Fazla Sihir Aramayın...
Yazar: Zafer İlbarsLütfen Beni Öldürme'ın senaristi olarak adını duyuran Zach Helm, senarist olarak neler yapabileceğini bu başarılı çalışma ile kanıtlamıştı. Sihirli Oyuncakçı filmiyle yönetmenliğe de soyunan genç sinemacının, hem çocuklara hem fantastik türü seven izleyicilere yönelik olarak ortaya koyduğu bu çalışmayla beklentileri karşılayabildiğini iddia edemeyiz.
Yönetmenin sevdiği, heyecan verici ve eğlenceli bulduğu her şeyi bir araya getirerek yaratmaya çalıştığı fantastik karışımın izleyenlerde aynı duyguları uyandırmasını beklemek fazla iyimserlik olur. Aslında genel olarak baktığımızda iyi niyetli bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. Filmin zaman, ölümlülük, bireycilik ve ölüme giderken geride iyi şeyler bırakmak gibi fikir ve kavramlarla bezenmiş olması tematik zenginlik açısından filmi ilgi çekici kılıyor, fakat içeriğin perdeye yansıması konusunda aynı şeyleri söyleyemeyiz.
Film çocukların hemen dağılmaya müsait ilgisini taze tutabilecek kadar albenili değil. Fantastik sinemayı seven yetişkinler içinse doyuruculuktan tamamen uzak. Yani filmden çıkarken oluşabilecek tatminsizlik sonrası "hiç olmazsa eğlenceliydi" şeklindeki teselli bile lüks olabilir. Başlangıcından itibaren uzun bir süre Dustin Hofmann'ın canlandırdığı enteresan karakter ile bir nebze de olsa kendini izlettiren film, bir süre sonra usta oyuncuya rağmen sıkmaya başlıyor. Zira filmde "bir şey" olmuyor. Bu olmazlık ve eylemsizliği, oyuncakçı dükkanının renkliliği de kurtaramıyor. Natalie Portman'ın canlandırdığı, hayatta başladığı hiçbir şeyi bitiremeyen bir karakter olan Molly Mahoney karakteri bu özelliğiyle en başından didaktik bir misyonu yüklendiğini işaret ediyor.
Uzun ve ağır bir serimin ardından filmde "bir şeyler olmaya" başlıyor ama maalesef film çok kısa bir süre sonra bitiveriyor. Potansiyelini iyi kullanamayan filmin, bu potansiyeli bir şekilde kullanmaya başladığı andan kısa bir süre sonra nihayetlenmesi ulaşamadığınız tatmin duygusunu perçinliyor.
İnanmanın harikalar yaratan gücünü ele alan film, izleyicinin hayal gücünü ateşleme konusunda çok başarılı olamasa da, her yaştan izleyicinin meraklanması için önemli bir sebep olan Dustin Hoffman ve Natalie Portman gibi oyuncuların varlığıyla ilgi çekiciliğini bir yere kadar taşıyabiliyor. Dustin Hofmann, her şeye rağmen canlandırdığı karakterin tadını çıkarırcasına bir performans sergiliyor. Natalie Portman ise klişe özellikler ile donatılmış karakterinden kendisi de sıkılmış olacak ki idare ediyor. 10 yaşındaki çocuk oyuncu Zach Miller ise binlerce yaşayan oyuncağın arasında canlandırdığı rolden oldukça zevk almışa benziyor.