Hesabım
    Eve Dönerken
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Eve Dönerken

    Sınırın Kıyısında Hayat

    Yazar: Misafir Koltuğu

    Balkanlar sineması özellikle 90’lardan sonra ortak bir anlayışla gelişmeye başlamış ve bu coğrafyanın farklı ülkelerinden çıkan filmler 'Balkan Sineması 'adı altında değerlendirilmiştir. Balkanlar’ın kıyısında Yunan sinemasında son yıllarda farklı yönetmenler öne çıkmışlardır.

    Yönetmen Constantine Giannaris de Yunanistan’ın son dönemde yetiştirdiği önemli yönetmenlerden biri. Her ne kadar Yunanistan’da da Türkiye’ye benzer bir biçimde ulusal sinema geri planda kalmış, Amerikan sinemasının hakimiyeti belirgin bir şekilde öne çıkmış olsa da yine benzer bir biçimde son dönemdeki yapıtlar ulusal sinemayı hareketlendirmiş durumda. Eve Dönerken adlı film de bu örneklerden biri.

    Giannaris, 1999 yılında yaşanmış gerçek bir olaydan yola çıkarak kurmaca bir film yaratmış. Film, kim olduğunu bilmediğimiz bir adamın otobüse binmesi ve daha sonra da otobüsü kaçırarak yedi kişiyi rehin alması ile gelişiyor. Filmin bel kemiği bu adamın kendisi. Aklından istediği fidyeyi alıp evine, yani anavatanı Arnavutluk’a dönmek geçmektedir. Film geliştikçe adamın Elion Senia adında bir Arnavut göçmeni olduğunu anlarız.

    Filmde özellikle göçmen psikolojisi öne çıkmış. Biz de film ilerledikçe tanımadığımız bu adamı geri dönüşlerle tanıyor ve onu bu noktaya getiren olayları izlerken kafamızdaki soruların yanıtlarını da buluyoruz. Film Elion’un yaşadıklarından sonra son noktaya gelmesi ve çaresizliğinden bir otobüs kaçırmasının yanında, kendi iç yolculuğunu da gözler önüne seriyor. Bu yolculuk zamanla rehinelere de sıçrıyor ve onların da kendi iç hesaplaşmalarının ortaya çıkmasını ve dayanışmalarını sağlıyor.

    Birbirlerinden farklı değişik yapıda olan bu rehineler kendilerini kuşatan kalıpları sorguluyor ve film her an patlayabilecek bir bomba ile beraber farklı karakterler gösterisine dönüşüyor. Bir Arnavut’un gözünden Yunanlılar, Yunanlılar’ın gözünden ise göçmen olma durumu veriliyor. Yunanlı yönetmen Giannaris duruma objektif bir biçimde yaklaşmış ve zaman zaman kendi ülkesini günah keçisi ilan etmekten de kaçınmamış.

    Her ne kadar hareketli olsa da kamera hareketleriyle seyirciyi zorluyor Eve Dönerken.Yakın çekimler karakterin psikolojisini vermeye ve açımlamaya yönelik.Yönetmen adeta seyircinin gözünün içine bakmış. Bu yüzden de kamera oyuncusundan çok şey bekliyor. Stathis Papadopoulos da yakın çekimlerin hakkını vermiş ve gerçekten oynadığı karakter Elion’un psikolojisini gözleriyle anlatabilmiş. Elinde silahla rehineleri tehdit ederken gözleri sadece annesini isteyen korkmuş küçük bir çocuk gibi bakabiliyor ve bu bakış içinde bulunduğu durumun çelişkisini anlatmaya yetiyor.

    Yabancılaştırma unsuru çok fazla kullanılmamış olmasına rağmen seyirci karakterle özdeşleşmiyor aksine ona dışardan bakıyor. Bazı noktalarda durağanlaşsa bile yönetmen araya sıkıştırdığı aksiyon ve komedi unsurlarıyla seyircinin ilgisini ayakta tutuyor. Bu türleri kullanırken ise bir yandan ticari sinemanın zaaflarını görmezden gelmeye çalıştığı hissediliyor.

    Balkanlar, sürgünler ve göçler coğrafyasıdır. Bu konu gerek Balkanlar gerekse de Yunanistan sinemasında çoğu kez yerini bulmuştur. Bu kez ise göç ve göçmen olma durumu yönetmen Giannaris’in kamerasında aksiyon şiddet ve zaman zaman da kasvetli bir kovalamacayla örülmüş. Sonuç olarak oyunculuk üzerine kurgulanmış,karakter psikolojisinin ön plana çıktığı bir film oluvermiş. Özellikle son sahnelerde seyircisini etkilemeyi biliyor yönetmen. Sıcak yaz günlerinde sinematografik ve içsel bir yolculuk yapmak isteyenlere ve özellikle yol filmi sevenlere tavsiye olunur.

    Janet Barış

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top