fazla zaman ayırmamız da en azından şimdilik mümkün değil...
Günde bir hadi bilemedin en fazla iki film izleyebiliyoruz…
Tarzımız gereği taze görüntüler yerine bayat anılardan yola çıkarak yazmayı sevmediğimiz için paylaştığımız notların / yorumların sayısı da doğal olarak biraz sınırlı kalıyor…
Ki bizce bu da; "Yorumlarımız, en fazla bir saat önce izlenmiş olan filmler hakkında olup taze sıkılmış portakal suyu kıvamındadır" demek oluyor gibi…
Tam da bu bağlamda, “Bir Cumartesi akşamı izlenilecek en iyi film ne olabilir?” diye düşünüp notlarımıza da kaydettiğimiz Collectorz.com’daki arşivimizi karıştırırken gözümüze birden “Saturday Night Fever”a takıldı…
Bu filmi ilk kez, henüz çok genç bir delikanlıyken vizyona girdiği yıl sinema salonunda izlemiştik…
Daha sonra televizyonlarda da sıklıkla yayınlanan filmin yönetmeni John Badham ve takım arkadaşları öyle bir iş çıkartmışlar ki, 3 milyon dolara mal ettikleri film yaklaşık 238 milyon dolarlık bir gişe yapmış…
O nedenle, IMDB’deki 6,3 lük izleyici puanı ve olumsuz izleyici yorumları sakın kimseyi yanıltmasın…
“Grease” in (1978) öncülü de olan bu film, o yıllarda tam bir fenomen olmuştu… Hatta öyle ki, John Travolta’nın bu iki filmdeki “dansçı çocuk” imajından kurtulması için bayağı bir zaman gerekmişti…
Bize göre bu filmde sırıtan tek şey, John Travolta'nın partneri olan Stephanie karakterini canlandıran Karen Lynn Gorney'di...
“Saturday Night Fever”ı yıllar sonra bu akşam bir kez daha izlediğimizde bize hatırlattığı ilk ve tek önemli şey, başta annemiz, babamız ve en az bizim kadar sinema sanatı tutkunu olarak o yıllarda hayatta olup da şimdi aramızda bulunmayan kardeşimiz "Abdullah" oldu…
"Neymiş be 70’ler" dedirten bu filmden akılda kalan bir diğer husus da, Gibb Biraderlerin (Bee Gees) harika müzikleri…
İlk günkü heyecan ve ilgiyle yine severek izlediğimiz bu filmi sizlere de öneriyoruz…
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 22 Mayıs 2018 günü saat 01.33’de yazılarak paylaşılmıştır...